Sorting by

×

Dernek ve Kuruluşlar

Hukukun Evrensel İlkeleri, Uluslararası Sözleşmeler, Anayasalar ve diğer mevzuat ile güvence altına alınmıştır. Dünyadaki tüm devletlerin belirlenen bu evrensel kurallara uygun hareket etmesi yerel ve uluslararası toplumun duyarlılığı ölçüsünde sağlanabilmektedir. Özel hukuktaki bir çok ilkeye Roma Hukukunun kaynaklık yaptığı görülmektedir.

Hukukun Evrensel İlkeleri

İnsan Haklarına Bağlılık İlkesi 

Devletler; yasama, yürütme ve yargı erklerini insan hakları ülküsüne sadakatten ayrılmayacak bir şekilde dizayn etmeli, tüm uygulama insan haklarını temin edici nitelikte olmalıdır.

Anayasa’nın Bağlayıcılığı ve Üstünlüğü

Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır. Kanunlar anayasaya aykırı olamaz.

Kanunların ve Diğer Mevzuatın Anayasaya Aykırı Olmaması İlkesi

Normlar hiyerarşisine göre alt normlar üst normlara aykırı olamaz. En üst norm anayasadır alt normlar anayasaya uygun olmak zorundadır. Geçerlilikleri buna bağlıdır.

Yaşam Hakkının Korunması İlkesi

Herkesin yaşam hakkı yasayla korunur.

Mülkiyet Hakkının Dokunulmazlığı İlkesi

Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

İşkence Yasağı ve İnsan Onurunun Korunması İlkesi

Hiç kimse işkenceye, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz bırakılamaz.

Irk, Renk, Cinsiyet, Dil, Din, Siyasal Görüş Nedeniyle Ayrımcılık Yasağı İlkesi

Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin yasalar önünde eşittir.

Hukuki Güvenlik ve İdari İstikrar

Herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesi, tutumunu ve davranışlarını buna göre güvenle düzene sokabilmesi anlamına gelir.

İdari istikrar ilkesi; vatandaşların idarenin işlem ve eylemlerine karşı kendilerini hukuki güvenlik içerisinde hissetmelerini sağlar.

Adil Yargılanma İlkesi 

Davanın makul bir süre içerisinde, bağımsız ve tarafsız bir mahkemede, hakkaniyete uygun bir biçimde ve kamuya açık olarak görülmesidir.

Kanun Önünde Eşitlik İlkesi

Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.

Herkesin Savunma Hakkına Sahip Olması İlkesi 

Yargı organları nezdinde kendini savunma, avukat yardımından yararlanma, soru sorma, susma, aleyhine olan işleme katılmama ve benzeri hakları ifade eder.

Özel Yaşamın Dokunulmazlığı İlkesi 

Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.

Konut Dokunulmazlığı İlkesi 

Kişinin yaşadığı konutun her türlü tecavüzden korunması, konutun huzur ve emniyetinin sağlanması amaçlı ilkedir.

Kanunun Geriye Yürümemesi İlkesi(geçmişe etkili olmama ilkesi)  Hukuk güvenliği ilkesi gereği kanunlar yürürlükte oldukları zamanda ki olaylara ve ilişkilere uygulanır önceki olay ve ilişkilere uygulanmaz.

Kazanılmış Haklara Saygı İlkesi (Müktesep Hak)

Hukuk güvenliği ilkesinin sonucudur. Hakkın tüm sonuçlarıyla fiilen elde edilmiş olması gerekir.

Kuvvetler Ayrılığı İlkesi

Yasama yürütme ve yargı erklerinin birbirlerinden ayrı ve bağımsız oldukları yönetim şeklidir.

Hukuk Devleti İlkesi

Hukuk devleti, vatandaşlara temel hak ve özgürlükleri tanıyan, yürütme organlarının ve idare makamlarının hukuka bağlılığını sağlamak suretiyle vatandaşlara hukuki güvenlik getiren devlettir. 

Doğal Mahkeme ve Yargıç Güvencesi

Suçun işlenmesinden veya çekişmenin doğmasından önce davaya bakacak yargı yerini yasanın belirlemesidir.

Sözleşme Özgürlüğü İlkesi 

Bireylerin ve grupların kısıtlama olmaksızın sözleşme yapabilmesidir.

Hak Arama Hürriyeti

Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi

Hiç kimse kanunun açıkça suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; hiç kimse bir fiil için kanunda gösterilen ceza dışında bir ceza ile veya kanunda gösterilen cezadan daha ağır bir ceza ile cezalandırılamaz .

Sorumluluğun Şahsiliği İlkesi

Kişi ancak kendisinin işlediği fiiller nedeniyle sorumlu tutulabilir, başkasının işlediği fillere iştirak etmedikçe sorumlu tutulamaz.

Masumiyet (Suçsuzluk) Karinesi İlkesi

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.

Yargı Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı İlkesi

Mahkemeler yasama ve yürütme erklerinden bağımsızdır.  Emir ve talimat almaz. Herkes dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin mahkemeler önünde eşittir.

İddia Edenin İddiasını İspat Etmesi İlkesi

Kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Hukukun Evrensel İlkeleri arasında en eski olanlardandır.

Kimsenin Kendi Eylemine ve Kendi Kusuruna Dayanarak Hal Elde Edememesi İlkesi

Hukuk düzeni, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde etmesine izin veremez. Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz

Yargı Kararlarının Gerekçeli Olması İlkesi

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na göre, hukuka uygunluk denetiminin yapılabilmesi için, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş ve hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren bir gerekçelendirmenin bulunması zorunludur.

Kanunu Bilmemek Mazeret Sayılmaz İlkesi

Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz.

Suçta ve Cezada Şahsi Sorumluluk İlkesi

Failin özgür iradesiyle  işlediği suç olan fiili sonucuna sadece failin cezalandırılmasıdır.

Suçta ve Cezada Kusur İlkesi

Failin cezalandırılabilmesi için fiili bilerek ve isteyerek  kusurlu olarak yapmış olması gerekir. Kusur yoksa ceza verilemez.

Suçta ve Cezada Failin Lehine Olan Kanunun Uygulanması İlkesi Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır.

Bir Fiil Nedeniyle Birden Fazla Ceza Verilmemesi İlkesi 

Aynı fiil nedeniyle aynı kişi hakkında birden fazla dava açılamaz veya hüküm verilemez. Hukukun Evrensel İlkeleri içinde Roma Hukukunda Non bis in idem ilkesi olarak bilinen en eski kurallardandır.

İhkakı Hakkın  Yasak Olması İlkesi

Bireyin hakkını bizzat arama yasağıdır.

Devletler Hukukunun İç Hukuka Üstünlüğü İlkesi  

Uluslararası Sözleşmelerin Kanunlardan Üstün Olması İlkesi Usulüne uygun yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.

İdarenin Her Türlü Eylem ve İşleminin Yargısal Denetime Tabi Olması İlkesi

Hukuk güvenliği ve hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için ise devletin her türlü işlem ve eyleminin yargı denetimine açık olması gerekir. 

Kanun Önünde Eşitlik İlkesi

Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasanın korunmasından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.

Kamuya ve Devlete Güven İlkesi

Devlet, bireylerin hukuka olan inançlarını ve güvenlerini korumakla yükümlüdür.

Hukuki Öngörülebilirlik, Belirlilik ve Ölçülülük İlkesi 

Öngörülebilirlik ve belirlilik kişinin kendisi ile ilgili yasal düzenlemeleri önceden bilmesini dolayısıyla da nasıl bir  hukuki muamele karşısın da kalacaklarını tahmin edebilmesidir.

Ölçülülük ilkesi, bir temel hak ya da hürriyeti sınırlama maksadı ile sınırlamada kullanılacak araç arasındaki ilişkinin uygunluğudur.

Yasaların Toplum Yararına Dönük Olması İlkesi

Yasaların amacı genel halkın  ve toplumun refahını sağlamaktır.

Hakkın Kötüye Kullanılmaması İlkesi

Bir hakkın dürüstlük kurallarına açıkça aykırı şekilde ve özellikle amacı dışında kullanılmış ve bundan da başkalarının zarar görmüş veya zarar görme tehlikesiyle karşılaşmış olmalarıdır.

Özel Hükmün Genel Hükümden Önce Gelmesi İlkesi

Genel kanunlar herkese veya her olaya uygulanır özel kanunlar ise belli kişilere veya belli olaylara uygulanır. Bu sebeple genel kanunlardan önce gelir.

Devletlerin Egemenliğine Saygı  ve  İç İşlere Karışmama İlkesi

Bir devletin ulusal yetkisine giren bir konunun tartışılmasını, görüşülmesini, incelenmesini, araştırılmasını ve bu konular üzerinde tavsiyelerde bulunmasını yasaklamıştır.

Uyuşmazlıkların Barışçıl Yollarla Çözülmesi İlkesi

Görüşmeler, dostça girişim, arabuluculuk, araştırma, soruşturma, hakemlik, mahkeme, bölgesel örgütlere ve andlaşmalara başvurma ve ihtiyari diğer yollar, uyuşmazlıkların barışçıl çözüm yollarıdır

Uluslararası Yargıya Başvurulmadan Önce İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi İlkesi

Başvurucu için bir yükümlülüktür. Tüketilebilecek iç hukuk yolları olağan, erişilebilir, etkin ve uygun olmalıdır.

Kesin Hüküm İlkesi

Mahkeme kararlarına verilmiş mutlak hakikat vasfıdır. Söz konusu kurum sayesinde aynı uyuşmazlığın tekrar tekrar mahkeme önüne getirilmesi engellenir.

Kaynak Linki : https://hukukbook.com/hukukun-evrensel-kurallari/

Aşağıda raporun giriş bölümü hariç tamamı vardır.

ARKA PLAN

Ülkemizde otizm spektrum bozukluğu alanında yaşanan gelişmeleri daha da ileri taşımak, otizmli bireyler ve ailelerine yönelik hizmetlerde ulusal vizyonumuzu ve yol haritamızı bütüncül bakış açısıyla ortaya koymak amacıyla oluşturulan ”Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik II. Ulusal Eylem Planı (2023-2030) 2 Nisan 2023 tarihinde Dünya Otizm Farkındalık Günün’nde Bakanımız Sn. Derya YANIK tarafından ilan edilmiştir.

Bakanlığımız, gerek doğrudan yürüttüğü gerekse diğer kurumlar tarafından yürütülen hizmetlerde engelli bireylerin eşit koşullarda haklarını kullanabilmeleri için politikalar geliştirmeye, çalışmalar yürütmeye devam etmektedir. Otizm spektrum bozukluğu dahil olmak üzere engellilerin hakları Anayasamızla birlikte ulusal ve uluslararası mevzuatla güvence altına alınmıştır. Engellilik mevzuatı içerisinde bu haklardan yararlanan otizmli bireyler ve ailelerine yönelik yürütülecek kamu hizmetlerinde, eylem planlarının hazırlanması Bakanlığımızın politikası olmuştur. Bu amaçla hak temelli anlayışla hazırlanan ilk “Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı 2016-2019 tarihleri arasında uygulanmıştır. Eylem planı süresinin sona ermesini takiben Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik II. Ulusal Eylem Planı (2023-2030) Bakanlığımızca hazırlanmıştır.

”II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030)”nın oluşturulması sürecinde;

• 2016-2019 dönemini kapsayan I. Ulusal Otizm Eylem Planı ana raporun hazırlanma sürecinde sorumlu ve ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarının iş birliği ile yapılan izleme çalışmaları,

• “Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu”nun 2020 yılında yayınlanmış raporu,

• 2030 Engelsiz Vizyon Belgesi,


• ASHB bünyesinde otizm alanında gerçekleştirilen hizmetler ve çalışmalar,

• Saha çalışanları, ziyaretler, otizm sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcileri ile yapılan görüşmeler,

• Bilim insanları, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri gibi konunun tüm paydaşları ile yapılan odak grup toplantılar

• Dünyadaki iyi uygulama örnekleri dikkate alınmıştır.

Toplumsal Kabulü ve Bilinci Artırmak,

İstatistik Üretilerek Veriye Dayalı İzlemeyi Sağlamak,

Erken Tanı, Takip ve Müdahale Programlarını Güçlendirmek,

Etkili Sosyal Hizmet Modelleriyle Bireyi ve Aileyi Güçlendirmek,

Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Çalışmalarını Desteklemek,

Özel Eğitim ve Destek Eğitim Hizmetlerini Güçlendirmek,

Çalışma Hakkının Hayata Geçirilmesi İçin Açık, Bütünleştirici ve Erişilebilir İş Piyasası ve Çalışma Ortamları Oluşturmak,

Sportif, Sanatsal ve Kültürel Etkinliklere Katılımı Desteklemek,

İş Birliği ve Koordinasyona Dayalı İzleme Sistemini Geliştirmek amaçları üzerine inşa edilen ”II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030)”nın 9 hedefe yönelik faaliyetler ile hayata geçirilmesi planlanmıştır.

“II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030)”nın izlenmesi aşamasında, sorumlu kurum, ilgili kurum, süre ve faaliyetlere ilişkin göstergeler belirlenmiştir. Göstergeler, hedefe yönelik tanımlanan faaliyetlerin izlenmesi amacıyla oluşturulmuştur. Eylem alanları

altında ilgili faaliyetlere ilişkin göstergelerin çoğu, faaliyet için kümülatif değerler (faaliyet tamamlanma oranı, yayınlanan doküman sayıları vb.) ve tekrarlanan faaliyetler için yıllık değerler (yıllık toplantı sayısı gibi) ile ifade edilmiştir.

Kamu hizmetlerinin öncelikli amaçlarını belirleyen II. Ulusal Otizm Eylem Planı’nın faaliyetleri, bir yıl gibi kısa vadede hayata geçirilmeye başlanacak faaliyetlerin yanı sıra, 1-3 yıllık dönem içerisinde gerçekleşmesi hedeflenen orta vadeli, 3-6 yıllık dönem içerisinde gerçekleşmesi öngörülen uzun dönemli hedefler ile 7 yıla yayılan sürekli yapılabilecek amaçları kapsamaktadır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, “Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik II. Ulusal Eylem Planı (2023-2030)”nda yer verilen faaliyetlerin izlenmesi ve değerlendirilmesinde sekretarya görevini yürütmekle görevlidir.

İÇİNDEKİLER

TANIMLAR

KISALTMALAR

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞUNA GENEL BAKIŞ

TEMEL İLKELER

1.1.Tanım 

1.2. Sıklık 

1.3. Klinik Özellikleri .

1.4. Tanısal Değerlendirme

1.5.Nedenler 

1.6.Tedavi 

II. ULUSAL OTİZM EYLEM PLANI AMAÇLAR, HEDEFLER, EYLEM ALANLARI, FAALİYETLER

 İZLEME, RAPORLAMA VE DEĞERLENDİRME

ANIMLAR

DSM: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından 2013 yılında DSM 5 olarak yayınlanan kaynak, dünyada ICD ile birlikte otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özgül öğrenme bozukluğu ve bilişsel gelişim sorunları dâhil olmak üzere tüm ruhsal bozuklukların tıbbi tanımlarının yapıldığı ana kaynaktır.

Mental, Davranışsal ve Nörogelişimsel Bozukluk: Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası kodlama ve sınıflama sisteminde “mental, davranışsal ve nörogelişimsel bozukluklar” başlığı altında; kişinin bilişsel durumu, duygu kontrolü ve davranışlarında sorun oluşturarak psikolojik, biyolojik veya gelişimsel süreçlerini olumsuz etkileyen ve işlevselliğini bozan klinik sendromları tanımlamak için kullanılmaktadır.

ICF: International Classification of Functioning, Disability and Health-İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması. Bir bireyin bütün işlevleri (beden yapıları, dil, bilişsel, hareket ve özbakım alanındaki gelişimsel işlevleri vs.), etkinlikleri, yaşama katılımı (arkadaşlıkları, okul, aile, toplumun içinde yaşadıkları vs.), kişisel etmenleri (mizacı, ruh sağlığı, özgüveni, hayalleri vs.) ve çevresel etmenleri (devletin sağladığı hak ve olanaklar, çevrenin fiziksel özellikleri, damgalanma vs.)

gibi bütün bu etmenlerin etkileşimi engellilik durumunu şekillendirmekte olup ICD’nin tek başına yetersizliği nedeni ile ICF ile birlikte tanılamanın yapılmasını önermektedir.

ICD: International Classication of Disesases-Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası kodlama ve sınıflama standardıdır. Bilinen hastalık ve yaralanmaların çok ayrıntılı sınıflandırması, tanımlanması ve kodlama sistemine yerleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Son versiyonu olan ICD-11, 2018 yılında yayınlanmıştır.

İlgili Kurumlar: Eylem Planı doğrultusunda işbirliği içinde yapılacak faaliyetlerin kendi sorumluluk alanına giren kısmını yürüten kurum/kuruluş.

Otizm Spektrum Bozukluğu: Sosyal ve iletişimsel alanda belirgin yetersizlikler ve sınırlı, tekrarlayıcı hareketler ve ilgi alanları ile karakterize, nörogelişimsel soruna sahip olan birey.

Sorumlu Kurumlar: II. Ulusal Otizm Eylem Planı doğrultusunda yapılacak faaliyeti bizzat yürütecek olan kurum/ kuruluşlar.

KISALTMALAR

ASHB BEP ASHB BM ÇŞİDB ÇSGB ÇÖZGER ÇPGD DSM V DSÖ EYHGM GSB HMB NRP MEB MYK ICF

ICD İŞKUR KTB OEP OSB ÖSYM UAYB RTÜK SUT STK TOB TOM TRT YGB YÖK

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Birleşmiş Milletler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik
Çocuğun Psikososyal Gelişimini Destekleme Programı
: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders
Dünya Sağlık Örgütü
Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Gençlik ve Spor Bakanlığı
Hazine ve Maliye Bakanlığı
Yenidoğan Canlandırma Programı
Milli Eğitim Bakanlığı
Mesleki Yeterlilik Kurumu
International Classification of Functioning, Disability and Health-İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması.
International Classication of Disesases-Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması.
Türkiye İş Kurumu
Kültür ve Turizm Bakanlığı
II. Ulusal Otizm Eylem Planı
Otizm Spektrum Bozukluğu
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Sağlık Uygulama Tebliği
Sivil Toplum Kuruluşları
Tarım ve Orman Bakanlığı
Türkiye Otizm Meclisi (Otizm alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarını temsil eden üst kurul)
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu
Yaygın Gelişimsel Bozukluk
Yükseköğretim Kurulu

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞUNA GENEL BAKIŞ

  1. Otizm Spektrum Bozukluğu

1.1. Tanım

1.2. Sıklık

OSB’nin yaygınlığı ile ilgili kesin sonuçlar bulunmamakla birlikte DSÖ’nün tahminine göre dünya genelinde yaklaşık 160 çocuktan 1’inde otizm görülmektedir. Otizmle ilgili yürütülen bu tahmin, konu ile ilgili yapılan dünya genelindeki çalışmaların derlenmesinden oluşmaktadır (Dünya Sağlık Örgütü, 2021). ABD, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olarak çalışan Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’nin (CDS) 2023 yılında yayımlanan ve 2020 yılında 11 eyalette yaptığı araştırmaya göre, ABD’de otizm yaygınlık oranının her 36 çocukta 1 olduğunu ortaya koymuştur. Bu değer 2000 yılında 150’de 1; 2008 yılında 88’de 1; 2016 yılında ise 54’te 1;2020 yılında 44’de 1 olacak şeklinde bildirilen yaygınlık oranı 2023 yılında 36 çocukta 1 olacak şekilde güncellenmiştir. Yıllara göre yapılan yaygınlık araştırması sonuçları, otizm yaygınlık oranın dramatik şekilde arttığını göstermektedir (Centers For Disease Control And Prevention, 2023). Ayrıca araştırmada erkeklerde otizm görülme oranın kızların 4.2 katı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bilimsel yazında, normal zekâya sahip OSB’li bireylerde erkek/ kız oranı 5,75/1; zekâ gelişim sorunlarının da eşlik ettiği olgularda ise bu oran 1,9/1 olarak tespit edilmiştir.

