Yani yaşamsal ihtiyaçların giderilmesi için, bir nebze de olsa temel insani bir barınma koşulu yaratılması için toplumsal seferberlikle ciddi bir dayanışma olduğu halde, bunun yerine ulaştırma ve sağlamada gerekli organizasyonun yapılamaması; insanların gözleri önünde yakınlarının ölümüne her saniye tanıklık etmek zorunda bırakılması, bu bahsettiğimiz öfke, travmaların da ötesine geçerek kalıcı ruhsal ve bedensel tahribatlara yol açtı, açıyor. Yine birçok yerde enkaz altında insanların ‘yasıyoruz’ diye seslenip, yardım istemelerine rağmen yeterli destek yapılmadığından yaşamını yitirmiş olması bu travmanın başka bir boyutu olmaktadır.