@eksikdegilotistik bir otistik olarak yaşadığı deneyimleri özetlemiş ;
İzlemek İçin :
“ insanlara “otistik”oldugumu söylediğimde çok çeşitli tepkilere maruz kalıyorum. En çok “hiç otistike benzemiyorsun” deniyor. Otistik tam olarak beye benziyor diye sorduğumda tatmin edici bir yanıt da alamıyorum. Fakat gerçegi bilmek isterseniz “otizmin bir görünüşü ” yok.
Ama “Duyusal hassasiyetlerim ve sosyal kaygım var” gibi şeyler söylersem, birdenbire daha kabullenilebilir birine dönüşüyorum.
İnsanlardakı “tavır” değişimi özellikle “otizm” in bir spektrumdan ziyade “iyileştirilmesi, üstesinden gelinmesi gereken” bir “hastalık, yetersizlik” olduğuna dair “sınırlı “bilgilerdir.
Yetiskin bir kadın olarak size “otistik” (otizmli değil) olduğumu deklare ettiğimde aslında sizlere, “size” ” normal” görünmeye çabalarken iç dünyamda verdiğim”duyusal saldırı” savaşımını anlatmaya çalışıyorum.
Sizinle karşılaştığımda size gülümseyebilir ve havadan sudan konuşabilirim. ve böylece sizden “otistik” olduğumu saklayabilirim. küçükken belli olmadı mı? deniyor genellikle, zira tanı kriterleri 3 yaş öncesi ve erkek cinsiyetine atfedilmiş
80’erde ne yazık ki otizm konusunda yeterince bilgi sahibi olunmaması, “tuhaf, aykırı ve hatta deli “olarak yaftalanmış olmamın verdiği ötekileştirilme ve zorbalığı önlemek bazen de cezadan kaçınmak amacı ile beni” maskeleme ve taklit” e yöneltti. Evet sizin 13 yaşındaki yeğeninize benzemiyorum, haklisiniz.
Kendimi rahatlatmak için ileri geri sallandığımı, el kol hareketlerimi, kendi etrafımda döndüğümü siz görmüyorsunuz. ( ki bunları yapıyorum, hatta inanmayacaksınız ama kekeliyorum!!!) Çünkü otizmi yalnızca “görünen yetersizlikler” olarak bizlere sunan milyon dolarlık bir sektörün hedef kitlesi değilim.
KONUŞABİLİYOR, BAĞIMSIZ HAREKET EDEBİLİYORUM . İte kaka da olsa üniversite bitirdim.
Otizmin bir görüntüsü var ise sanırım bu görüntüye karşılık verecek en önemli görsel anca bir buzdağı olabilir. Dağın görünen yüzeyinde “tuhaflık, aykırılık ve delilik” vardır belki.
Fakat yetişkin kadınlar olarak tüm sosyal ipuçlarını çok iyi öğrenebilip , uyum sağlama konusunda ziyadesiyle yetenekli olduğumuz yadsınmaktadır. Gelin size buzdağının altındakileri anlatayım.
Her sabah evden çıktığınızda dikenli tellerle kaplı bir yola çok yakın yürümek zorunda kaldığınızı, kapıdan ayağınızı çıkarır çıkarmaz duyu hassasiyetinizin sıfırdan hızla 10’a yükseldiğini hayal edin.
Genellikle görmezden geleceğiniz bir “şeyin ” (ben mesela arkamdan birinin yürümesinden inanılmaz rahatsız oluyorum, kişisel alanıma tehdit olarak algılıyorum, hayır saldırıya uğrama korkusu yaşamıyorum ) kaygısı ve saldırı ile boğuşurken, etrafınızdaki insanlarla makul düzeyde iletişim kurmak için verdiğiniz çabayı düşünün. Herkesin duyusal hassasiyetleri elbette vardır.
Fakat “otistik” olduğunuzda, sosyal ortamlarda ağır bir öfke patlamasına ya da duygusal çöküse girmemek için fazlaca çaba sarfetmeniz gerekiyor.
Sizden beklenen basit bir işi tamamlayabilmek için gerekli enerjiyi toplamak ve konsantrasyonunuzu sabit tutmanız için aynı anda birden fazla şeyi organize etmeniz gerekiyor.
Aksi takdirde, yanlış anlaşılma ve dışlanma riskiyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Bu durum “kendiniz” olmanızı engelliyor ve ne yazik ki “toplumsal” ihtiyaçlar “bireysel” ihtiyaçlarınızın önüne taşıyor.
Kıssadan hisse “hiç otistik görünmüyor” olmami 42 yılda edindiğim “maskeleme” ye borçluyum. Ve inanın bu hiç de kolay bir yöntem değil. O yüzden eğer “otizm” konusunda yeterince bilgi sahibi değilseniz konu hakkında görüş bildirmekten imtina edin. Çünkü bu söylem gerçek kimliğinizin görmezden gelindiği ve yok sayıldığımız anlamına geliyor.
Hamiş : Sayfada yayınladığım bilgiler tavsiye niteliğinde olmayıp, kişisel deneyimlerim ve uzun yıllar aldığım (!) tibbi desteklere dayanarak, otistik yetişkinlere ulaşıp, kendi iyicil halimizi nasıl daha iyi hale getirebilirize cevap aramak içindir. Yorum ve yapıcı eleştirilere açıktır.
Hamiş 2: görsel lise yıllığımdan alıntıdır. Kendim olduğumda akranlarımın beni nasil acımasızca etiketleyip dışladığınızda tezahür etmeniz için yayınladım .Göz kontağını sevmiyor oluşum çoğunlukta fotoğraflara da yansırdı. Şimdi kendime yapay bir fotograf pozu belirledim kişisel sayfamda göreceğiniz üzere “kalın italik duruş ve sahte bir gülümseme “ile poz verebiliyorum çünkü bunu ögrendim. ”
Burçak Akdeniz ile yaptığımız OTİZME İÇE BAKIŞ adlı canlı yayını izleyebilirisin. Görüş ve yorumlarınızı bekliyoruz.