TAblo 1:

1.3. Klinik Özellikleri

DSM-V sınıflama sistemi, OSB’nin klinik özelliklerini; “sosyal-iletişimsel alanda yetersizlik” ve “sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları” olmak üzere iki boyutta ele almıştır. Bu belirtilerin büyük çoğunluğu erken çocukluk dönemlerinde başlamasına rağmen, her zaman erken çocukluk döneminde fark edilmeyebilir.

Sosyal-iletişimsel alanda yetersizlik: Bu alandaki belirtiler; toplumsal iletişimde, insanlara duygusal ve sosyal karşılık vermede, karşılıklı diyaloğu sürdürmede, konuşma dışı iletişim becerilerinde (göz teması kurma, jest-mimik ve beden dili kullanımı, dilin pragmatik kullanımı ve empati kurma becerisi gibi), yaşına uygun insan ilişkisi kurmada ve sürdürmedeki sorunları kapsamakla birlikte otizmin temel belirtilerini oluşturmaktadır. Bu sorunların görülme şekli ve şiddeti çocuğun yaşı, zekâ düzeyi ve dil becerisine göre değişmektedir. Dili kullanma becerisi daha iyi olan OSB tanısı alan çocuklar da yeni sosyal ortamlara uyum sağlamada, bir konu hakkında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmada ve ilgi alanlarını, duygularını ve başarılarını başkaları ile paylaşmada zorlanır. Erken çocukluk dönemlerinden itibaren OSB’li çocuklar yaş, kültür ve cinsiyet normlarına uygun insani ilişkiler geliştirmekte, sürdürmekte ve anlamakta problem yaşarlar. Yaşıtlarıyla uygun oyun oynayamama ya da onların oynadıkları oyuna ilgi duymama gibi davranışlar sergilerler. Ayrıca bu çocukların taklide dayalı becerileri yetersiz, ortak dikkat süreleri çoğunlukla kısadır. Sınırlı, tekrarlayıcı davranışlar ve ilgi alanları: Erken çocukluk döneminde normal

gelişen çocuklar da görülebilen el çırpma, sallanma gibi tekrarlayıcı motor davranışlar OSB tanılı çocuklarda sıkça görülmektedir. Ancak, normal gelişen çocuklarda bu davranışlar 3-4 yaşlarında kaybolurken; OSB tanılı olgularda bu davranışların ilk 5 yılda artarak devam ettiği tespit edilmiştir. OSB tanılı çocuklarda sallanma, kendi etrafında dönme, el çırpma gibi stereotipik davranışlar, oyuncakları işlevine uygun oynamama (örn. oyuncakları sıralama, araba tekerliği çevirme), aynı kelime veya cümleyi defalarca tekrarlama (ekolali) gibi davranışlar sık görülebilmektedir. ‘Aynı’ işlerin tekrarında ısrarcı olabilir ve rutinleri bozulduğunda kaygılanıp, huzursuzlanabilirler. Bazen beklenmedik nesnelere (kartvizit, araba markası vb.) ilgi duyabilir ve özel ilgilendikleri konular hakkında yaşıtlarından daha fazla düzeyde bilgi sahibi olabilirler. DSM-V ile birlikte, OSB tanılı olgularda görülebilen tat, koku, ses ve dokunsal uyaranlara karşı aşırı duyarlılık (hipersensitivite) veya ağrılı uyaranlara karşı az duyarlılık (hiposensitivite) tanı ölçütleri arasına girmiştir.

1.4. Tanısal Değerlendirme

OSB’nin klinik değerlendirmesinde en güvenilir yöntem alanında uzman olan hekimin değerlendirmesidir. Çocuk ergen ruh sağlığı uzmanı tarafından yapılacak ana tanısal değerlendirmeler, müdahale programı oluşturulurken transdisipliner ekip üyeleri tarafından kendi alanlarıyla ilgili yapacakları ek değerlendirmelerle desteklenmelidir. Kapsamlı bir klinik değerlendirme kabaca 7 adımdan oluşmalıdır.

Bu değerlendirme, aileyi karşılama ve o ana kadar yapılan tanısal girişimlerin öğrenilmesi, ebeveyn/bakım verenden öykü alma, ebeveyn/bakım veren ile olan görüşmede kullanılan tanısal araçlar, gözlem, diğer tıbbi durumların değerlendirilmesi, nörometabolik bozukluklar, aminoasit ve mitokondriyal bozukluklar için incelemeler, bilişsel değerlendirme ve uyum becerilerinin değerlendirilmesini içerir.

Küçük yaşlarda ruhsal gelişimin bir alanında sorun varsa, genelde başka alanlarda da aksama görüldüğü için bu yaş gruplarında ayırıcı tanı oldukça zordur. Çok boyutlu bir değerlendirme ile bütün gelişim alanlarında çocuğun değerlendirilip eş tanı gösteren durumların belirtilmesi gerekmektedir. Tanıda güçlük yaşansa bile çocukların yetersiz ve geri oldukları alanların belirlenip uygun eğitsel müdahalelere başlanılması gerekmektedir. Tanısal olarak OSB’de en sık karşılaşılan durumlar; dil gelişim bozuklukları, zihinsel yetersizlik, tepkisel bağlanma bozukluğu, sosyal iletişim bozukluğudur.

1.5. Nedenler

OSB sebebi henüz tam olarak açıklanamayan bir nörogelişimsel bozukluktur. Yapılan çalışmalarda, nörolojik mekanizmalar ile sistemler arası etkileşimin ve karmaşık biyolojik işlevlerin etkileri üzerine odaklanılmıştır. Genetik, nörobiyolojik (beyindeki yapısal değişimler, beyin işleyişi ile ilgili değişimler, beyindeki kimyasal değişiklikler, nöroimmunolojik değişiklikler) ve çevresel etmenler üzerinde durulmaktadır.

1.6. Tedavi

Otizmin çekirdek bulgularını tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yoktur. Ancak davranış temelli erken müdahale yöntemleriyle bulguların önemli ölçüde azaltılması ve daha hafif bulgularla seyreden bazı olgularda tanı kaybı mümkün olabilmektedir. Ayrıca eşlik eden psikiyatrik bozukluklar ve davranış sorunlarının tedavisi yaşam kalitesini önemli ölçüde arttırabilmektedir. Otizmde etkinliği bilinen davranışçı müdahale yöntemleri; uygulamalı davranış analizi, erken başlangıçlı denver modeli, ergoterapi, temel tepki öğretimidir. Tüm dünyada OSB olan bireylerin yaklaşık yarısı eşlik eden davranış sorunları ve psikiyatrik bozukluklar nedeniyle ilaç tedavisi kullanmaktadır.

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN BİREYLERE YÖNELİK

II. ULUSAL EYLEM PLANI (2023-2030)

Farklılıklar Zenginliğimizdir.page11image1071838816

AMAÇLAR

AMAÇ-1Toplumsal Kabulü ve Bilinci Artırmak
AMAÇ-2İstatistik Üretilerek Veriye Dayalı İzlemeyi Sağlamak
AMAÇ-3Erken Tanı, Takip ve Müdahale Programlarını Güçlendirmek
AMAÇ-4Etkili Sosyal Hizmet Modelleriyle Bireyi ve Aileyi Güçlendirmek
AMAÇ-5Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Çalışmalarını Desteklemek
AMAÇ-6Özel Eğitim ve Destek Eğitim Hizmetlerini Güçlendirmek
AMAÇ-7Çalışma Hakkının Hayata Geçirilmesi İçin Açık, Bütünleştirici ve Erişilebilir İş Piyasası ve Çalışma Ortamları Oluşturmak
AMAÇ-8Sportif, Sanatsal ve Kültürel Etkinliklere Katılımı Desteklemek
AMAÇ-9İş Birliği ve Koordinasyona Dayalı İzleme Sistemini Geliştirmek

AMAÇ-1: Toplumsal Kabulü ve Bilinci Artırmak

HEDEF 1: OSB olan bireylerin hak temelli anlayışla toplumsal hayata katılımı için toplumsal kabullenme bilincinin geliştirilmesi.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARGÖSTERGELER
1.1. OSB hakkında (erken belirteçler, etkili müdahaleler) konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinin düzenlenmesi..1.1. Kamu spotları, kısa film, sosyal medya paylaşımları, belgesel, kısa film yarışması, ulusal kampanya v.b yapılacaktır.
1.1.2. OSB tanılı çocuğu olan aileler de dâhil olmak üzere tüm ailelere yönelik farkındalık, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yürütülecektir.
1.1.3. Otizm alanında farkındalık ve bilgi sahibi olması zorunlu olan meslek gruplarına bilgilendirme ve beceri kazandırma çalışmaları yapılacaktır.
1.1.4. Erişilebilir formatlarda bilgilendirici dokümanlar oluşturulacak ve web erişimine açılacaktır.
1.1. ASHB1. ÇSGB, GSB, MEB, SB,
KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, YEREL YÖNETİMLER, UAYB, YÖK, RTÜK, TOM, MESLEK ODALARI VE DİĞER İLGİLİ STK’LAR
1.1.1. Kısa film, kamu spotu, sosyal medya paylaşımı, belgesel, kısa film yarışması, kampanya tema adı ve sayısı
1.1.2. Eğitimlerin adı, eğitim/seminer ve yararlanıcı sayısı, öntest/sontest
1.1.3. Eğitimlerin adı, eğitim/seminer ve yararlanıcı sayısı, öntest-sontest
1.1.4. Erişilebilir formatlarda web erişimine açılan bilgilendirici doküman sayısı ve web sitesine erişim sağlayan kişi sayısı, web sitesine erişim sağlayanlardan çevrimiçi görüş almaya ilişkin veri
1.2. Toplumsal kabule yönelik farkındalık ve bilgilendirme çalışmalarının toplumun üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi.1.2.1. Toplumun OSB’ye ilişkin algı ve bilgi düzeyine yönelik araştırma projesi yapılacaktır.1.2.1. Toplumun OSB’ye ilişkin algı ve bilgi düzeyine yönelik araştırma projesi yapılacaktır.1.2. ASHB.2. ÇSGB, GSB, HMB, MEB, SB, KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, YEREL YÖNETİMLER, YÖK, TOM, MESLEK ODALARI, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR

AMAÇ-2: İstatistik Üretilerek Veriye Dayalı İzlemeyi Sağlamak

HEDEF 2: Kamu kurum ve kuruluşlarında OSB konusunda ayrıştırılmış verilerin tutulması, toplanan verilerin karşılaştırılabilir, bütünleşik ve erişilebilir şekilde yararlanıcıların kullanımına açık hale getirilmesi.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARGÖSTERGELER
2.1. OSB özelinde istatistiklerin üretilmesi ve paylaşılmasının sağlanması.2.1.1. Veri toplama standartlarının ve göstergelerin belirlenmesi için kurumlar arası veri çalışma komisyonları kurulacaktır.
2.1.2. Sistematik, güvenilir, karşılaştırılabilir verilerin kurumlardan toplanabilmesi ve paylaşılabilmesi için protokol imzalanacaktır.
2.1.3. Veri çalışma komisyonu tarafından sektörel bazda (tanı, sağlık, bakım, eğitim, sosyal yardım, istihdam vb.) idari kayıtlar aracılığıyla verilerin toplanabilmesine, geliştirilmesine, karşılaştırılmasına imkân veren “Veri Setleri” oluşturulacaktır.
2.1.4. OSB istatistik veri portalı oluşturularak yıllık raporlama yapılacak ve EYHGM web sayfasında yayınlanacaktır.
2.1. ASHB2.1. ÇSGB, GSB, HMB, KTB, SB, MEB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÖSYM, ÜNİVERSİTELER, YÖK, TÜİK, TOM, DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR2.1.1. Resmi yazı ve komisyon çalışma usul ve esasları
2.1.2. Protokol 2.1.3. Veri Setleri
2.1.4. Yayınlanan Otizm Spektrum Bozuk- luğu İstatistik Bülteni

AMAÇ-3: Erken Tanı, Takip ve Müdahale Programlarını Güçlendirmek

HEDEF 3: Türkiye genelinde OSB’nin erken tanı amaçlı değerlendirilmesi; kesin tanı sürecinin kaliteli, hızlı ve yaygın şekilde sağlanması, erken müdahale ve destekleme programlarının oluşturulması ile müdahale birimlerinin yaygınlaştırılması.


EYLEM ALANI

FAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
.1. Erken tanı ve erken müdahale hizmetlerinde kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi.3.1.1. Tarama çalışmaları için ilgili kurumlarla iş birliği protokolü yapılacaktır.
3.1.2. OSB’nin erken belirtileri için OSB tanısı alan çocukların kardeşleri öncelikli olmak üzere 18-36 ve 36-72 aylık tipik gelişen çocuklarda tarama yapılacaktır.
3.1.3. Evde inceleme-tarama ve sağlık hizmeti için mobil çocuk izleme ve sağlık heyeti oluşturulacaktır.
3.1.4. OSB konusunda sağlık personeline hizmet içi eğitim verilecektir.
3.1.5. Çocuğu OSB tanısı alan aileler için tanı sonrası kritik bilgileri içeren “erişilebilir formatlarda” rehber hazırlanacaktır.
3.1. SB.1. ASHB, MEB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, TOM, MESLEK ODALARI, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR3.1.1. /1 YIL 3.1.2. /7 YIL
3.1.3. / 5 YIL
3.1.4. / 2 YIL 3.1.5. /3 YIL
.1.1. Protokol
3.1.2. OSB tanısı konan çocuk sayısı ve
artış oranı; taramaya ilişkin rapor
3.1.3. Oluşturulan mobil grup sayısı, yararlanıcı sayısı, yararlanıcıların memnuniyeti ve müdahalenin etkinliğine ilişkin veri
3.1.4. Eğitimden yararlanan kişi sayısı, öntest-sontest
3.1.5. Erişilebilir formatta hazırlanan rehber, web sitesine erişim sağlayan kişi sayısı, web sitesine erişim sağlayanlardan çevrimiçi görüş almaya ilişkin veri
3.2. Müdahale hizmetlerinin yaygınlaştırılması3.2.1. Devlet, Şehir, Üniversite hastaneleri ve/veya eğitim ve araştırma hastanelerinde OSB olan çocuklar ve ailelerine hizmet sunulmasına olanak sağlayan birimler yaygınlaştırılacaktır.
3.2.2. Sağlık kuruluşlarında, tanısı konan OSB olan çocukların ailelerine psikolojik destek verilerek bilgilendirme ve yönlendirme hizmetinin sunulacağı, uygulanacağı “Bireysel Hizmet Danışmanlığı” modeli uygulanmaya başlanacaktır.
3.2.3. OSB olan çocuğa sahip ailelere duygusal çöküş, öfke veya kriz durumlarında yardımcı olabilecek tam teşekküllü hastaneler bünyesinde “Kritik Müdahale ve Güvenli Alan” adı altında çok disiplinli acil müdahale hizmet birimleri kurulmasına yönelik model geliştirilecektir.
3.2.4. Acil müdahale kriz ekiplerine yönelik OSB olan bireylere müdahale eğitimleri düzenlenecektir.
3.2.5. Ergenlik dönemi başta olmak üzere depresyon, anksiyete, panik atak ve diğer OSB’ye eşlik edebilecek psikolojik durumlar açısından OSB olan çocuklara/ergenlere psikolojik destek ve bilgilendirme çalışmaları yapılacaktır.
3.2.6. OSB olan bireyler için tanılanan raporların e-devlet üzerinden diğer kurumlarla paylaşımının ve geçerliliğinin sağlanarak; vasilik, askerlik, SGK ile ilgili işlemler vb. alanlarda OSB olan bireylerin yeniden rapor alması uygulamasına son verilecek yasal düzenleme yapılacaktır.
3.1. SB3.2. ASHB, MEB, ÇSGB,
HMB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TOM, MESLEK ODALARI, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR
3.2.1. /7 YIL 3.2.2. / 1 YIL
3.2.3. / 2 YIL 3.2.4. / 2 YIL
3.2.5. /3 YIL 3.2.6. 2 YIL
3.2.1. Açılan birim sayısı ve artış oranı ve müdahale edilen birey sayısı
3.2.2. Bireysel hizmet danışmanlığından yararlanan sayısı, yararlanıcıların memnuniyetine ilişkin veri
3.2.3. “Kritik Müdahale ve Güvenli Alan” Raporu
3.2.4. Eğitimden yararlanan personel sayısı, katılımcıların memnuniyetine ve müdahalelerin etkililiğine ilişkin veri
3.2.5. Eğitimden yararlanan OSB olan birey sayısı, katılımcıların memnuniyete ve müdahalelerin etkililiğine ilişkin veri
3.2.6. Yasal düzenleme

AMAÇ-4: Etkili Sosyal Hizmet Modelleriyle Bireyi ve Aileyi Güçlendirmek

HEDEF 4: OSB olan bireyler ve ailelerine yönelik bağımsız yaşamı destekleyici çeşitlendirilmiş hızlı, etkin yeni nesil bakım hizmetlerinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
4.1. Bakım kuruluşlarında yaşamını sürdüren OSB olan bireylere yönelik çalışmaların OSB konusunda uzmanlaşmış personel tarafından yürütülmesi.4.1.1. ASHB’ye bağlı bakım kuruluşlarında (yatılı ve gündüz) görev yapan tüm bakım ve meslek personelinin otizm konusunda temel iş başında eğitim almaları sağlanacaktır.
4.1.2. Türkiye geneli 81 ASH İl Müdürlüğünde görev almak üzere mesleki personel arasından otizm alanında süpervizör yetiştirilecek süpervizörlerin otizmde Uygulamalı Davranış Analizi (UDA) konusunda eğitim alması sağlanacaktır.
4.1.3. Bakım kuruluşlarında çalışan bakım ve meslek personeline afet bilinci (afet öncesi, sırası ve sonrası) eğitimi verilecektir.
4.1. ASHB4.1. SB, MEB, ÇSGB, HMB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, GSB, KTB, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TOM, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR.1.1. / 7 YIL
4.1.2. / 7 YIL
4.1.3. 7 YIL
4.1.1. Temel eğitim alan bakım personeli ve mesleki personel sayısı, katılımcı paydaşlardan memnuniyete ve müdahalelerin etkililiğine ilişkin veri
4.1.2. Süpervizör eğitimi alan mesleki personel sayısı, katılımcı paydaşlardan memnuniyete ve müdahalelerin etkililiğine ilişkin veri
4.1.3. Eğitimden yararlanan personel sayısı, öntest-sontest
4.2. OSB olan çocuklara yönelik aile temelli erken müdahale modelinin geliştirilmesi.4.2.1. OSB olan çocuklara yönelik aile temelli erken müdahale programı geliştirilecek, pilot ve etkililik çalışmaları sonuçlarını içerecek araştırma raporu sunulacaktır4.2. ASHB4.2. SB, MEB, ÇSGB, HMB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TOM, İLGİLİ DİĞER STK VE KURUMLAR4.2.1. / 3 YIL4.2.1. “Aile Temelli Erken Müdahale Program Modeli” araştırma sonuç raporu
4.3. OSB çocuğu olan aileler için bireysel danışmanlık hizmeti sağlanması.4.3. OSB çocuğu olan aileler için bireysel danışmanlık hizmeti sağlanması.4.3.1. ASH İl Müdürlüklerince OSB çocuğu olan ailelere bireysel danışmanlık hizmeti verecek mesleki personel görevlendirilecektir.4.3. ASHB4.3. SB, MEB, ÇSGB, HMB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TOM, İLGİLİ DİĞER STK VE KURUMLAR4.3.1. Bireysel danışmanlık hizmeti için görevlendirilen mesleki personel sayısı ve bireysel danışmanlık hizmetinden yararlanan birey sayısı
4.4. Resmi bakım kuruluşlarının kurumsal kapasi- telerinin güçlendirilmesi.4.4.1. İhtisaslaşmış otizm bakım, rehabilitasyon ve aile danışma merkezlerinin çalışma usul ve esaslarına yönelik yönetmelik yayınlanacaktır.
4.4.2. OSB’ olan bireylere de hizmet verecek ihtisaslaşmış otizm gündüz bakım, rehabilitasyon ve aile danışma merkezleri açılması için büyükşehir belediyeleri ile iş birliği protokolü yapılacak ve gündüz otizm bakım, rehabilitasyon ve aile danışma merkezi açılması desteklenecektir.
4.4. ASHB4.4. SB, MEB, ÇSGB, HMB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, GSB, KTB, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TOM, İLGİLİ DİĞER STK VE KURUMLAR4.4.1. / 2 YIL 4.4.2. / 5 YIL4.4.1. Yayınlanan yönetmelik
4.4.2. İş birliği protokolü yapılan belediyelerin adı ve açılan merkez sayısı
OSB olan çocuk sayısı, bu merkezlerde hizmet veren nitelikli personel sayısı
4.5. OSB olan bireylere ve ailelerine yönelik iklim değişikliği, pandemi, afet ve acil durum konula- rında bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri- nin gerçekleştirilmesi.4.5. OSB olan bireylere ve ailelerine yönelik iklim değişikliği, pandemi, afet ve acil durum konula- rında bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri- nin gerçekleştirilmesi..5.1. OSB olan bireyler ve ailelerine yönelik; iklim değişikliği, pandemi, afet ve acil durumlara ilişkin bilgilendirme, bilinçlendirme ve eğitim faaliyetleri düzenlenecektir.
4.5.2. İklim değişikliği, pandemi, afet ve acil durumlara ilişkin erişilebilir formatlarda doküman hazırlanıp dijital olarak erişime açılacaktır.
4.5. ASHB4.5. ÇSGB, ÇŞİDB, GSB,
HMB, MEB, SB, KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, YEREL YÖNETİMLER, YÖK, TOM,
4.3.1. / 1 YIL4.5.1. Eğitim/Seminer/Etkinlik ve yararlanıcı kişi sayısı, katılımcı memnuniyetine ilişkin veri
4.5.2. Erişilebilir formatlarda hazırlanarak web erişimine açılan doküman sayısı ve web sitesine erişim sağlayan kişi sayısı, web sitesine erişim sağlayanlardan çevrimiçi görüş almaya ilişkin veri

AMAÇ-5: Bilimsel Araştırma ve Geliştirme Çalışmalarını Desteklemek

HEDEF 5: OSB alanında yapılacak bilimsel araştırma, geliştirme ve uygulamaların desteklenmesi.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
5.1. OSB’nin nedenleri ve sağlıklı beslenme, egzersiz yapma gibi konularda yapılacak bilimsel araştırma projeleri ile yeni ölçme ve değerlendirme araçlarının geliştirilmesine veya uyarlanmasına yönelik çalışmaların desteklenmesi.5.1.1. Gıda güvenliği, sanayileşme, tarım ilaçları, ailesel etmenler ve çevresel kirlilik gibi etkenlerin OSB üzerinde etkisi olup olmadığı konularında yapılacak bilimsel araştırma projeleri desteklenecektir.
5.1.2. OSB olan bireyler için sağlıklı beslenme tipleri belirlenerek erişilebilir formatta kılavuz hazırlanacak ve hazırlanan kılavuz yayınlanacaktır.
5.1.3. Yeni tarama ve tanılama ölçeği geliştirilmesi veya adaptasyonunun saplanması ile ölçeklerin genel kullanımı için çalışma yapılacaktır
5.1. SB5.1. ASHB, MEB, HMB, TOB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TÜBİTAK, KALKINMA AJANSLARI, TOM, DİĞER BAKANLIKLAR VE KURUMLAR5.1.1. /4 YIL 5.1.2. /3 YIL
5. 1.3. /3 YIL
5.1.1. Desteklenen proje adı, sayısı ve bütçe büyüklüğü
5.1.2.Erişilebilir formatta hazırlanan beslenme kılavuzu, web sitesine erişim sağlayan kişi sayısı, web sitesine erişim sağlayanlardan çevrimiçi görüş almaya ilişkin veri
5.1.3. Adaptasyonu sağlanan ve yeni geliştirilen ölçek adı ve sayısı
5.2. Çocuğu OSB tanısı alan ailelere hizmet verecek müdahale protokollerinin ve uygulamalarının hayata geçirilmesi.5.2.1. Tanı konulduğu andan itibaren hastanede ailelerin bilgilendirildiği, bireysel danışmanlık hizmetinin de verilebileceği “Tanı Bildirme ve Bireysel Danışmanlık Protokolü” geliştirilecektir. Protokolün sağlık kuruluşlarında uygulamaya konulması sağlanacaktır.
5.2.2. Ailesi yanında öfke nöbeti geçiren OSB olan bireyler için ““Öfke nöbeti / duygusal çöküş müdahale protokolü” geliştirilecektir.
5.2.3. Erişkinliğe geçiş sırasında tıbbi takipte yaşanan sorunların ele alındığı “erişkinliğe geçiş klinikleri”nin tüm sağlık kurum ve kuruluşlarında kurulmasına ilişkin Ar-Ge çalışması yapılacak ve rapor hazırlanacaktır.
5.2. SB5.2. ASHB, MEB, HMB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, YÖK, ÜNİVERSİTELER, KALKINMA AJANSLARI, TOM, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR5.2.1. /2 YIL 5.2.2. /2 YIL
5.2.3. /2 YIL
5.2.1. Tanı Bildirme ve Bireysel Danışmanlık Protokolü
5.2.2. “Öfke nöbeti / duygusal çöküş müdahale protokolü”
5.2.3. Erişkinliğe Geçiş Klinik Raporu
5.3. Yükseköğretim kurumlarında OSB alanında bilimsel araştırmalar/çalışmalar yürütecek birimlerin kurulması5.3.1. Üniversitelerin otizm uygulama ve araştırma merkezleri kurmaları desteklenecektir.5.4. MEB5.3. ASHB, ÜNİVERSİTELER, MEB, SB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, GSB, KTB, TOM, İLGİLİ DİĞER KURUM VE STK’LAR5.4.1. /3 YIL
5.4.2. /3 YIL 5.4.3. /4 YIL
5.3.1. Kurulan merkez adı ve sayısı, kurulan birimlerden alınan hizmetin etkililiğine ilişkin veri
5.4. Kanıt temelli uygulamaların OSB olan bireylere hizmet veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde yaygınlaştırılmasının desteklenmesi5.4.1. Eğitim personeli için etkili kanıt temelli uygulamalar konusunda erişilebilir formatlarda eğitim videoları yayınlanacaktır.
5.4.2. Eğitim personelinin mesleki gelişimlerini desteklemek amacıyla EBA, ÖBA gibi öğrenme portallarının erişilebilirliği artırılacaktır.
5.4.3. Kanıt temelli uygulamaların eğitim kurumlarında kullanımının yaygınlaştırılması için “Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde düzenleme yapılacaktır.
5.4. YÖK, ÜNİVERSİTELER, ULAŞIM VE ALTYAPI BAKANLIĞI, HMB, ASHB, SB, TOM, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR5.4.1. Erişilebilir formatlarda hazırlanan kanıt temelli eğitim videoların adı ve sayısı, web sitesine erişim sağlayanlardan çevrimiçi görüş almaya ilişkin veri
5.4.2. Kullanıcıların memnuniyete ve öğrenme portallarının etkililiğine ilişkin veri
5.4.3. Yönetmelik düzenlemesi
5.5. Üniversitelerin OSB olan bireylere yönelik yürütülecek bilimsel araştırmalarla yenilikçi çözümlerin geliştirilmesi.5.5.1. OSB olan bireylere ilişkin yapılacak uygulama, araştırma ve destek teknolojileri geliştirilmesine yönelik projeler desteklenecektir.5.5. TÜBİTAK5.5. YÖK, ÜNİVERSİTELER, MEB, TOM VE İLGİLİ DİĞER KURUMLAR5.5.1. / 2 YIL5.5.1. Başvuru yapan ve desteklenen proje sayısı ve adı

AMAÇ-6: Özel Eğitim ve Destek Eğitim Hizmetlerini Güçlendirmek

HEDEF 6: OSB olan bireylerin eşitlik temelinde ve ayrımcılığa maruz kalmaksızın eğitimin her tür ve kademesinde kaynaştırma/ bütünleştirme yoluyla eğitim ortamlarda, ihtiyaç duydukları tüm özel ve destekleyici eğitimleri alabilmelerine yönelik tedbirlerin alınması.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
6.1. Eğitim hakkının gerçekleştirilmesinde kaynaştırma/ bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamasının yaygınlaştırılması, olumlu tutum ve farkındalık sağlanmasına yönelik çalışmaların yapılması.6.1.1. Kaynaştırma/ bütünleştirme yoluyla eğitimin kabulüne ilişkin toplumsal farkındalık (kampanya, kamu spotu, seminerler, panel, kongre, animasyon, çizgi film, kısa film ve diğer görsel ve yazılı materyaller) çalışmaları erişilebilir formatlarda yapılacaktır.
6.1.2. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamalarının; eğitimle ilgili tüm kesimler tarafından farkındalığını; eğitimle ilgili tüm kesimler tarafından kabulünü sağlamaya yönelik hizmet içi eğitimler, farkındalık ve beceri geliştirme etkinlikleri düzenlenecektir.
6.1.3. Hizmet içi eğitim, farkındalık ve beceri geliştirme eğitimlerinin eğitim alan OSB olan bireyler üzerindeki etkisi tutum, algı veya bilgi ölçenaraçlarla araştırılacaktır.
6.1. MEB6.1. ASHB, YÖK, HMB, SB,
ÇSGB ÜNİVERSİTELER, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI, ÖSYM BAŞKANLIĞI, TOM, ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ STK’LAR
6.1.1. /3 YIL 6.1.2. /Sürekli 6.1.3. / 3 YIL6.1.1. Gerçekleştirilen farkındalık çalışması sayısı ve erişilebilir formatlarda hazırlanan doküman sayısı
6.1.2. Düzenlenen hizmet içi eğitim ve katılımcı sayı, katılımcı paydaşlardan memnuniyetine ilişkin veri
6.1.3. Araştırma Sonuç Raporu
6.2. OSB olan bireylerin, her tür ve kademedeki eğitim ve sınav ortamlarında standartların yükseltilmesi ile özel eğitim hizmetlerine ve bilgiye erişimlerinin desteklenmesi.6.2.1. OSB olan bireylere hizmet sunulan okulların eğitim ortamları (sınıf, spor salonu, resim odası, müzik odası, araç gereç, vb.) güçlendirilecek
ve sanal gerçeklik ortamları oluşturulmasına yönelik çalışmalar desteklenecektir.
6.2.2. Tam zamanlı kaynaştırma/ bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamalarının yürütüldüğü okullarda açılan destek eğitim odalarının yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılacaktır.
6.2.3. OSB olan bireylerin eğitim ortamlarında ve merkezi sınavda kullanılacak materyallerinin çeşitlendirilmesine ve erişilebilir formatlarda hazırlanmasına yönelik çalışmalar desteklenecektir.
6.2.4. Merkezi sınav ve özel yetenek sınavı ile ortaöğretim kurumlarına yerleşen OSB olan bireylerin sayısı artırılacaktır.
6.2.5. Örgün ve yaygın eğitimde kullanılabilecek dijital eğitim içerikleri geliştirilecektir.
6.2.6. Örgün eğitim kurumlarında eğitim gören ve ihtiyacı olan her OSB olan bireye “Kolaylaştırıcı Kişi” görevlendirilmesinin ücretsiz yapılması ile “Kolaylaştırıcı Kişi” çalışma usul ve esaslarının belirlendiği mevzuat çalışması yapılacaktır.
6.2. MEB6.2. MEB6.2. ASHB, YÖK, HMB, SB, ÇSGB ÜNİVERSİTELER, ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI, ÖSYM, TOM, ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ STK TEMSİLCİSİ, MESLEK ODALARI, İLGİLİ DİĞER STK ’LAR.2.1. /4 YIL 6.2.2. / 5 YIL
6.2.3. / 3 YIL 6.2.4. /7 YIL
6.2.5. / 3 YIL 6.2.6. /2 YIL
6.2.1. Eğitim ortamları iyileştirilen okul sayısı, sanal gerçeklik ortamı oluşturulan okul sayısı
6.2.2. Açılan destek eğitim odası sayısı
6.2.3. Eğitim sistemine entegre edilen erişilebilir formatta hazırlanan alternatif değerlendirme yöntem adı ve sayısı
6.2.4. Eğitim kurumuna yerleşen OSB olan birey sayısı
6.2.5. Dijital eğitim programları adı ve kullanan sayısı, kullanıcıların memnuniyetine ilişkin veri
6.3. OSB olan bireylerin eğitime erişimlerinin artırılması.6.3. OSB olan bireylerin eğitime erişimlerinin artırılması.6.3.1. OSB olan bireylerin, her tür ve kademede örgün eğitime dâhil edilmesine yönelik eğitimin tüm paydaşlarına bilgilendirme çalışması yapılacaktır.
6.3.2. OSB olan bireylerin iş ve mesleğe yönelik beceriler kazanmaları amacıyla halk eğitimi merkezlerinde açılan meslek kurslarından yararlanan birey sayısı artırılacaktır.
6.3.3. Özel yetenekli OSB olan bireylerin kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim ortamlarında nitelikli özel eğitim ve destek eğitim hizmetlerine erişimine yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılacaktır.
6.3. MEB6.3. ASHB, YÖK, HMB, SB, ÜNİVERSİTELER, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÖSYM, TOM, ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ STK’LARI6.3.1. /1 YIL 6.3.2. /2 YIL 6.3.3. /7 YIL6.3.1. Her tür ve kademede eğitim gören OSB olan birey sayısı ve artış oranı
6.3.2. Kurs adı ve yararlanan OSB olan birey sayısı
6.3.3. Bilgilendirilen özel yetenekli OSB olan birey sayısı
6.4. OSB olan bireylere yönelik destek eğitim hizmetlerinin güçlendirilmesi.6.4.1. Gereksinimi olan OSB olan bireylerin destek eğitim odalarından yararlanmaları sağlanacaktır.
6.4.2. Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde OSB olan bireyin ailesi için sunulan psikolojik destek hizmetlerinin niteliği geliştirilerek yaygınlaştırılacaktır.
6.4.3. OSB olan bireye erken çocukluk döneminde yoğunlaştırılmış eğitim desteğinin verilmesi için “Özel Eğitim Kurumları Yönetmeliği”nde değişiklik yapılacaktır.
6.4.4. RAM’larda ergenlik ve yetişkinlik dönemindeki OSB olan bireyler için psikolojik danışmanlık hizmetleri sunulacaktır.
6.4. MEB6.4. ASHB, YÖK, HMB, SB, ÜNİVERSİTELER, TOM, ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ VE İLGİLİ DİĞER STK’LAR6.4.1. /7 YIL 6.4.2. / Sürekli
6.4.3. /3 YIL 6.4.4. / Sürekli
6.4.1. Destek eğitim odalarından yararlanan OSB olan birey sayısı
6.4.2. Psiko-eğitim destek hizmetinden yararlanan birey sayısı
6.4.3. Yönetmelik düzenlemesi
6.4.4. Psikolojik danışmanlık hizmetinden yararlanan OSB olan birey sayısı
6.5. OSB olan bireylerin eşit eğitim hakkından yararlandırılmasını desteklemek için insan kaynağının yetiştirilmesi.6.5.1. OSB alanında eğitimcilerinin yetiştirilmesi amacıyla yüksek lisans ve doktora programları açılacaktır.
6.5.2. “Kolaylaştırıcı Kişi” yetiştirilmesi için ön lisans programları açılacaktır.
6.5.3. Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) Burs Programı ile OSB alanında yurt dışına lisansüstü eğitime gönderilecek bursiyer sayısı artırılacaktır.
6.5. YÖK6.5. ASHB, HMB, SB, MEB, ÇSGB, MYK, YÖK; ÜNİVERSİTELER, TOM, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR6.5.1. /4 YIL
6.5.2. /3 YIL 6.5.3. /2 YIL
6.5.1. Yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilen birey sayısı
6.5.2. Kolaylaştırıcı Kişi Ön Lisans Programı 6.5.3. Bursiyer Sayısı
6.6. Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yeni mesleklerin (Kolaylaştırıcı Kişi) yeterliliklerinin belirlenmesi.6.6.1. “Kolaylaştırıcı Kişi” olarak görev yapacak kişilerin ulusal meslek standartları ve ulusal yeterliliklerinin belirlenmesi ve bir meslek olarak tanınması için çalışmalar yapılacaktır.6.6. MYK6.6. ASHB, MEB, YÖK, ÜNİVERSİTELER, TOM, İLGİLİ DİĞER KURUMLAR VE STK’LAR6.6.1. /1 YIL6.6.1. Yayınlanmış Meslek Standardı

AMAÇ-7: Çalışma Hakkının Hayata Geçirilmesi İçin Açık, Bütünleştirici ve Erişilebilir İş Piyasası ve Çalışma Ortamları Oluşturmak

HEDEF 7: OSB olan bireylerin eşitlik temelinde ve ayrımcılık yapılmaksızın açık, bütünleştirici ve erişilebilir bir iş piyasasında diğer bireylerle bir arada çalışma hayatına katılımlarınınsağlanması;açıkişgücüpiyasasınageçişte desteğe ihtiyaç duyan OSB olan bireyler için ihtiyaç duyulan desteklere yönelik özel tedbirlerin alınması ile çalışma hayatında yer alan anneler gibi babaların da erken emeklilik hakkından yararlandırılmalarının sağlanması.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
7.1. OSB olan bireylerin açık iş gücü piyasasında istihdam alanında destekli istihdam modelinin benimsenmesi; iş öncesi, işe giriş ve işte kalış aşamalarında takibinin sağlanması..1.1. İŞKUR’a kayıtlı iş arayan OSB olan bireylere yönelik İŞKUR bünyesinde istihdam edilen iş ve meslek danışmanlarının etkinliğinin artırılması için destekli istihdam modeli çerçevesinde eğitimler düzenlenecektir.
7.1.2. OSB alanında faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının OSB olan bireylerin açık işgücü piyasasında istihdamını hedefleyen destekli istihdam projelerine engelli istihdam etme yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlerden tahsil edilen
7.1. İŞKUR7.1. ASHB, ÇSGB, MEB, HMB, TOM, SENDİKALAR, İLGİLİ KURUMLAR VE STK’LAR7.1.1. /2 YIL 7.1.2. /Sürekli7.1.1. Eğitimden yararlanan birey sayısı, katılımcı paydaşlardan memnuniyetine ve müdahalelerin etkililiğine ilişkin veri
7.1.2. Desteklenen proje sayısı ve bütçe büyüklüğü
7.2. Açık iş gücü piyasasında istihdamı güç OSB olan bireyler için korumalı işyerlerinin kurulması.7.2.1. Korumalı işyerleri kurulması konusunda işverenlere, STK ve sendikalara yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılacaktır.7.2. ASHB7.2. İŞKUR, ÇSGB, MEB, HMB, TOM, SENDİKALAR, İLGİLİ KURUMLAR VE STK’LAR7.2.1. /2 YIL7.2.1. Açılan korumalı işyerleri adı, eğitim alan işveren sayısı, işe yerleşen OSB olan birey sayısı7.2.1. Açılan korumalı işyerleri adı, eğitim alan işveren sayısı, işe yerleşen OSB olan birey sayısı7.2.1. Açılan korumalı işyerleri adı, eğitim alan işveren sayısı, işe yerleşen OSB olan birey sayısı
7.3. Erken emeklilik ve sosyal güvenlik şemsiye- sinin sürekli bakım veren için de sağlanması.7.3.1. Başka birinin bakımına sürekli gereksinimi olan tam bağımlı engelli çocuğu bulunan kadın sigortalılara tanınan erken emeklilik hakkının, erkek sigortalılar için de tanınmasına yönelik 5510 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinde mevzuat değişikliği yapılacaktır.7.3. SGK7.3. ASHB, HMB, SB, TOM7.3.1. /1 YIL7.3.1. 5510 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin değişikliği

AMAÇ-8: Sportif, Sanatsal ve Kültürel Etkinliklere Katılımı Desteklemek

HEDEF 8: OSB olan bireylerin sanatsal, sportif, sosyal ve kültürel faaliyetlere katılımının teşvik edilmesi.

EYLEM ALANIFAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
8.1. Sanatsal, sportif, sosyal ve kültürel
etkinlik hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yapılması
8.1.1. OSB olan bireylerin müzik, sanat ve spor alanlarında yeteneklerinin değerlendirilmesine ilişkin tedbirler, değerlendirme yöntemleri ve ölçütler gibi konularda standartların belirleneceği bir erişilebilir formatlarda kılavuz hazırlanacaktır.
8.1.2. OSB olan bireylerle çalışan öğretmenlerin, OSB’ye ilişkin mesleki yeterlikleri artırılacaktır.
8.1.3. Spor, resim, müzik vb alanlarda yetenekli olduğu tespit edilen OSB olan bireyler uygun eğitim ortamlarına/kurslara yönlendirilecektir.
8.1.4. Her tür ve kademedeki eğitim kurumlarında OSB olan bireylerin de dâhil edileceği sanatsal, sportif, sosyal ve kültürel etkinlik yapılacaktır.
8.1.5. OSB olan bireylerin sosyal ve kültürel etkinliklere erişimi sağlanacaktır.
8.2. GSB8.1. ASHB, GSB, MEB, SB, YÖK, ÇSGB, KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, TOM, SPOR FEDERASYONLAR, SPOR KULÜPLERİ VE DİĞER KURUMLAR8.1.1./2 YIL 8.1.2./2 YIL
8.1.3. /Sürekli
8.1.4./5 YIL 8.1.5./2 YIL
8.1.1. Erişilebilir formatlarda hazırlanan kılavuz, web sitesine erişim sağlayanlardan çevrimiçi görüş almaya ilişkin veri
8.1.2. Eğitim alan eğitim personeli sayısı 8.1.3. Kurslara yönlendirmesi yapılan OSB
olan birey sayısı 8.1.4. Etkinlik sayısı
8.1.5. Etkinlik adı, katılımcı sayısı, katılımcı memnuniyetine ilişkin veri
8.2. OSB’ olan bireyler için spor çalışmalarının bilimsel temellere uygun hale getirilmesi ve eğitici eğitimlerinin düzenlenmesi.8.2.1. Antrenörlüğe ilişkin mevzuat, eğitim, eğitim sonrası sınav ve değerlendirme süreçleri yeniden düzenlenecek ve antrenörlüğün niteliğinin artırılması için erişilebilir formatlarda standartlar kılavuzu yayınlanacaktır.
8.2.2. Antrenörlere OSB spor ve davranış yönetimi konusunda eğitimler düzenlenecektir.
8.2. GSB8.2. ASHB, MEB, SB, YÖK,
ÇSGB, KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, TOM, SPOR FEDERASYONLARI, SPOR KULÜPLERİ VE DİĞER KURUMLAR
8.2.1./3 YIL 8.2.2./2 YIL8.2.1. Erişilebilir formatlarda hazırlanan kılavuz, çevrim içi görüş alma
8.2.2. Eğitimden yararlanan kişi sayısı, öntest, sontest
8.3.OSB olan bireylere hizmet veren spor kulüplerinin izlenmesinin sağlanması.8.3.1. OSB’ olan bireylere yönelik faaliyet gösteren spor kulüplerinin izlenmesi sağlanacak ve yıllık raporlama yapılacaktır.8.3. GSB8.3. ASHB, MEB, SB, YÖK,
ÇSGB, KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, TOM, SPOR FEDERASYONLAR, SPOR KULÜPLERİ VE DİĞER KURUMLAR8.3. ASHB, MEB, SB, YÖK,
ÇSGB, KTB, İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, ÜNİVERSİTELER, TOM, SPOR FEDERASYONLAR, SPOR KULÜPLERİ VE DİĞER KURUMLAR
8.3.1. / 7 YIL8.4. ASHB, MEB, SB, YÖK; ÜNİVERSİTELER, TOM, ÖZEL TİYATROLAR VE DİĞER KURUMLAR
8.4.OSB olan bireyler için müzik, sahne ve plastik sanatları çalışmalarının bilimsel temellere uygun hale getirilmesi ve eğitici eğitimlerinin düzenlenmesi8.4.1. Müzik, sahne ve plastik sanatlar alanında eğitmenlik yapanlara “OSB ve davranış yönetimi” konusunda eğitici eğitimleri düzenlenecektir.8.4. KTB8.4.1./ 2 YIL8.4.1. Eğitimleri adı, Eğitimden yararlanan kişi sayısı, öntest, sontest

AMAÇ-9: İş Birliği ve Koordinasyona Dayalı İzleme Sistemini Geliştirmek

HEDEF 9: Hak temelli anlayışla ve bütüncül bakış açısıyla hazırlanan II. Ulusal Otizm Eylem Planının uygulanmasını sağlamak için kurumlar arası güçlü koordinasyon ve iş birliğinin kurulması.



EYLEM ALANI

FAALİYETSORUMLU KURUMİLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARSÜREGÖSTERGELER
9.1. Kurumların OSB alanında etkili uygulamalar yapabilmesi için faaliyetlerinin dönemsel olarak izlenmesi ve değerlendirilmesi.9.1.1. İllerde Vali Yardımcısı başkanlığında; İl Ulusal Otizm Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Kurulu kurulacaktır.
9.1.2. Yerel politikaların etkinliğini artırmak üzere 81 ilde İl Ulusal Otizm Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Kurulu üyeleri tarafından “ İl İl Ulusal Otizm Eylem Planları” hazırlanacaktır.
9.1.3. II. Ulusal Otizm Eylem Planı’nın tanıtımına ve uygulanmasına yönelik ulusal ve yerel düzeyde erişilebilir formatlarda çalışmalar (tematik toplantılar, yazılı ve görsel yayınlar) yapılacaktır.
9.1.4. II. Ulusal Otizm Eylem Planı’nın uygulama ve izleme süreçlerine otizm sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin de katılımı sağlanacaktır.
9.1. ASHB9.1.1./7 YIL 9.1.2./7 YIL
9.1.3 /3 YIL 9.1.4./7 YIL
9.1.1. Resmi yazı ve toplantı tutanakları 9.1.2. İl II. Ulusal Otizm Eylem Planları
9.1.3. Basımı ve dağıtımı gerçekleşen erişilebilir formatlarda hazırlanan basılı materyal sayısı
9.1.4. Temsilci olan STK adı

3.İZLEME, RAPORLAMA VE

DEĞERLENDİRME

Görev Organizasyonu

II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonunda, eylem planında sorumluluğu belirlenen kurum ve kuruluşların katkı ve destekleriyle yürütülecektir.

II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030)’nın izlenmesi ve değerlendirilmesinden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı sorumludur.

Uygulanma süreci yedi yıl olarak öngörülmüş olan eylem planı ile; amaçların, hedeflerin, eylem alanı ve faaliyetlerin uygulanması sırasında ortaya çıkacak sorunların giderilmesi ve izlemenin şeffaf bir anlayışla yapılması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, izleme ve değerlendirme süreci, sorumlu kurumların/paydaşların yükümlülüklerini yerine getirmekle sorumlu olduğu süreçtir. Sorumlu kurumlar her faaliyete ilişkin bilgi ve verilere dayalı raporu hazırlayarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sunacaktır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanacak OEP Yıllık İzleme Raporu Yürütme Kurulu tarafından incelenip, değerlendirildikten sonra İzleme ve Değerlendirme Komitesine sunulacaktır. II. Ulusal Otizm Eylem Planı uygulama süresinin tamamlanmasını takiben “OEP Durum Raporu” EYHGM tarafından hazırlanıp web sayfasında yayınlanır.

İzleme ve Değerlendirme Komitesi

EYHGM koordinasyonunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı ve/veya Bakan Yardımcısı başkanlığında sorumlu kurum ve kuruluşların üst düzey temsilcilerinin (Genel Müdür, Başkan vb.) ve otizm sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımı ile ‘II. Ulusal Otizm Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Komitesi’ oluşturulur.

Komite, eylem planının uygulanmasının sağlanmasında ASHB’ye karşı sorumludur. Komite, toplantılarına gerekli gördüğü diğer kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşu temsilcilerini davet edebilir.

İzleme ve Değerlendirme Komitesi’nde görevli üst düzey temsilci, kendi sorumlu oldukları faaliyetlere ilişkin Bakanlıkta ve görev yerlerinde faaliyetlerin koordinasyonun sağlanarak yürütülmesinden sorumludur.

“II. Ulusal Otizm Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Komitesi”, eylem planının yıllık değerlendirmesini yapmak üzere yılda bir kez toplanır. Komite, Yürütme Kurulunun incelediği raporları ve önerileri değerlendirir, varsa yerine getirilmeyen faaliyetleri tespit eder. Sorumlu kurum, yerine getirilmeyen faaliyetlere ilişkin Komiteye bilgi verir.

Yürütme Kurulu

Eylem planının yürütülmesinden ve yönetiminden Yürütme Kurulu sorumludur. Kurul, ana rapor ve önerileri “II. Ulusal Otizm Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Komitesi” toplantısından önce inceler ve Komitenin

görüşüne sunar. Yürütme Kurulu, Komite toplantısından önce yılda bir kez toplanır. Yürütme Kurulu, sorumlu kurumların ilgili daire başkanları ve ASHB Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünden, ilgili Genel Müdür Yardımcısı ve Daire Başkanı ile TOM tarafından belirlenen birer temsilciden oluşur. Yürütme Kurulu Başkanı sekretarya hizmetlerinden sorumlu üst düzey yöneticiler arasından EYHGM tarafından belirlenir. Kurul, sekretarya tarafından iletilen “OEP Yıllık İzleme Raporu” nu değerlendirerek önerilerini Komiteye sunmakla görevlidir.

İl İzleme Komisyonları

İl İzleme Komisyonları, her ilin kendi içinde II. Ulusal Otizm Eylem Planı(2023-2030) faaliyetinin uygulanması, desteklenmesi ve koordinasyonundan sorumludur. Vali Yardımcısı başkanlığında ASHB İl Müdürü veya İl Müdür Yardımcısı koordinasyonunda, sorumlu kurumlar ve/ veya diğer paydaşların (otizm alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu, ilgili kurumlar) il temsilcilerinden oluşur. Yereldeki çalışmalarla ilgili rapor ve öneriler EYHGM iletilir.

Sekretarya

EYHGM, “II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030)”nda yer verilen faaliyetlerin izlenmesine ilişkin sekretarya görevini yürütecektir. EYGHM, II. Otizm Ulusal Eylem Planı’nda yer alan faaliyetleri izleme ve raporlama süreçlerinden sorumludur. Belirlenen izleme çerçevesinde Eylem Planı’nda sorumluluğu bulunan

kurum ve kuruluşlar hazırlayacakları raporları yılda bir kez EYHGM’ye iletecektir. Sorumlu kurumların sunduğu raporlar, EYHGM tarafından derlenerek, “Yıllık İzleme Raporu ” oluşturulacak ve Yürütme Kurulu’na iletilecektir. Yürütme Kurulu ve Komite toplantılarının organizasyonu sekretarya tarafından yürütülür. İl İzleme Komisyonları çalışma usul ve esasları EYHGM tarafından belirlenir.

Bütçelendirme

II. Ulusal Otizm Eylem Planı (2023-2030)’nda belirlenen amaçlara bağlı hedef, eylem alanları ve faaliyetlere ilişkin bütçenin, ilgili ve sorumlu kurumların yıllık bütçelerinde gösterilmesi öngörülmüştür. Eylem planında yer alan mali destek ve teşvik verilmesine yönelik eylemler, Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve Orta Vadeli Programda öngörülen ödenekler ile Planda yer alan ilkeler çerçevesinde Plan döneminde bütçelendirilmelidir. Eylem Planı sonrasında hazırlanacak olan “OEP Yıllık İzleme Raporu” her bir amaç için ilgili bakanlık veya kurum tarafından kullanılan toplam bütçenin bildirilmesi hedeflenmiştir. Bu doğrultuda sorumlu kurumların, yıllık bütçelerinde öngörülen hedef ve faaliyetler için ayrılan ödeneği söz konusu hedef ve faaliyetlerin gerçekleşmesi amacıyla kullanmaları öngörülmüştür.

II. ULUSAL OTİZM EYLEM PLANI (2023-2030)

Kaynak : https://aile.gov.tr/media/134582/otizm_eylem_plani.pdf

İçindekiler

Biz burada önemli bazı başlıkları ve içerikleri aldık. Ayrıntılı bilgiye ve içeriğe aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz.

Kaynak : https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/37614/0/tbmm-down-sendromu-otizm-ve-diger-gelisim-bozukluklar-meclis-arastirma-raporupdf.pdf

B. KOMİSYONUN KURULUŞU, GÖREV SÜRESİ VE KOMİSYON ÜYELERİ

Anayasa’nın 98’inci, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105’inci maddeleri gereğince verilmiş olan (10/242, 349, 392, 394, 397, 401) esas numaralı Meclis araştırması önergeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 06.11.2018 tarihli 14. Birleşiminde görüşülmüştür. Bu görüşmelerden sonra, önergelerde belirtilen hususlarla ilgili bir Meclis Araştırması Komisyonu kurulmasına karar verilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konudaki 1204 sayılı Kararı 13.11.2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu kararda; Meclis Araştırması Komisyonunun 12 üyeden oluşmasına, Komisyonun çalışma süresinin başkan, başkanvekili, sözcü, kâtip üye seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olmasına ve gerektiğinde çalışmalarını Ankara dışında da yapabileceği hususlarına yer verilmiştir.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 08.05.2019 tarihli 75 inci Birleşiminde komisyon üye seçimi yapılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konudaki 1217 sayılı Kararı 16.05.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Komisyon, Meclis Başkanlığının çağrısı üzerine yapılan 14.05.2019 tarihli ilk toplantısında Komisyon Başkanı, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip üyelerini seçmiştir. Komisyon, hazır bulunan üyeler arasından en yaşlı üye sıfatıyla Antalya Milletvekili Kemal ÇELİK’in geçici başkanlığında toplanmıştır. Yapılan gizli oylama sonucu Komisyon Başkanlığına Antalya Milletvekili Kemal ÇELİK, Başkanvekilliğine Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer KATIRCIOĞLU, Komisyon Sözcülüğüne Trabzon Milletvekili Bahar AYVAZOĞLU ve Komisyon Kâtipliğine Kayseri Milletvekili Hülya NERGİS seçilmiş ve Komisyon, çalışmalarına başlamıştır.

Komisyona verilen 3 aylık çalışma süresinin sonuna yaklaşıldığında, konunun kapsamlı bir çalışma gerektirdiği dikkate alınarak bu süre içinde inceleme, araştırma ve rapor yazım sürecinin bitmeyeceğinin anlaşılması üzerine; Komisyonun 18.07.2019 tarihli kararıyla bir aylık ek süre istenmesine karar verilmiştir. Komisyon, TBMM İçtüzüğünün 105’inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 27.10.2019 tarihinden geçerli olmak üzere, 1 aylık ek süre istenmesine karar vermiştir. Komisyonun bu Kararı doğrultusunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 02.10.2019 tarihli 2’nci Birleşiminde aldığı 1227 sayılı Kararı ile Komisyonun çalışma süresi; 27.10.2019 tarihinden itibaren 1 ay uzatılmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu konudaki Kararı 09.10.2019 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.

Komisyon Üyeleri ve Seçim Çevreleri

Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken

Tedbirlerin BelirlenmesiAmacıyla Kurulan (10/242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu

C. KOMİSYON ÇALIŞMA SÜRECİ HAKKINDA USUL VE ESASLAR

Komisyon; başkan, başkanvekili, sözcü ve kâtip üyelerin seçiminin yapıldığı 14.05.2019 tarihinden itibaren çalışmalarına başlamıştır. Komisyon Başkanının önerisi üzerine ilk toplantıda Komisyon çalışmaları için gerekli olan kararlar alınmıştır.

Komisyonun 14.05.2019 tarihinde yaptığı ilk toplantısında;

1. Komisyonun gerekli görmesi hâlinde, Komisyon olarak ya da oluşturulacak alt komisyonlar marifetiyle mahallinde inceleme ve araştırmalar yapmasına,

2. Komisyon toplantılarında ve Ankara dışı çalışmalarda tam tutanak tutulmasına,

3. Komisyonun Genel Kurul çalışma saatlerinde de çalışma yapabilmesi için Meclis İçtüzüğü’nün 35’inci maddesi uyarınca Başkanlık Divanından izin istenmesine,

4. Komisyonun uygun gördüğü çalışmalarını kamuoyuna duyurabilmek amacıyla internet sitesi kurulmasına ve e-posta adresi alınmasına,

5. Komisyon süresince ilgili kurum ve kuruluşlardan konu ile ilgili uzman görevlendirilmesi ile ilgili işlemlerin ve yazışmaların yapılmasında, davet edilecek kişi ve kurumların tespiti hususlarında Komisyon Başkanlığının yetkili kılınmasına,

6. Ankara dışında yapılacak inceleme ve çalışmalara belirlenecek Komisyon uzmanları ile kamu kurum ve kuruluşlarından görevlendirilen personelin katılmasına,

7. Rapor yazımında Komisyon Başkanlığına redaksiyon yetkisi verilmesine,

8. Ankara’da yapılan Komisyon toplantılarına bilgi vermek üzere çağrılan davetliler ile diğer kurum ve kuruluşlardan görevlendirilen uzmanların ulaşım ve iaşe bedellerinin karşılanmasına,

karar verilmiştir.

D. KOMİSYON ÇALIŞMALARI SÜRECİ

Çalışma süresi içerisinde 20 toplantı yapan Komisyonun çalışmaları sırasında tam tutanak tutulmuş, Komisyonda görevli uzmanların rapor yazımında yararlanması amacıyla ilgili özel ve kamu kurum ve kuruluşlarından belge ve bilgiler temin edilmiştir.

Komisyon aşağıda belirtildiği üzere 11 Ekim 2019 tarihinde Kırşehir, 11 ve 24 Ekim 2019 tarihlerinde Ankara, 1 Kasım 2019 tarihinde Konya, 8-9 Kasım 2019 tarihlerinde Kocaeli-İstanbul, 12 Kasım 2019 tarihinde Aksaray, 22 Kasım 2019 tarihinde Kayseri ve 25 Kasım 2019 tarihinde Trabzon illerine çalışma ziyaretinde bulunmuştur.

Komisyon faaliyetleri devam ederken elde edilen bulguların aktarılması ve istişarelerde bulunulması amacıyla 4 Kasım 2019 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya SELÇUK; 13 Kasım 2019 tarihinde Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin KOCA; 26 Kasım 2019 tarihinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt SELÇUK; 28 Kasım 2019 tarihinde Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem KASAPOĞLU ve 19 Kasım 2019 tarihinde Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Yekta SARAÇ makamlarında ziyaret edilmiştir.

Taslak Komisyon Raporu, Komisyon üyelerine 19.02.2020 tarihinde dağıtılmıştır. Komisyon üyeleri anılan Taslak Rapor üzerindeki değerlendirme ve görüşlerini ise; 24.02.2020 tarihine kadar Komisyon Başkanlığına iletmişlerdir.

Üyelerden gelen öneri ve görüşler çerçevesinde nihai şekli verilen söz konusu Komisyon Raporu, 12.03.2020 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulmuştur.

DOWN SENDROMU, OTİZM VE DİĞER GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR

1.1. TEMEL KAVRAMLAR

Özel Gereksinimi Olan Birey: Toplumsal yaşama eşit katılabilmede olağan gelişim gösteren bireylerden farklı sağlık, eğitim, rehabilitasyon, cihaz, ortez, protez, çevresel düzenlemeler ve diğer sosyal ve ekonomik haklara ve hizmetlere gereksinim duyan birey.1,2

Mental, Davranışsal ve Nörogelişimsel Bozukluk: Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası kodlama ve sınıflama sisteminde Komisyon kapsamındaki bilişsel gelişim gerilikleri, otizm spektrum bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özgül öğrenme bozukluğu, “mental, davranışsal ve nörogelişimsel bozukluklar” başlığı altında tanımlanmaktadır. Burada bahsedilen ‘bozukluk’; kişinin bilişsel durumu, duygu kontrolü ve davranışlarında sorun oluşturarak psikolojik, biyolojik veya gelişimsel süreçlerini olumsuz etkileyen ve işlevselliğini bozan klinik sendromları tanımlamak için kullanılmaktadır.3

ICF: International Classification of Functioning, Disability and Health-İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması. Bu sınıflandırma sistemi 2001 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanmış; engelli bireylerin altı alanda değerlendirilmesine dayanmaktadır. Bu alanlar; sağlık durumu, işlevler, etkinlikler, yaşama katılım, kişisel etmenler ve çevresel etmenlerdir.

Engellilik durumu yalnızca sağlık ve beden durumundaki değişikliklerden kaynaklanmamakta; örneğin serebral palsideki beyin hasarı ya da otizmin genetik altyapısı tek başına engellilik durumunu belirlemememektedir. Bir bireyin bütün işlevleri (beden yapıları, dil, bilişsel, hareket ve öz bakım alanındaki gelişimsel işlevleri vs.), etkinlikleri, yaşama katılımı (arkadaşlıkları, okul, aile, toplumun içinde yaşadıkları vs.), kişisel etmenleri (mizacı, ruh sağlığı, özgüveni, hayalleri vs.) ve çevresel etmenleri (devletin sağladığı hak ve olanaklar, çevrenin fiziksel özellikleri, damgalanma vs.) gibi bütün bu etmenlerin etkileşimi engellilik durumunu şekillendirmektedir.

1 MCPHERSON, M., et al., “A New Definition of Children with Special Health Care Needs”, Pediatrics, 1998;102:137-140.
2 NEWACHECK, P. W., et al., “Children at Risk for Special Health Care Needs”, Pediatrics, 2006; 118:1 334- 342.

3 World Health Organization, (2018), “International classification of diseases for mortality and morbidity statistics” (11th Revision), Retrieved from https://icd.who.int/browse11/l-m/en, (Erişim Tarihi: 02.01.2020).

Dünya Sağlık Örgütü, engellilik durumunda ICD’nin tek başına yetersizliği nedeni ile ICF ile birlikte tanılamanın yapılmasını önermektedir.4

ICD: International Classication of Disesases-Hastalıkların Uluslararası Sınıflandırması. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yayınlanan hastalıkların ve sağlık sorunlarının uluslararası kodlama ve sınıflama standardıdır. Bilinen hastalık ve yaralanmaların çok ayrıntılı sınıflandırması, tanımlanması ve kodlama sistemine yerleştirilmesi ile oluşturulmuştur. Son versiyonu olan ICD-11, 2018 yılında yayınlanmıştır.5

DSM: Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan bu kaynak, dünyada ICD ile birlikte Komisyon kapsamındaki otizm spektrum bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özgül öğrenme bozukluğu ve bilişsel gelişim sorunları dâhil olmak üzere tüm ruhsal bozuklukların tıbbi tanımlarının yapıldığı ana kaynaktır. Son güncellemesi 2013 yılında DSM 5 olarak yayınlanmış ve Türkçe’ye uyarlanmıştır. Çoğu bilimsel metinde İngilizce ismin kısaltması ’DSM’ olarak kullanılmaktadır.6

Kaynaştırma/Bütünleştirme Yoluyla Eğitim: Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin her tür ve kademede diğer bireylerle karşılıklı etkileşim içinde bulunmalarını ve eğitim amaçlarını en üst düzeyde gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla bu bireylere destek eğitim hizmetleri de sunularak akranlarıyla birlikte tam zamanlı ya da özel eğitim sınıflarında yarı zamanlı olarak verilen eğitimdir. (7 Temmuz 2018 tarihli ve 30418 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği)

Hizmet Sunumundaki Ekip Modelleri:

a) Multidisipliner model: Farklı uzmanlık alanlarından profesyonellerin çocuk veya aile ile paralel veya ayrı ayrı hareket ederek müdahale geliştirdiği ve müdahalelerin uygulanmasında rol almakta olduğu modeldir.

b) İnterdisipliner model: Bu modelde, farklı uzmanlık alanlarından profesyoneller çocuk üzerine ayrı ayrı odaklanarak, müdahale geliştirilmesinde ve uygulanmasında rol almaktadır. Bununla birlikte, profesyoneller arasında etkileşim ve bilgilerin paylaşılması söz konusudur.

4 International Classification of Functioning, Disability, and Health: ICF. Geneva: World Health Organization, 2001.
5 World Health Organization (2018), “International classification of diseases for mortality and morbidity statistics” (11th Revision), Retrieved from https://icd.who.int/browse11/l-m/en, (Erişim Tarihi: 25.12.2019).

6 The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (5th ed.; DSM–5; American Psychiatric Association, 2013).

page76image3519529392

c) Transdisipliner model: Çocuk ve ailenin müdahale ekibi ile birlikte ele alındığı, özellikle de ailenin ekibin ayrılmaz bir parçası haline geldiği, kapsamlı ve bütünleşik bir plan bulunmaktadır. Profesyonel ekip içerisinden seçilen vaka yöneticisi, aile ile yakın iş birliği içinde olup çocuk için bireysel hazırlanmış müdahalenin uygulanmasında aileyi desteklemektedir. Farklı disiplinlerden oluşan profesyoneller aileye ve çocuğa müdahaleyi göz önünde bulundurarak, problem çözme sürecinde ortak sorumluluk almaktadırlar. Çocuk ve aile odağında uygulanan program yürütülmekte ve diğer ekip elemanları ile birlikte takip edilerekgerekli görülen durumlarda konsültasyon hizmetlerinden yararlanılarak birey odaklı yaklaşımlar izlenmektedir.7
Tablo 1: Hizmet Sunumundaki Ekip Modelleri Karşılaştırma Tablosu8

Multidisipliner ModelİnterdisiplinerModelTransdisipliner Model
DeğerlendirmeSüreciTakım elemanları ayrı ayrı değerlendirme yapar.Takım elemanları konularına göre ayrı ayrı değerlendirmeler yapar ve sonuçları paylaşır.Profesyoneller ve aile plana dâhil olur ve kapsamlı değerlendirme yapar.
PlanKonu alanlarına göre ayrılmış planlar söz konusudur.Ekip üyeleri, hedeflerikonu alanına göre ayrı ayrı tanımlar, planlarını ekiple paylaşır ve ekip planı bütünleştirilir.Profesyoneller ve aile;ailenin kaygıları,öncelikleri vekaynaklarına dayalıbir plan yapar.
UygulamaHer profesyoneluzmanlık alanlarına göre planını ayrı ayrı uygular.Her profesyonelplanın bir bölümünü ayrı olarak uygular ve mümkün olduğunda diğer alanları dasürece dâhil eder.Planın aile ile uygulanmasından tüm ekip ile iş birliği içinde olan vaka yöneticisi sorumludur.
Aile KatılımıFarklı takım üyeleriile aile bireysel olarakgörüşür.Aile takım ile veya bir takım temsilcisi ile görüşebilir.Aile tam anlamıyla bir takım üyesidir ve sürecin her aşamasına katılım gösterir.
EkipElemanları Arasında İletişimGenelde gayri resmi niteliktedir.Vakalar için periyodiktakım görüşmeleri gerçekleştirilir.Düzenli takım görüşmeleri; takım üyeleri arasında bilgi paylaşımı ve değişimi gerçekleşmektedir.

7 Recommended practices in early childhood intervention: A guidebook for professionals, Eurlyaid – The European Association on Early Childhood Intervention (EAECI), 2019, p. 234-235.
8 Ag.e.

1.2. ANA HATLARIYLA ENGELLİ HAKLARI

Dünya nüfusunun önemli bir kesimini engelliler oluşturmaktadır. Ne var ki İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 1948 yılında kabul edilmesine karşın dünyada özel olarak engellilerin insan hakları kavramı 1970’lerden sonra uluslararası alanda kabul görmeye başlamış ve ancak 2006 yılında BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme kabul edilebilmiştir. Raporun bu başlığında dünyada engelli haklarının gelişim süreci ile Birleşmiş Milletler’in engelli hakları konusundaki çalışmalarından bahsedilecek ve BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’de yer verilen engelli haklarının kapsamı açıklanacaktır.

1.2.1. Engelli Haklarının Dünyadaki Gelişimi
1.2.1.1. Avrupa’da Engelli Haklarının Gelişimi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) ve Ek Protokoller’de engelli haklarına

ilişkin özel bir hüküm yer almamıştır. Ayrımcılık yasağını düzenleyen Sözleşme’nin 14’üncü maddesi ve Sözleşme hükümleri dışında gerçekleşebilecek ayrımcılık fiillerine karşı da koruma getiren 12 No.lu Ek Protokol hükümleri, engelli haklarına ilişkin olarak da kullanılmaktadır. Engelli kişi ya da engelli örgütleri tarafından Sözleşme’nin denetim organı olan İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM)’ne götürülen şikâyetler, Mahkeme tarafından genelde ayrımcılık yasağı çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Avrupa Sosyal Şartı’nda ise, doğrudan engellilere ilişkin bir hüküm yer almaktadır. Sosyal Şart’ın 15’inci maddesi, engelli kişilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyon hakkını düzenlemektedir. Maddeye göre Sosyal Şart’ın tarafı olan devletler, engelli kişilere eğitim fırsatlarını sağlamak, engellilerin işe kabul edilmeleri için işverenleri özendirici yönde tedbirler almak, korunaklı iş alanları oluşturmak ve bu kişilere yönelik özel hizmetler geliştirerek istihdam olanağı sağlamak konusunda gerekli önlemleri almakla yükümlü tutulmuşlardır.9

Avrupa Konseyi’nin en önemli düzenlemelerinden biri “Engelliler İçin Fırsat Eşitliği- Topluluğun Yeni Özürlülük Stratejisi 1996” başlıklı tebliğdir. Bu strateji, engellilerin toplumsal yaşamın tüm alanlarında karşılaştıkları engellerin tanımlanması ve engellilerin fırsat eşitliğinden yararlanmasının önündeki engellerin ortadan kaldırılması gerekliliğini vurgulamaktadır.

1999 yılında imzalanan Avrupa Topluluğu Amsterdam Antlaşması’na ilk kez, engelliliğe dayalı ayrımcılıkla mücadele edilmesini içeren bir hüküm konulmuştur.10

9 ÇAĞLAR, S., Uluslararası Hukuk ve Türk Hukuk Sisteminde Engellilerin Eğitim Hakkı ve Devlet Yükümlülükleri, Beta Yayınları, Ankara, 2018, s. 56.
10 BAŞBAKKAL, Z., BİLSİN, E., “Dünyada ve Türkiye’de Engelli Çocuklar”, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 2014, C .2., S .2, s. 69.

page78image3522203360

Avrupa Birliği’ne üye ülkeler Avrupa Sosyal Fonundan 1994-1999 yılları arasında engellilerin istihdam olanaklarını artırmaya yönelik finansman desteği almıştır. İş deneyimi,
ücret desteği, korumalı işyeri, kendi işini kurma ve kooperatif kurma alanlarında gerçekleştirilen birçok faaliyet bu kapsamda desteklenmiştir.114 Şubat 2000 tarihinde “Bilgi Toplumunda İş Stratejileri” konulu tebliğ yayınlanmıştır. Avrupa İstihdam Stratejisini ve e-Avrupa girişimini destekleyen Tebliğ’de engellilerin istihdam edilebilirliği konusuna değinilmekte ve bilgi toplumunda üreticilerden kullanıcı dostu araçlar geliştirmesi istenmektedir.2003 yılı Avrupa Engelliler Yılı olarak ilan edilmiştir. Avrupa’daki engelliler için sürdürülebilir ve operasyonel bir yaklaşım geliştirmek amacıyla “Engellilere Yönelik Fırsat
Eşitliği: Avrupa Eylem Planı” kabul edilmiştir.12
Avrupa Konseyi Engelliler Eylem Planı (2006-2015); Avrupa Konseyi’nin, insanhaklarına, ayrımcılıkla mücadeleye, fırsat eşitliğine, tam vatandaşlığa ve engelli bireylerin bu süreç içinde Avrupa engelliler politikasına katılımlarının sağlanmasına ilişkin amaçlarını gerçekleştirmeyi hedefleyen bir çalışmadır. Ulusal düzeyde alınacak özel tedbirleri de içeren Eylem Planı, birden çok alanda müdahaleyi ve çözüm üretmeyi gerektiren, problem ve engellerle karşılaşan savunmasız engelli grupların durumlarına ışık tutan, engellilerin yaşamındaki bütün temel alanları içeren geniş bir kapsamı ifade edecek şekilde kaleme alınmıştır. Temel alanlar, üye devletler tarafından uygulanacak özel eylemlerin ve hedeflerin ortaya konduğu 15 eylem alanına uygun bir biçimde yansıtılmış, her alanın hedefleri ve üye devletler tarafından yerine getirilecek özel eylemler açıklanmıştır. Engellilerin yaşamın tüm alanlarına tam olarak katılması hedefini yansıtan temel eylem alanları, ağırlıklı olarak
engellilerin hak ve hizmetlere erişimine yöneliktir.13
Avrupa Birliği engelli politikalarına bakıldığında bu alanda sekiz öncelikli alanınbelirlendiği görülmektedir. Bu alanlar 2010 yılında kabul edilen Avrupa Engelli Stratejisi, BM Engelliler Sözleşmesi hükümleri ve 2004-2010 AB Engelliler Eylem Planı deneyimine dayanarak belirlenmiştir. Söz konusu öncelik alanları şunlardır:14

page79image3519995280

11 Avrupa Birliği’nde Özürlülere Yönelik Yasal Düzenlemeler, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, 2011, http://www.engelsizbilisim.org/avrupa-birligi%E2%80%99nde- ozurlulere-yonelik-yasal-duzenlemeler/, (Erişim Tarihi: 25.12.2019).
12 ÇAĞLAR, S., 2018, s.63.

13 ÇAĞLAR, S., “Engellilerin Erişilebilirlik Hakkı ve Türkiye’de Erişilebilirlikleri”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2012, C. 61, S. 2, s. 549.

14 European Disability Strategy 2010-2020: “A Renewed Commitment to a Barrier-Free Europe”, https://eur- lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=COM:2010:0636:FIN:en:PDF, (Erişim Tarihi: 11.12.2019).

 Erişilebilirlik: Engelliler için mal ve hizmetlerin erişilebilir yapılması ve engelliler için yardımcı cihaz pazarının teşvik edilmesi.
 Katılım: Engellilerin AB vatandaşlığının tüm imkânlarından faydalanabilmelerinin sağlanması; kamusal yaşam ve dinlence faaliyetlerinde eşit katılım ve engellerin ortadan kaldırılması; toplum temelli kaliteli hizmet sağlanmasının teşvik edilmesi. Eşitlik: Engelliliğe yönelik ayrımcılıkla mücadele edilmesi ve eşit fırsatların teşvik edilmesi.
 İstihdam: İşgücü piyasasında çalışan engellilerin oranının önemli derecede arttırılması.15 Eğitim ve öğretim: Engelli öğrenciler için kapsayıcı eğitim ve yaşam boyu eğitimin
teşvik edilmesi: Kaliteli eğitim ve yaşam boyu eğitime eşit erişim imkanı, engellilerin topluma tam katılımını sağlamakta ve yaşam kalitesini arttırmaktadır. Avrupa Komisyonu engelliler için çeşitli eğitim girişimlerinde bulunmuştur. Bunlar arasında, “Özel İhtiyaç Eğitimi ve Kapsayıcı Eğitimin Geliştirilmesi için Avrupa Ajansı (European Agency for Special Needs and Inclusive Education)” ve engellilik ve yaşam boyu eğitime ilişkin özel çalışma grupları bulunmaktadır. Sosyal Koruma: Uygun yaşam koşullarının teşvik edilmesi ve yoksulluk ve sosyal dışlanma ile mücadele. Sağlık: Sağlık hizmetlerine ve ilgili olanaklara eşit erişimin teşvik edilmesi.

 Dış Politika: AB genişleme politikası, avrupa komşuluk politikası ve uluslararası kalkınma programlarında engelli haklarının teşvik edilmesi.16

1.2.1.2. Amerika’da Engelli Haklarının Gelişimi

Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi’ne 1988 yılında eklenen San Salvador Protokolü
olarak anılan Ek Protokol, engelli haklarını doğrudan düzenleyen bir hükme yer vermiştir. Ek Protokol’ün 18’inci maddesine göre, “taraf devletler, engellilerin kişiliklerini mümkün olan en yüksek düzeyde geliştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları kaynakları elde etmelerini sağlamak üzere yapılacak programlar üzerinde hem fikirdirler.”172001 yılında ise Engelli Kişilere Karşı Ayrımcılığın Her Türünün Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi yürürlüğe girmiştir.

15 Engelliler çalışma çağındaki AB nüfusunun altıda birini oluşturmaktadır ancak istihdam oranları görece olarak düşüktür. Ayrıntılı bilgi için Bkz. ŞEMŞİT S., UÇAR A.,YÜKSEL M., “Avrupa Birliği Politikaları Perspektifinden Türkiye’de Belediyelerin Sunduğu Engelli Hizmetleri”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Özel Sayı, Kasım 2016, s. 212.

16 A.g.e., s. 212.
17 ÇAĞLAR, S., 2018, s. 64.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

1.2.1.3. Afrika’da Engelli Haklarının Gelişimi

Afrika İnsan ve Halkların Hakları Şartı’na göre yaşlı ve engelliler, fiziksel ve ruhsal
ihtiyaçlarının giderilmesini sağlayacak özel önlemlerin alınmasını talep etme hakkına sahiptir. 1999 yılında yürürlüğe giren Afrika Çocuk Hakları ve Esenliği Şartı’nın 13’üncü maddesi üç paragrafta engelli çocukların haklarını ve devletlerin bu konudaki yükümlülüklerinidüzenlemiştir.18
2000-2009 yılları, “Afrika Engelliler On Yılı” olarak ilan edilmiştir.

1.2.1.4. Asya ve Pasifik Bölgelerinde Engelli Haklarının Gelişimi

1983-1992 yılları arasındaki süreçte gerçekleşen Birleşmiş Milletler Engelliler On Yılı

çalışmalarının sona erdirilmesinin ardından, dünya genelinde yaşayan engellilerin üçte ikisinin

yaşadığı Asya ve Pasifik bölgesinde bölgesel hareketleri planlamak amacıyla “

Asya-Pasifik

Engelliler On Yılı 1993-2002” ilan edilmiş ve bu sürecin teması “Engellilerin Tam Katılımı ve Eşitliği” olarak belirlenmiştir.

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCAP) bölgesi hükümetleri Güney Kore’nin Incheon kentinde bir araya gelerek 2013-2022 yılları arasını yeni “Asya-Pasifik Engelliler On Yılı” olarak belirlemişlerdir.

Hükümetler, “2013-2022 Asya-Pasifik Engelliler On Yılına dair Bakanlar Deklarasyonu”nu ve “Asya-Pasifik Bölgesinde Engelli Bireyler İçin Hakların Gerçeğe Dönüştürülmesine Yönelik Incheon Stratejisi”ni kabul etmişlerdir. Incheon Stratejisi 10 hedef, 27 amaç ve 62 göstergeden oluşmaktadır.

Stratejinin hedefleri şunlardır:
1. Yoksulluğun azaltılması ve çalışma ve istihdam koşullarının iyileştirilmesi,

2. Siyasi süreçlere ve karar alma mekanizmalarına katılımın teşvik edilmesi,
3. Fiziki çevre, toplu taşıma, bilgi ve iletişim sistemlerine erişimin iyileştirilmesi,
4. Sosyal korumanın güçlendirilmesi,
5. Engelli çocuklar için erken destek ve eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması,
6. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi,
7. Felaket riskini azaltma ve yönetme programlarına engellilik boyutunun dâhil edilmesi,

8. Engellilik verilerinin güvenilirliğinin ve karşılaştırılabilirliğinin iyileştirilmesi,
9. Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin onay ve uygulama süreçlerine ve ulusal mevzuatın Sözleşme ile uyumlaştırılması sürecine hız verilmesi,

10. Alt bölgesel, bölgesel ve bölgeler arası iş birliğinin ilerletilmesi.

page81image3527461200

18 A.g.e., s. 66.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

1.2.1.5. Uluslararası Alanda Engelli Haklarının Gelişimi

1994 yılında İspanya’nın Salamanca şehrinde, 92 devleti ve 25 uluslararası kuruluşu temsil eden 300’den fazla kişi bir araya gelerek Salamanca Bildirisi’ni kabul etmişlerdir. Bildiri’nin amacı özellikle özel eğitim gerektiren çocuklar olmak üzere, okulu; tüm çocuklara hizmet verecek şekilde güçlendirerek, “kapsayıcı eğitim (herkesi kapsayan eğitim)” yaklaşımını geliştirmek ve “herkes için eğitim” hedefini gerçekleştirmektir.19

1.2.1.6. Türkiye’de Engelli Haklarının Gelişimi
Ülkemiz, 01.07.2005 tarihinde 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nu kabul etmiştir. Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Haklarına İlişkin Uluslararası Sözleşme, 3 Mayıs 2008 tarihinde yirmi devletin taraf olmasından otuz gün sonra yürürlüğe girmiştir. Türkiye ise söz konusu Sözleşme’ye; 18.12.2008 tarih ve 27084 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 5825 sayılı Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun ile 03.12.2008 tarihinde taraf olmuştur. Ayrıca Sözleşme’nin Ek İhtiyari Protokolü de 03.12.2014 tarih ve 6574 sayılı Kanun ile onaylanmıştır.20

Anayasanın 10’uncu maddesinde yapılan değişiklikle, engelliler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı hükmü getirilerek engellilere yönelik pozitif ayrımcılık anayasal düzeyde güvence altına alınmıştır.Engellilerin hayat şartlarını iyileştirmek ve aldıkları hizmetleri daha etkin bir şekilde, talep odaklı değil arz odaklı olarak sunabilmek amacıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çatısı altında Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü yapılandırılmıştır.Engelli memurlara ilişkin bazı çalışma koşulları yeniden düzenlenmiş ve gece nöbeti ve vardiyası verilmemesi, engelli memurların mesai ve dinlenme sürelerinin farklı şekilde
belirlenebilmesi gibi imkânlar sağlanmıştır.
Engellilerin adil bir rekabet ortamında yarışabilmelerini sağlamak için 14.07.1965tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu değiştirilerek engelliler için ayrı ve merkezi bir sınav uygulaması (EKPSS) getirilmiştir.Engel gruplarına özgü hükümler de içeren merkezi yerleştirme sınavına ilişkin, Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmelik 07.02.2019 tarihli ve 28906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2012 yılındaysa ilk merkezi sınav “Özürlü Memur Seçme Sınavı” adıyla gerçekleştirilmiştir. 

page82image3527832016

19 “Özel Eğitim Hakkında Salamanca Bildirisi”, Çeviren: Şaban DEDE, Özel Eğitim Dergisi, 1996, C. 2, S. 2, s. 91-94., http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/45/387.pdf, (Erişim Tarihi: 13.12.219).
20 ERTEN, Ş., AKTEL, M., “Ulusal Program ve Düzenli İlerleme Raporları Çerçevesinde Türkiye’nin Engelli Politikaları”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2016, C. 21, S. 4, s. 1278.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

Özürlü Memur Seçme Sınavı; soruların hazırlanmasından, sınav süresinin belirlenmesinden adayların özür gruplarını dikkate alarak, sınav salonlarının ulaşılabilir tarzda
dizaynına kadar sınavın her aşamasında adayların durumuna özel tedbirler alınarak gerçekleştirilmiştir.Engelli istihdamını geliştirici tedbir ve teşvikler öngörülmüştür. Bu kapsamda; kota kapsamında çalıştırılan engellilerle, korumalı işyerlerinde çalıştırılan engellilerin sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamının, kontenjan fazlası isteğe bağlı çalıştırılan engellilerin sigorta primine ait işveren hissesinin ise yüzde ellisinin Hazine tarafından karşılanması sağlanmıştır.212005 yılında engellilerin toplumsal hayata katılımı önündeki engelleri kaldırmak üzere,
kamuya açık her türlü yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile binaların, engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi; ayrıca büyükşehir belediyeleri ile diğer belediyelerin sundukları ya da denetledikleri şehir içi toplu taşıma hizmetlerinin engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.22

1.2.2. Birleşmiş Milletlerin Genel Yaklaşımı

Kuruluşundan bu yana Birleşmiş Milletler (BM), engellilerin statüsünü yükseltmeye ve yaşamlarını iyileştirmeye çabalamıştır. Birleşmiş Milletlerin engellilerin hakları ve refahı konusundaki bu hassasiyetinin kökeni, BM’nin kurucu ilkeleri olan insan hakları, temel özgürlükler ve tüm insanların eşitliği ilkeleridir.23

Birleşmiş Milletler belgelerinde engellilik ilk kez 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer almıştır.

1950 yılında Cenova Konferansı’nda engellilerin sosyal rehabilitasyonu dile getirilmiş ve bir komisyon kurularak eğitim, tedavi, mesleki rehabilitasyon ve istihdam konularında uluslararası standartlar belirlenmesi öngörülmüştür.24

Engellilerin insan hakları kavramı 1970’lerde uluslararası alanda daha geniş kabul görmeye başlamıştır.

BM tarafından doğrudan engelli haklarına özgülenen ilk belge, 20 Aralık 1971 tarihinde kabul edilen “Zihinsel Engellilerin Haklarına Dair Bildiri”dir. Bildiri, hukuksal metin türünün tipik özelliği olarak kısa olup, sadece zihinsel engellilere özgü hakların yer aldığı bir belgedir.

21 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye’de Engellilik ve Kalkınma: Son 10 Yılın Raporu, (2002-2013)
22 A.g.k.
23 The United Nations Today: İnsan Hakları, http://www.unicankara.org.tr/today/4.html, (Erişim Tarihi: 27.12.2019).
24 Birleşmiş Milletler Sisteminde Engellilik, https://ailevecalisma.gov.tr/eyhgm/mevzuat/uluslararasi-mevzuat/, (Erişim Tarihi: 27.12.2019).

Bildiri, kısa bir metin olmasına rağmen, zihinsel engellilerin; eğitim, öğretim, sağlık, rehabilitasyon, bakım ve yardım alma, her türlü suistimal ve sömürüden korunma gibi halihazırda savunulan birçok hakkına yer vermiştir. Bunun yanı sıra, ehliyetsizlik durumları nedeniyle bazı hak kısıtlamalarının, ancak yasalarla ve ölçülü biçimde yapılabileceğine yönelik çağdaş koruyucu düzenlemeleri içermektedir. Bildiri ayrıca, zihinsel engellileri insanlık dışı yaşam koşullarına sürükleyen yoksulluk ve bakımsızlık sorununun göz önüne alınarak, zihinselengellilerin ekonomik güvenceye ve nezih standartlarda yaşama hakkına kavuşturulmaları gerektiğini de dile getirmiştir.

1975 yılında BM Genel Konseyi, bu kez tüm engellilerin haklarının ayrım yapılmaksızın garanti altına alınmasını sağlamak amacıyla “Engelli Hakları Bildirisi”niyayınlamıştır. Önceki tarihli Bildiri’ye göre engelli hakları, daha çerçeve nitelikte ancak farklı hakları da kapsar biçimde düzenlenmiştir. Örneğin, ayrımcılık geniş bir zeminde yasaklanmış, engellilerin medeni ve siyasal hakları ile yaşıtlarıyla eşit düzeyde vatandaşlık haklarından yararlandırılmalarına vurgu yapılmıştır. Ekonomik ve sosyal planlamanın tüm evrelerinde engellilerin ihtiyaçlarının gözetilmesi, yasal usüllerin uygulanmasında fiziksel ve mental durumlarının tümüyle hesaba katılarak süreçlerin engelliler lehine kolaylaştırılması gibi devletlerin pozitif yükümlülükleri de dile getirilmiştir.25

Engellilere ilişkin gelişmeler 1980’lerden itibaren yoğunluk kazanmıştır.

yıl Viyana’da “Engellilerin Eğitimi, Engelliliği Önleme ve Sosyal Hayata Tam Katılım Konusunda Dünya Konferansı” gerçekleştirilmiştir.

1982 yılında “Engelliler İçin Dünya Eylem Programı” hazırlanmıştır. Bu programda engellilikle ilgili oluşturulacak politikalar üç başlık altında toplanmıştır. Bunlar; önleme, rehabilitasyon ve fırsat eşitliğidir.

Aynı toplantıda Engelliler için Dünya Eylem Planı’nın tavsiye ettiği faaliyetlerin hükümetlerce uygulanması ve tüm dünyada engellilerle ilgili küresel bir kalkınmanın sağlanması amacıyla “1983-1992 Birleşmiş Milletler Engellliler On Yılı” ilan edilmiştir.

1989’da “Engelliler Alanında İnsan Kaynakları Geliştirme Eylem Planı İçin Tallinn mesleki istihdamları için eğitilmeleri gerektiği belirtilmektedir.26

25 ÇAĞLAR, S., 2018, s. 25.
26 Birleşmiş Milletler Sisteminde Engellilik, https://ailevecalisma.gov.tr/eyhgm/mevzuat/uluslararasi-mevzuat/, (Erişim Tarihi: 27.12.2019).

1981 yılı Birleşmiş Milletlerce “Uluslararası Engelliler Yılı” olarak ilan edilmiştir. Aynı
Çerçevesi”kabul edilmiştir. Bu çerçevede engellilerin işgücü piyasasında yer almaları ve

1989 yılında kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi, genelde tüm çocuklar için olduğu kadar, engelli çocuklara özgü hükümleriyle de çocuk hakları alanında önemli bir gelişme sağlamıştır. Sözleşme’nin, sözleşme haklarının ayrım yapılmaksızın her çocuğa uygulanmasını düzenleyen 2’nci maddesi, ayrımcılığın yasaklandığı zeminler arasında “engelliliği” de saymıştır. Ayrıca, engelli çocuklar için özel bir hükme de yer verilmiştir. Sözleşme’nin 23’üncü maddesi, engelli çocukların Sözleşme haklarından yararlanmasını sağlamak için devletlere özel yükümlülükler getirmiştir. Buna göre; engelli çocukların saygınlığını güvenceleyen, özgüvenlerini geliştiren ve toplumsal yaşama etkin biçimde katılmalarını kolaylaştıran şartlar altında yaşamalarını sağlama yükümlülüğü, taraf devletlere aittir (md.23/1). Yine taraf devletler, engelli çocukların özel bakım ihtiyaçlarını gidererek bu çocukların toplumla bütünleşmesini, kültürel, ruhsal ve kişisel gelişimlerini sağlama amacına uygun programlar tesis etmek durumundadırlar (md.23/2-3).27

1991’de Akıl Hastalarının Korunmasına ve Akıl Sağlığının Geliştirilmesine Dair

1993’de Engelliler İçin Fırsat Eşitliği Konusunda Standart Kurallar kabul edilmiştir. Bu kurallar Engelliler için Dünya Eylem Planı’nı özetlemekte ve ülkelere eşit fırsatlar sunma konusunda hangi önlemleri almaları gerektiğini bildirmektedir.

1994’te BM Genel Kurulu, Dünya Eylem Programı’nın uygulanışını ilerletmek amacıyla, “herkes içindir toplum” hedefiyle uzun dönemli bir stratejiye karar vermiştir. 1997’de ise erişilebilirlik, istihdam, sosyal hizmetler ve sosyal güvenlik ağları hususlarını öncelikli konular olarak önüne koymuştur.

1995 yılında Kopenhag’da gerçekleşen Dünya Sosyal Kalkınma Zirvesi’nde, “

Kopenhag Bildirgesi ve Eylem Programı’nın 6’ncı kararı, devletlerin engellilere eşit eğitim fırsatı verilmesi konusunda garanti vermesini istemektedir.

2006 yılında BM Genel Kurulu, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’yi kabul etmiştir. Söz konusu Sözleşme 21’inci yüzyılın ilk insan hakları sözleşmesidir. Sözleşme, 3 Mayıs 2008 tarihinde yirmi devletin taraf olmasından otuz gün sonra yürürlüğe girmiştir.

1.2.3.Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Çerçevesinde Engelli Hakları

Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme, 21’inci yüzyılın ilk insan hakları belgesi olarak kabul edilmektedir. Sözleşmeyle engelli bireylerin toplumsal hayata katılımlarının ve ayrımcılık konusunda korunmalarının sağlanması, topluma sunulan hizmetlerin engelliler için erişilebilir kılınması hususlarında taraf devletlere yükümlülükler getirilmiştir.

27 ÇAĞLAR, S., 2018, s. 25.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

Prensipleryürürlüğe konmuştur.
Kopenhag Sosyal Kalkınma Bildirgesi ve Sosyal Kalkınma Eylem Planı” hazırlanmıştır.

Sözleşme’nin giriş kısmında ‘otonomi’, ‘bireysel özgürlük’ ve ‘kendi adına seçim yapabilme’ hususlarının altı çizilmiş bunun yanı sıra engellilik kategorisinde olduğu halde bir başka dezavantajlı gruba da dâhil olması bakımından çifte dezavantajlı konumda bulunan gruplar olan kadınlar, çocuklar gibi grupların varlığına ve bu durumun hassasiyetine vurgu yapılmıştır. Yine giriş kısmında altı çizilen noktalardan olan engellilik ve yoksulluk ilişkisi, sosyal ve ekonomik kalkınmanın engellilik bakımından önemi ve bu konuda gereken uluslararası iş birliğine yapılan vurgular ilerleyen yıllarda gerçekleştirilebilecek uluslararası iş birlikleri açısından önem taşımaktadır.28

Sözleşme’nin 5’inci maddesi, ayrımcılık yapılmaması ve eşitliğin sağlanması amacıyla konulmuş bir hükümdür. Bu düzenlemeyle; sözleşme tarafı devletler her insanın eşit olduğunu ve kimseye ayrımcılık yapılmaması gerektiğini garanti altına almaya çalışırlar. Madde metninde geçen ayrımcılık ifadesi, engellilik temelli ayrımcılığı da kapsamaktadır. İlgili devletler tarafından engelli kişilerin faydasına olarak gerçekleştirilecek pozitif uygulamalar ayrımcılık yasağına aykırılık teşkil etmez ve bu gerekçeyle iptal edilemez. Aksine pozitif ayrımcılık uygulamalarının arttırılması teşvik edilir.29

1.2.3.1. Yaşam Hakkı

Sözleşme’nin 10’uncu maddesinde yaşam hakkı düzenlenmiştir. Buna göre yaşam hakkının tüm engelli bireyler için tanınmasının yanında tarafların bu hakkın etkin bir şekilde kullanımını sağlaması gerektiği de açıkça belirtilmiştir.30

1.2.3.2. Adalete Erişim Hakkı

Sözleşme’nin 13’üncü maddesi “Adalete Erişim” başlığını taşımaktadır. Taraf devletler; engelli kişilerin, diğer kişilerle aynı koşullar altında ve aktif bir şekilde adalete erişimini sağlamalıdırlar. Adalete erişimin sağlanabilmesi için usule ve yasaya uygun düzenlemeler yapılmalı ve soruşturma ve diğer hazırlık aşamaları ve tanıklık dâhil tüm hukuki işlemlere doğrudan ve dolaylı katılımlar kolaylaştırılmalıdır. Maddenin ikinci fıkrasına göre ise, taraf devletler; polis ve gardiyan da dâhil olmak üzere adalet alanında çalışan tüm personelin eğitimlerini sağlamalı ve bu kişileri engelli hakları konusunda bilinçlendirmelidir.31

28 ÇELİK, E., “Onuncu Yılında Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ruhu”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2016, C. 7, S. 1, s. 219-246.
29 AZARKAN, E., BENZER, E., “Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve Türkiye’de Engelli Hakları”, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2018, C. 23, S. 38, s. 8.

30 A.g.e., s. 11.

31 A.g.e., s. 8.

1.2.3.3. ErişilebilirlikHakkı

Sözleşmenin 9’uncu maddesinde engelli bireylerin sahip olduğu haklardan biri olarak kabul edilen erişilebilirlik hakkı düzenlemiştir. Taraf devletler, engelli kişilerin tek başlarına yaşamlarını idame ettirmelerini ve hayatın tüm alanlarında aktif bir şekilde rol almalarını sağlamakla sorumludurlar. Bu alanların içerisinde fiziki çevre, bilgiye erişim ve teknolojik gelişmelere ulaşım yer almaktadır. Bu bağlamda erişilebilirlik hakkı; engelli kişilerin tek başlarına yaşayabilmelerini ve hayatın her alanına aktif bir şekilde katılımlarını garanti altına alan bir haktır. Netice olarak engelli olmayan diğer kişilerle aynı şartlarda ve tüm ilgili oldukları alanlara müdahil olabilmelerinin bütünü erişilebilirlik hakkı içerisindedir.32 Maddenin devamında ise erişilebilirliğin kapsamı somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Yapılar, yollar, eğitim mekânları, haneler, sağlık hizmeti sunan binalar, çalışma alanları dâhil olmak üzere kapalı ve açık alanları, teknolojik hizmetleri ve acil durum özelliği taşıyan alanları da kapsamak üzere informatik ve iletişime dayalı araçlar tek tek sayılmış ve konunun alanı bu yolla genişletilmeye çalışılmıştır. Maddenin ikinci fıkrasında taraf devletlere, erişilebilirliğin daha etkin bir şekilde uygulanmasının sağlanabilmesi için bazı ödevler verilmiştir. Buna göre, kamunun tümünün yararlandığı alanlarda ya da kamu hizmetinin sürdürülmesi için yapılan tesislerde hizmet ve istenilene erişim için temel bir düzey belirlenmeli ve bu temel düzey kuralları gerekli yollarla duyurulmalıdır. Kamu yararına hizmetler yürüten diğer kurumlar için de sayılan kurallar geçerli olmalıdır.33

1.2.3.4. Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı

Sözleşme’nin 14’üncü maddesi “Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği” başlığını taşımaktadır. Bu maddenin ikinci fıkrasına göre, engelli kişiler eğer herhangi bir sebeple özgürlüklerinden mahrum edilirlerse, bunun diğer bireylerle eşit koşullar altında yapılması gerekmektedir. Engellilerin uluslararası insan hakları hukukuna dayanan güvenceleri sağlanmalı ve olağan düzenlemeye uygun önlemler alınmalıdır.

Sözleşme’nin, “İşkence, İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele veya Cezaya Maruz Kalmama” başlıklı 15’inci maddesine göre; hiç kimseye işkence veya zalimane muamele yapılmamalı, hiç kimse insan onuruna yakışmayan tarzda küçük düşürücü hareketlere veya bu minvaldeki herhangi bir ceza yaptırımına tabi tutulmamalıdır. Hükmün devamında ise yine hiç kimsenin rızası hilafında tıbbi ya da bilimsel herhangi bir çalışmaya maruz bırakılmaması gerektiği vurgulanmıştır. Taraf devletler, engelli bireylerin işkenceye, aşağılayıcı muameleye vb. karşı diğer kişilerle eşit şartlar altında korunmalarını garanti altına almak için kendi ülkelerindeki ilgili mevzuatta değişiklik yapmalıdır. Yasal düzenlemelerin yanı sıra idari ve yargısal konularda da eşit muameleyi sağlamak sözleşmeyi imzalayan devletlerin sorumluluğu altındadır.


32 ÇAĞLAR, S., 2012, s. 547.
33 AZARKAN, E., BENZER, E., A.g.e., s. 10.

Sözleşme’nin 16’ncı maddesinde kendine düzenleme alanı bulan bir diğer hak ise “Sömürü, Şiddet veya İstismara Maruz Kalmama” hakkıdır. Bu hükme göre, Sözleşme’yi kabul eden devletler, engelli kişilerin bireysel yaşam sahalarında herhangi bir istismar, kötü muamele ve tacize karşı gerekebilecek bütün önlemleri almak zorundadırlar.34

1.2.3.5. Eğitim Hakkı

Sözleşme’nin 24’üncü maddesinde, engelli bireylerin eğitim hakkıyla ilgili olarak, engelli insanların yeteneklerine uygun eğitim almalarının garanti altına alınması gerekliliği vurgulanmıştır. Engelli kişilerin detaylı ve kaliteli eğitime ulaşmak amacıyla kendi toplumlarında ve diğer sosyal çevrelerde yaşayan bireylerle eşit şekilde eğitim talep etme hakları vardır. Bu eğitim için gerekli tüm destek verilmeli ve eğitim kurumlarının bu husustaki ihtiyaçları karşılanmalıdır. Gerek görüldüğünde bu tür yardımlar için sosyal amaçlı dernek, vakıf ve federasyonlardan (Dünya Körler Birliği, Dünya İşitme Engelliler Federasyonu vb.) da destek alınabilir. Bunun yanında engelli çocuklar, engelli oldukları için parasız ve zorunlu ilköğretim ve ortaöğretim hakkından mahrum bırakılmamalı, engelli bireyler özellikle ilk ve orta kademe eğitimleri dolayısıyla diğer bireylerden farklı bir muameleye tabi tutulmamalı ve ihtiyaç duyulduğu takdirde engelli kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak çeşitli düzenlemeler yapılmalıdır. Taraf devletler, engeli olan bireylerin toplumun eşit bireyleri olarak eğitim sistemine eksiksiz ve eşit şartlarda katılmalarını sağlamakla sorumludur. Bu yükümlülüklerini yerine getirirken, Braille alfabesi ve diğer biçimlerdeki yazıların okunmasının öğretilmesi, beden dilinin ve alternatif diğer iletişim araçlarının engelli bireylerin hizmetine sunulması gibi araçlar ve yöntemler kullanmaktadırlar.

Taraf devletler; eğitim hakkı çerçevesinde engelli bireyler de dâhil olmak üzere, işaret dilini ve Braille alfabesini bilen öğretmenler işe almalı, eğitimin her düzeyinde çalışan uzmanların ve personelin eğitimi için uygun tedbirleri almalı ve eğitim içerisinde alternatif iletişim araç ve biçimleri ile destekleyici eğitim tekniklerinin ve materyallerinin kullanılmasını sağlamalıdır.35

34 A.g.e., s.12-13. 35 A.g.e., s. 15.

Sözleşme’de kapsayıcı eğitimin kabul edildiğine dair pek çok kanıt vardır. Bunlardan biri, eğitimin, engelli bireye özgülenmiş etkili destekleyici tedbirler alınarak, akademik ve sosyal gelişim becerilerini en üst düzeye çıkaracak ortamlarda verilmesi gerektiğine ilişkin hükümdür (md.24/2,e).

Ayrıca, genel eğitim sisteminden etkili biçimde yararlanabilmeleri için bu sistemin içinde gerekli ihtiyaçların karşılanması, makul uyumlaştırmanın yapılması ve böylece normal eğitimlerine devamlarının sağlanması hedefleri de bu yönde değerlendirilmelidir (md.24/2,c,d). Sözleşme’nin eğitim hakkına ilişkin temel felsefesi, eğitim hakkının engelliler tarafından kullanılır hale getirilmesinin tek ve etkili yolunun kapsayıcı eğitim olduğudur. Özel eğitim okul ve kurumlarından hiç söz edilmemesi, devletlerin kapsayıcı eğitimi hayata geçirmek için almaları gereken önlemlerin ve uygulamaların ayrıntılı biçimde düzenlenmiş olması, busaptamayı doğrular niteliktedir (md.24/3,4).36

1.2.3.6. Sağlık Hakkı

Sözleşme’nin 25’inci maddesinde sağlık hakkı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı düzenlenmiştir. Taraf devletler; engelli kişilerin engellilik dolayısıyla herhangi bir ayrıma tabi bırakılmaksızın ilgili devlet ve/veya devletlerin en yüksek sağlık standartlarından faydalanmalarını sağlamalıdır. İlgili devletler bunu sağlarken cinsiyete dayalı ayrımın da önüne geçmeli ve bu konuyla ilgili önlemleri almalıdır. Parasız veya az bir ücretle sağlanan sağlık ve iyileştirme programları, engelli bireylerle engelli olmayan bireyler arasında aynı standartta uygulanmalı ve sağlanan hizmetler cinsel sağlık ile halk sağlığını ilgilendiren konuları da kapsamalıdır. Bu da yine taraf devletlerin sorumluluğu altındadır. Sağlık hizmetleri sunulurken özellikle erken teşhis olanakları artırılmaya çalışılmalı ve bu hizmet mutlaka engelliği azaltıcı ya da engelli sayısının artmasını önleyici şekilde olmalıdır. Sağlık hizmetleri köyler de dâhil olmak üzere mümkün olduğunca insanların hizmetine uygun ve erişilebilir şekilde sunulmalıdır. Sağlıkçıların, engelli bireylere ve diğer bireylere verdikleri bakım, engelliye uygulanabilecek pozitif ayrımcılık hariç olmak üzere aynı özellikleri taşımalıdır. Yine engelli bireylere yönelik sigorta hizmetlerinin durumları göz önünde bulundurulmalı ve sözleşmeyi imzalayan devletlerin taahhüt ettikleri bir sorumluluk olmalıdır.37

1.2.3.7. Rehabilitasyon Hakkı

36 ÇAĞLAR, S., 2018, s. 90.
37 AZARKAN, E., BENZER, E., A.g.e., s. 16.

Sözleşmenin 26’ncı maddesine göre taraf devletler; engellilerin azami bağımsızlığını, fiziksel, zihinsel, sosyal ve mesleki becerilerini tümüyle elde etmelerini ve yaşamın her alanına tam katılımlarını sağlamak için akran desteği dâhil uygun tedbirleri etkin bir şekilde alır. Bu bakımdan taraf devletler; özellikle sağlık, istihdam, eğitim ve sosyal hizmetler alanlarında kapsamlı habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetlerini sunar, mevcut hizmetleri güçlendirir ve genişletir.

1.2.3.8. İstihdamla İlgili Haklar

Sözleşme’nin 27’nci maddesinde engellilere yönelik çalışma ve istihdam hakkı düzenlenmiştir. Engellilere yönelik istihdam politikası; engelli çocuk ve yetişkin bireylere uygulanan politikaların tümünü kapsayıcı nitelikte olmalıdır. Engellilere yönelik çalışma ve istihdam politikaları, engellilerin hayat şartlarını iyileştirmeyi ve toplum hayatına katılımlarını sağlamayı amaçlayan kamusal politikalar olarak tanımlanabilir. Bu politikaların amacı; engellilere ilişkin sosyal güvenliğin, ulaşılabilirliğin, meslekle ilgili alanların ve aktif istihdam alanlarının oluşturulması ve engellilerin sosyal hayata katılımlarının aktif şekilde sağlanmasıdır.

1.2.3.9. Siyasal ve Toplumsal Yaşama Katılım Hakkı

Sözleşme’nin 29’uncu maddesinde engellilerin “Siyasal ve Toplumsal Yaşama Katılım Hakkı” garanti altına alınmıştır. Engelliler, siyasi haklarını ve toplumsal hayata katılım haklarını kullanırken diğer bireylerle eşit şartlara sahip olmalıdır. Bu hakların kapsamına diğer bireylerle eşit şartlarda seçme ve seçilme hakkı da girmektedir. Bunun yanında seçim koşulları ile seçim yapılacak mekânların uygunluğunun sağlanması, seçime ulaşılabilirliğin temini ve seçim materyallerinin anlaşılır şekilde hazırlanması bu konuda önem arz eden diğer hususlardır. Taraf devletler, seçimlerde veya referandumlarda engellilerin herhangi bir baskıya uğramalarını önlemeli, gizli oy kullanmalarını temin etmeli ve engellilerin istedikleri zaman aday olmalarını mümkün kılmalıdır. Engellilerin seçmen olması halinde tercihlerini özgürce yapabilmeleri sağlanmalıdır. Taraf devletler, bu sorumluluklarını yerine getirmek için engelli kişi isterse kendisine yardımda bulunabilecek bir kişi görevlendirmelidir.38

1.2.3.10. SeyahatHakkı

Sözleşme’nin 18’inci maddesi uyarınca taraf devletler, engelli kişilere diğer bireylerle aynı şartlar altında seyahat hakkını tanımalıdırlar. Bunun yanında engelli bireylerin kendi yerleşim yerlerini özgürce seçme haklarını da garanti altına almalıdırlar. Hükmün devamında engellilerin uyrukluklarını seçme hakkı da güvence altına almıştır. Buna göre; her engelli bireyin uyrukluk kazanma ve uyrukluğunu değiştirme hakkı vardır ve bu hak, keyfi olarak veya engelli olunduğu gerekçesiyle sınırlandırılmamalıdır. Engelli bireyler mülteci ise bu işlemlerinde herhangi bir zorlukla karşılaşmamaları için ilgili devletler tüm önlemleri almalıdır.

38 A.g.e., s.17.

Buna ek olarak engelli birey istediği zaman tabiiyetinde olduğu ülkeden başka bir ülkeye seyahat edebilmelidir. Sözleşme’nin 18’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre engelli çocuklar doğum sonrasında ilgili idari birimlere derhal bildirilmelidir. Fıkranın devamında engelli kişilerin, doğduktan sonra ad sahibi olma, tabiiyet kazanma ve mümkün olduğu ölçüde aile fertlerini öğrenme ve aile bireyleri ile yaşamını sürdürme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.39

1.2.3.11. ÖzelHayataveAileHayatınaSaygıHakkı

Sözleşme’nin 22’nci maddesi “Özel Hayata Saygı” başlığını taşımaktadır. Yaşam yeri ve yaşam biçimi ne olursa olsun hiçbir engelli bireyin özel hayatına, ailesine, hanesine, haberleşmesine ve diğer iletişim araçlarına keyfi bir şekilde ya da hukuka aykırı olarak müdahale edilemez. Böyle bir müdahale olursa ilgililer koruma talebinde bulunabilirler. Taraf devletler bu korumayı sağlarken engelli bireylere, diğer kişilerle eşit koşullarda muamelede bulunmalıdır.

Sözleşme’nin 23’üncü maddesinde “Hane ve Aile Hayatına Saygı” hakkı düzenlenmiştir. Buna göre; engelli bireyler, ailelerinde özgürce yaşama hakkına sahiptirler. Bu hak engelli olmayan aile fertleriyle aynı şartlar altında kullanılır. Bunun yanında, engelliler evlilik, evlat edinme ve boşanma da dâhil olmak üzere aile ile ilgili konularda çoğunlukla ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Bu durumun önüne geçmek için; evlenecek yaşa gelmiş engellilerin evlenip aile kurma, çocuk sahibi olma ve çocuk sayılarına kendilerinin karar vermeleri gibi konularda bilinçlendirilmeleri gerekmektedir. Engelli çocukların, aile hayatlarıyla ilgili olarak engelli olmayan bireylerle eşit olduğu hükmü, velayet, vesayet ve kayyımlık durumları için de geçerli olacaktır. Bunun yanında, taraf devletler; engelli birey için, ailesinin, özellikle de çekirdek ailesinin kendisine bakmaması durumunda aile ortamına benzer sosyal bir ortam oluşturulmasını sağlamakla da yükümlendirilmiştir.40

1.2.3.12. Kültürel Yaşama Katılım. Hakkı

Engelli bireylerin kültürel yaşama dâhil olma, dinlenme ve boş zaman aktivitelerine katılmalarının desteklenmesi; aktif olarak spor faaliyetlerine katılımının sağlanmasının garanti altına alınması, Sözleşme’nin 30’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre taraf devletlerce, engelli kişilerin diğer bireylerle eşit koşullar altında kültürel yaşama katılımları, kültürel envanterleri kullanmaları ve televizyon programlarına, filmlere ve diğer kültürel etkinliklere kolayca ulaşımı sağlanmalıdır. Yine taraf devletler, toplumun diğer fertleri ile birlikte engelli bireylerin de yeteneklerinin, sanatsal ve entelektüel kapasitelerinin geliştirilmesi için gerekli tedbirleri almalıdırlar.

39 A.g.e., s.13. 40 A.g.e., s.16.

1.3. ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREYLERE GENEL YAKLAŞIM

1.3.1.Özel Gereksinimli Bireyler ve Gelişimsel Zorluklar Hakkında Genel Bilgiler

Gelişimsel zorluklar; gelişim için risk oluşturabilecek durumlar, gelişimsel gecikmeler ve engelleri kapsamaktadır.41 Down sendromu, otizm spektrum bozukluğu, bilişsel sorunlar, serebral palsi, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özgül öğrenme bozukluğu (güçlüğü) gibi gelişimi etkileyen bütün durumlar gelişimsel zorluklardır. Gelişimsel zorlukları olan bireylerin/çocukların yaşıtlarından farklı gereksinimleri olmaktadır. Bu gereksinimler eğitim, rehabilitasyon ve sağlık alanlarında veya sosyal alanda olabileceği gibi çevresel düzenleme gereksinimi ya da duygusal gereksinimler de söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle bu bireyler alan yazında “özel gereksinimli bireyler” olarak nitelendirilmektedirler.42

Ülkeler genelinde çocukluk çağı gelişim sorunları en sık rastlanılan sorun grubunu oluşturmakta ve ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (Central Disease Control – CDC) verilerine göre % 17 sıklıkta görülmektedir.43 Güncel alan yazında tüm dünyadaki çocukların % 43’ünün yoksulluk ve beslenememe nedeniyle gelişimsel potansiyeline ulaşamama riski ile karşı karşıya olduğu belirtmiştir.44 Yalnızca otizm spektrum bozukluğunun sıklığı Amerika Birleşik Devletleri’nde 1/59 olarak bildirilmiştir.45 Ülkemizde bu alanda yapılan en kapsamlı araştırmada 6-42 aylık 2345 çocukta, geçerli ve güvenilir bir araçla ayrıntılı gelişimsel değerlendirme yapılmış ve en az bir gelişim alanında gecikme olan çocukların sıklığı % 29, belirgin bir gecikme olan çocukların sıklığı % 7 olarak bildirilmiştir.46 Bu kadar sık olan, yaklaşık 3-4 çocukta 1 sıklıkta görülen gelişimsel zorlukların önlenmesi ve erken tanısı son derece önemlidir ve iç içe geçmiş süreçlerdir.

1.3.2. Erken Tanının Önemi

Bütün gelişimsel zorluklar mümkün olan en erken zamanda tanınmalıdır. Bu zorunluluğun iki nedeni bulunmaktadır:

41 ERTEM, I., ÖZTÜRK, I., “Developmental Difficulties in Early Chilhood”, WHO Publications, 2012.
42 MCPHERSON, M., et al., 1998, 137-140; NEWACHECK, PW., et al., 2006, 334-342; DAVIS, A. M., et al., “Transition Care for Children with Special Health Care Needs”, Pediatrics, 2014; 134:5 900-908.
43 http://www.cdc.gov/ncbddd/developmentaldisabilities/about.html, (Erişim Tarihi: 09.09.2019).
44 BLACK, M. M., WALKER, S. P., FERNALD, L. C. H., et al., “Early childhood development coming of age: science through the life course”, The Lancet, 2017; 389 (10064) :77–90.
45 The Centers for Disease Control and Prevention (CDC), https://www.cdc.gov/mmwr/volumes/67/ss/ss6706a1.htm?s_cid=ss6706a1_w, (Erişim Tarihi: 24.12.2019).
46 MUSTAFAYEV, R., “Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi Standardizasyon Çalışması’nın Türkiye Örnekleminde Gelişimsel Risklerinin Belirlenmesi”, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gelişimsel Pediatri Yüksek Lisans Tezi, 2019.

I- Beyin gelişiminin bebeklik ve erken çocukluk dönemindeki hızıBeyin, sinir hücreleri ve aradaki bağlantılardan (sinaps) oluşur. Bu bağlantılar doğumda çok az olup ilk üç yaşta sayılarının hızla artması ile beyin gelişmektedir. Bu dönemde çocuk beyninde her bir saniyede bir milyondan fazla yeni sinaps oluşur. Bu bağlantılar sayesinde öğrenme gerçekleşir. İki, üç yaşlarındaki bir çocuğun beynindeki bağlantı sayısı, bir yetişkinin beynindeki bağlantı sayısının iki katı kadardır. Uyaran alan beyindeki bağlantılar beyinde kalmaya devam etmekte, kullanılmayanlar ise budanma denen süreçle beyinden silinmektedir. Bunun en iyi örneği dil öğrenmedir. Bu nedenle gelişimsel zorluklar erken yaşlarda tanınıp uygun şekilde desteklenirse öğrenme bu dönemde çok hızlı olduğu için çocuk, gelişimsel potansiyeline ulaşma şansı elde etmektedir.47

II- Gelişimi erken yaşta desteklemenin ülke ekonomisine katkısı: Gelişimi desteklemek ve gelişimsel zorlukları erken tanıyıp uygun hizmetleri sağlamak ülkeekonomisi için çok kârlı bir yöntemdir. Bu konudaki önemli bir çalışma, James HECKMAN’ın Nobel Ekonomi Ödülünü almasını sağlayan çalışmasıdır.48 Bu çalışmaya göre erken çocukluk döneminde ilk 3 yaşta bir çocuğun gelişimine 1 birim yatırım yapıldığında topluma 8 birim geri dönüş gerçekleşmektedir. Daha büyük yaşlarda bu geri dönüş daha az olmakta, örneğin erişkinlere iş eğitimi verildiğinde bunun topluma geri dönüşü sınırlı kalmaktadır. Bu nedenle erken yaşlarda çocukların gelişimini en uygun şekilde desteklemek devlete para kaybettiren değil, aksine kâr getiren en önemli yatırımdır. Bilimsel araştırmalar erken çocukluk döneminde beslenme yetersizliğinin önlenmesinin devletlere 18 kat, okul öncesi eğitim verilmesinin 4 kat, ev ziyaretleri ile dil gelişiminde gecikme olan çocukların desteklenmesinin 3 kat kâr getirdiğini göstermektedir.49

Gelişimsel zorlukların erken desteklenmesi kâr getirirken erken desteklenmemesinin ise zarar getirdiği kanıtlanmıştır. Gelişimsel zorluklar erken tanınıp erken desteklenmedikleri takdirde bu çocuklar erişkin olduklarında yıllık gelirleri % 26 daha az olmaktadır.50 Ayrıca, erken çocukluk dönemine yatırım yapılmaması sağlık için yapılan harcamaların 2 kata kadar artmasına neden olmaktadır.51

Bahsedilen nedenlerle gelişimsel zorlukların mümkün olan en erken dönemde tanınması önemlidir. Sıklığı % 29 olan yani her 3-4 çocukta bir görülen gelişimsel zorlukları. önlemek, erken dönemde tanımak ve uygun şekilde desteklemek için en uygun yöntem, ülkemizde, sağlık sisteminden geçmektedir.

47 https://developingchild.harvard.edu/science/key-concepts/brain-architecture (Erişim: 26.12.2019) 48.https://heckmanequation.org/resource/4-big-benefits-of-investing-in-early-childhood-development/, (Erişim Tarihi: 09.09.2019).
49 RICHTER, L. M., DAELMANS, B., LOMBARDI, J., et al., “Investing the Foundation of Sustainable Development: Pathways to Scale up for Early Childhood Development”, The Lancet, 2016:389; p. 103-118.

  1. 50  A.g.e., s. 103-118.
  2. 51  A.g.e., s. 103-118.

Çünkü ülkemizdeki tüm çocuklar aşı, büyümenin izlemi ya da basit enfeksiyonlar nedeni ile aile hekimi ve çocuk hekimlerine başvurmaktadır. Bu değerlendirmeler bir fırsattır. Aile hekimleri, çocuk hekimleri ve bu hekimlerle çalışan yardımcı sağlık çalışanları, bu önlemleri uygulayacak en etkili sağlık çalışanları olduğundan, gelişimsel zorlukların sıklığı ve nedenleri konusunda öncelikli olarak bilgili olmaları; önleyici ve tedavi edici yaklaşımların benimsenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu konuda erken çocukluk döneminde gelişimsel zorlukları tanıma, destekleme ve erken girişim paketlerini içeren ve 2019’da yapılan bir derlemede tüm dünyadaki gelişimi değerlendirme araçları arasında en uygun yöntem seçilen “Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi (GİDR)” bulunmaktadır.52 Gelişimi izleme; destekleme ve erken girişim bölümlerinden oluşmaktadır. Gelişimi İzleme ve Destekleme Rehberi gibi yüksek kaliteli, uygulanabilir ve geçerli araçların uygulayıcı eğitimi, birinci basamakta çalışan aile hekimleri, yardımcı sağlık personeli ve çocuk hekimlerine verilerek gelişimsel zorlukların erken tanısı ve desteklenmesi sağlanabilir.53,54

1.3.3. Özel Gereksinimli Bireylere Yaklaşım İlkeleri

I- Dünya Sağlık Örgütü İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması (International Classification of Functioning, Disability and Health– ICF):55 Dünya Sağlık Örgütü, 2001 yılından itibaren gelişimsel zorluğu olan çocuk ve erişkinlerin ICF kapsamında değerlendirilmelerini önermektedir. Bu çerçeveye göreçocuğun engellilik durumu; sağlığı, işlevselliği, etkinlikleri ve yaşama katılımı ile bireysel ve çevresel etmenlerin etkileriyle ortaya çıkmakta ve şekillenmektedir. Örneğin serebral palsili bir çocuk yaşıtlarıyla okula kabul edildiğinde yaşama katılabilmekte, fiziksel ortamı tekerlekli sandalyeye uygun olduğunda hareket edebilmekte; bunlar olmadığında ise hareket ve yaşama katılım alanlarında engelli olma durumu ortaya çıkmaktadır. Bu durumda gelişimsel zorluğu olan bir çocuğun gereksinimi belirlenirken tüm alanlarda değerlendirilmesi ve tedavisinin de bu kapsamda planlanması uygundur.

52 BOGGS, D., et al., “Rating ECD Outcome Measurement Tools for Roitine Helth Programme Use”, Archives of Disease in Childhood, 2019, p. 22-33.
53 Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR’ın 26 Haziran 2019 tarihli Dinleme Tutanağı, Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.

54 Öğr. Gör. Uzm. Dr. Ezgi ÖZALP AKIN’ın 26 Haziran 2019 tarihli Dinleme Tutanağı, Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.
55 International Classification of Functioning, Disability and Health: ICF, World Health Organization, Geneva, 2001.

II- Aile merkezli yaklaşım: “Aile Merkezli Erken Destek Hizmetleri (Family Centered Early Intervention)”nin 1980’li yıllarda gündeme gelmesi ile eşzamanlı olarak, özellikle erken çocukluk döneminde çocukların tedavi ilkelerinin giderek değiştiği görülmektedir.56 Aile merkezlilik anlayışı; sağlık hizmetlerinde, erken destek programlarında, özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde, gelişimsel değerlendirme yöntemlerinde ailenin eşit ortak olarak görülmesi, uzmanın kendi bildiği doğrultuda çalışmayı terk etmesi; ailenin bilgisini, deneyimini kendi bilgi ve deneyimine eşit tutarak ve ortak alarak çalışabilmesidir. Aile merkezli yaklaşımlar, “eksiklik modeli (deficit model)” yani temel olarak sorunları saptamaya yönelik yaklaşımların felsefe ve yöntemlerini dışlamakta, aksine “güçlülük modelini (strengths based model)” benimsemektedir. Bu modelde ailenin ve çocuğun sorunlarının yanında, hatta onlardan da öncelikli olarak, güçlü yanlarının tanınması amaçlanmaktadır. “Güçlü yanlar” çocuğun ve ailenin yaşama uyum sürecinde dayanak olarak kullandıkları, yapısal özellikleri, birliktelikleri ya da deneyimleri sonucu oluşturdukları özelliklerdir. Bu güçlü yanlar ne denli iyi anlaşılır ve desteklenirse ailenin çocuğu ve kendisi için uzun dönemde o denli verimli bir yaşam geliştireceği düşünülmektedir. Bu nedenlerle, özel gereksinimleri olan çocuklar bütün değerlendirme ve hizmetleri aile merkezli olarak almalıdır.

III- Transdisipliner yaklaşım: Gelişimsel zorluğu olan çocukların gereksinimleri genellikle birden fazla alandadır. Bu nedenle özel gereksinimli bir çocuk ve ailesi pek çok sayıda uzman tarafından izlenebilir. Örneğin down sendromlu bir çocuğun ek olarak boy kısalığı, demir eksikliği, işitme kaybı, kırma kusuru, konjenital kalp hastalığı, mükronütrient eksikliği, kronik kabızlığı, dil, bilişsel ve hareket alanında zorlukları olabilir. Bu nedenle bu çocukların, kendilerini izleyen uzman/ekip tarafından bütüncül olarak değerlendirilmesi önemlidir. Bu değerlendirme için farklı disiplinlerde çok sayıda uzmanın down sendromlu çocuk ve ailesiyle birlikte çalışması gerekmektedir. Çocuğun ve ailenin farklı birimler arasında gidip gelmesi değil, çocuk hekiminin ya da çocuğu temel olarak izleyen birimin/ hekimin/uzmanın merkezde çocuk ve ailesi ile birlikte yer alması; böylelikle de çocuğun bütüncül olarak izlemin merkezinde bulunmasının sağlanması gerekmektedir. Bu şekildeki transdidipliner izlem, çocuğun bütüncül olarak değerlendirilmesinde ve ailelerinin disiplinler arasında dağılmamasında önem taşımaktadır.57,58

56 KUO, D. Z., et al., “Family-Centered Care: Current Applications and Future Directions in Pediatric Health Care”, Maternal and Child Health Journal, 2012: 16(2), 297-305.

57 Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR’ın 26 Haziran 2019 tarihli Dinleme Tutanağı, Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.


58 Öğr. Gör. Uzm. Dr. Ezgi ÖZALP AKIN’ın 26 Haziran 2019 tarihli Dinleme Tutanağı, Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.

1.3.4. Özel Gereksinimli Bireylerin Hak ve Olanaklara Ulaşımı

Yaşamın ilk yıllarında dowm sendromu, otizm spektrum bozukluğu ve bilişsel sorunlar en erken şekilde tanınarak ev temelli eğitim girişimi planlanmalıdır. Bu durumda bebeği tanıyan hekim birinci basamaktaysa, aileyi, uygun uyaranlar ve geliştirici bakım verme konusunda bilgilendirmeli, aileden ilgili tetkikleri istemeli ve çocuğun durumunun raporlanması için ikinci ya da üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirmelidir. ÇÖZGER raporu çıkarıldıktan sonra da almakta olduğu özel eğitim hizmetlerinin ev temelli ve aile merkezli olduğu, ailenin durumu anlayıp evde de çocuğunu destekleyebildiğinden emin olunmalıdır. Bebeklik ve erken çocukluk döneminde bağlanma ve ayrılık kaygısı süreçlerinde çocuk, temel bakım verenden ayrılarak öğrenmeyi gerçekleştirememekte ve stresiyle baş etmekle uğraşmaktadır. Bu durumda öğrenme azalmakta ve gecikmektedir. Sonraki dönemlerde de ailenin çocuğu ile ne çalışıldığını ve kendilerinin evde çocuğunu nasıl destekleyeceğini mutlaka bilmesi gerekmektedir. Özellikle erken çocukluk döneminde ve tüm çocukluk dönemi boyunca aile; tanı, tedavi ve özel eğitim ve rehabilitasyon sürecinin dışında bırakılmamalı, olabilecek en üst düzeyde tanı, tedavi ve destek sürecine dâhil edilmelidir. Bu süreçte, ailenin gereksinimleri hedef alınmalı ve ailenin görüşlerine önem verilmelidir. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde aileler çocukları ile birlikte sürece dâhil edilmeli, ne yapıldığını ve kendilerinin evde ne yapması gerektiğini bilmelidir.

Ülkemizin geleceği için büyük önem taşıyan gelişimsel zorlukları olan bireylerin, durumları ne düzeyde olursa olsun, en erken dönemde tanınması, en uygun şekilde desteklenmesi, tedavisi ve uygun girişim hizmetlerini alması için ülkemizde yapılan olumlu uygulamalar arttırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.

Erken teşhisin önemi Komisyon toplantılarında da sıklıkla dile getirilmiştir. Isparta Milletvekili Aylin CESUR; özellikle 0-3 yaşta yapılan teşhislerle bozuklukları ortadan kaldırmanın mümkün olduğunu; bununla birlikte erken teşhisin gelişmiş ülkelerde dahi en büyük problemlerden birini oluşturduğunu, örneğin Amerika’da ve Avrupa ülkelerinde bile otizmin erken teşhis süresinin yirmi beş ay civarında olduğunu; ülkemizde erken teşhis ve tanı konusunda önemli gelişmeler kaydedilmekle beraber bu konuda yürütülen çalışmaların toplumun tüm kesimlerini kapsaması hususunda eksiklikler bulunduğunu ve ailelerin erken teşhis, tedavi, eğitim vb. alanlarda zaman kaybetmeden doğru merkezlere yönlendirilmeleri için bünyesinde danışma hattının da yer aldığı mekanizmaların kurulması gerektiğini ifade etmiştir.59

Kahramanmaraş Milletvekili Sefer AYCAN, erken tanı açısından aile hekimlerinin kilit rolde olduğunu, aile hekimlerinin tanının içerisinde en azından ön tanının içerisinde yer alması gerektiğini vurgulamıştır.60 Kırşehir Milletvekili Metin İLHAN ise aile hekimlerinin çoğunun otizmin teşhisinde ya da farkındalığında eksikliklerinin bulunduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığının eksikliklerin giderilmesi için gerekli çalışmaları yapması gerektiğini ifade etmiştir.61

Karabük Milletvekili Hüseyin Avni AKSOY da erken teşhisin, özel gereksinimli bireylerin eğitiminin vakit kaybedilmeksizin başlaması açısından önemli olduğunu belirtmiştir.62

page97image3539023744

59 Isparta Milletvekili Aylin CESUR’un 22 Mayıs, 26 Haziran ve 3 Temmuz 2019 tarihli Dinleme Tutanakları, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.
60 Kahramanmaraş Milletvekili Sefer AYCAN’ın 28 Mayıs ve 3 Temmuz 2019 tarihli Dinleme Tutanakları, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.

61 Kırşehir Milletvekili Metin İLHAN’ın 28 Mayıs 2019 tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.
62 Karabük Milletvekili Hüseyin Avni AKSOY’un 3 Temmuz 2019 tarihli Dinleme Tutanağı, TBMM Tutanak Hizmetleri Başkanlığı.

1.5. OTİZM BÖLÜMÜ İÇİN TIKLAYIN :

Komisyon tarafından Mart 2020 tarihinde yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda aşağıda ayrıntılı olarak ifade edilen çözüm önerileri ortaya konulmuştur.

” Sorunların çözümü amacıyla kurulan “Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozukluklarının Yaygınlığının Tespiti ile İlgili Bireylerin ve Ailelerinin Sorunlarının Çözümü İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”, 14.05.2019 tarihinde çalışmalarına başlamış, yapılan 20 Komisyon toplantısında ve yerinde inceleme çalışmalarında konunun tüm paydaşları dinlenmiştir. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı; Sağlık Bakanlığı; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, özel gereksinimli bireyler ile aileleri Komisyon toplantılarımıza davet edilmiş; deneyim, görüş, talep ve önerileri alınmıştır. Komisyon çalışmalarında ve rapor yazımında ise kamu kurumlarından, üniversitelerden ve sivil toplum kuruluşlarından konuyla ilgili 20 uzman görevlendirilmiştir.

Komisyonumuz ayrıca çalışma süresince 8 ilde “yerinde inceleme çalışması” gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda, Kırşehir, Konya, Kocaeli, İstanbul, Aksaray, Kayseri ve Trabzon illerine gidilerek araştırma sahasına giren konularda yerinde inceleme ziyaretleri ve isitişare toplantıları gerçekleştirilmiş; sorunların yerinde tespit edilmesi ve farkındalık oluşturulması amaçlanmıştır. Ayrıca Ankara’daki çeşitli merkezlerde de incelemeler yapılmıştır.

Komisyon toplantılarında ve yerinde inceleme ziyaretleri çerçevesinde yapılan çalışmalarda, yerel yönetimlere özel gereksinimli bireylerin sorunlarının çözümü noktasında daha fazla görev verilmesi gerektiği üzerinde fikir birliğine varılmıştır. Bu kapsamda 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yapılabilecek değişikliklere ve yerel yönetimlere ilişkin diğer önerilere Komisyon Raporumuzun son bölümünde yer verilmektedir.

Komisyonumuz, yaptığı çalışmalar neticesinde; ülkemizde uygulanabilecek, kurumlar arası koordinasyonu sağlayabilecek kapsamlı önerilerde bulunmuştur. Ayrıca ortak bir veri tabanı oluşturulmasının; engelli bireylere sağlanan hizmetlerin etkinliğini artıracağı ve konuya ilişkin faaliyet yürüten Bakanlıklar, diğer kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, aileler ve özel gereksinimli bireyler arasındaki iş birliğini artıracağı değerlendirilmiştir.

3.1. GENEL ÖNERİLER

1. Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından sunulan hizmetler ile bunların sürekliliğinin sağlanması, Ulusal Veri Tabanı’nın oluşturulması, veri ve bilgi paylaşımı, hizmet sağlanan gruplara ilişkin ortak politika geliştirilmesi gibi konularda kurumlar arası iş birliğini ve koordinasyonu sağlayacak bir kurulun/yapının Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulması,

a) Bireyin doğumundan itibaren yaşamı boyunca yararlanabileceği sağlık hizmetleri, sosyal hizmetler, eğitim ve istihdam alanları başta olmak üzere tüm alanlarda hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında yürütülen iş ve işlemlerde;

 Kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun kolaylaştırılması, 

 Söz konusu hizmetlerin niteliğinin artırılması,
 Hizmetlere erişimin kolaylaştırılması,
 Verilen hizmetlerin takibinin ve etkinlik analizinin yapılması, 

 Kamu kaynaklarının etkin ve yerinde kullanımının sağlanması,

 Verilen hizmetlerin tüm aşamalarının denetlenmesi,

 Uygulanacak politikalarda yol gösterici olması,


amacıyla, haritalandırma sistemi ile Ulusal Veri Tabanı kurularak özel gereksinimli bireylerin kayıt altına alınması, verilere “kişisel verilerin korunması” ilkesi çerçevesinde ilgili bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları iş birliğinde belirlenecek olan yetkilendirme ölçütleri gözetilerek erişimin sağlanması,

b) Ulusal Veri Tabanı’nın oluşturulmasında TÜİK’in kurumsal kapasitesinden ve teknik desteğinden yararlanılması, ayrıca TÜİK tarafından farklı engel gruplarına ilişkin verilerin yer aldığı kapsamlı ve güncel çalışmalar yapılarak sonuçların kamuoyuyla paylaşılması,

2. Araştırma Komisyonu raporumuzda yer verilen hususlarda toplumsal farkındalığın artırılması, raporda yer alan sorun ve önerilerin takibinin gerçekleştirilmesi,engelli bireylerin ve ailelerinin sorunlarının farklı açılardan ele alınabilmesi ve farklı engel gruplarının gereksinimleri doğrultusunda çalışmalar yapılabilmesi amacıyla TBMM bünyesinde engellilere ilişkin daimi bir ihtisas komisyonu kurulması,

3. Kamu politikalarına temel teşkil etmesi ve toplumsal bilinç düzeyine katkı sağlaması amacıyla down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozukluklarını kapsayan ”Özel Gereksinimli Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı” hazırlanması,

4. Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı’nın kapsamlı bir şekilde sonuçları odağında değerlendirilmesi, eksenleri genişletilerekgüncellenmesi ve yeniden uygulamaya konulması,

3.2. FARKINDALIK ÇALIŞMALARI KONUSUNDAKİ ÖNERİLER

5. Komisyon raporumuzun, bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının resmi internet sayfalarında yayımlanarak geniş kitlelere ulaştırılmasının sağlanması,

6. Okul öncesi eğitimden başlanarak özel gereksinimli bireylerle ilgili farkındalığın oluşturulmasına ilişkin konular müfredata alınarak öğrencilerin engellik konusunda bilinçlendirilmesinin sağlanması; ayrıca okul yönetimlerine, öğretmenlere, öğrencilere ve velilere “kapsayıcı eğitim”in bir eğitim politikası olarak vazgeçilmez olduğu ve özel gereksinimli öğrencilerin okullarda bulunmasının tartışılmaz bir gereklilik olduğu hakkında sürekli ve düzenli bilgilendirme çalışmaları yapılması,

7. Özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalık düzeyinin artırılması için Aile Sağlığı Merkezi personeline, çocuk doktorlarına, çocuk psikiyatristlerine, tanılamada görev alan transdisipliner ekibin üyelerine ve eğitim kurumlarında ve kaynaştırma sınıflarında görev yapan öğretmenlere yönelik seminer ve hizmet içi eğitimlerin niteliklerinin artırılması,

8.Uygulanacak hizmet içi eğitimlerin, ilgili kamu kurumlarının yıllık programlarında, belli periyotlarla yapılmasının sağlanması,

9. Toplumdaki tüm bireyleri kapsayacak şekilde seminerler, bilgilendirme etkinlikleri, film ve tiyatro gösterileri, sergiler, spor etkinlikleri gibi farkındalık oluşturan faaliyetlerin artırılması,

10. Özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalığı artıracak ve söz konusu bireyleri konu alan oyunlar sahneleyen devlet tiyatroları ve özel tiyatroların Kültür ve Turizm Bakanlığı, valilikler ve yerel yönetimlerce desteklenmesi; tiyatro gösterileri sonrasında paneller, söyleşiler, resim yarışmaları vb. etkinliklerin taşra teşkilatları ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde düzenlenerek konunun farklı açılardan ele alınmasının sağlanması,

11. Televizyon programları; kamu spotları; down sendromu, otizm ve diğer gelişim bozuklukları olan karakterlerin de yer aldığı çocuk programları; reklamlar; diziler; sinema filmleri; çizgi filmler ve bireylerin başarı hikâyelerinin anlatıldığı belgeseller gibi yazılı, görsel ve sosyal medya araçları üzerinden toplumda farkındalık bilincini artırıcı yayınlara yer verilmesi,

12. Kamu kurumları tarafından oluşturulan ALO 144 Sosyal Yardım Hattı, ALO 145 Sporcu Danışma Hattı, ALO 183 Sosyal Destek Hattı gibi bilgilendirme ve danışma hatlarının kamuya açık alanlarda (otobüs, tren, reklam panosu vs.) tanıtımlarının yapılması,

13. Kamu kurum ve kuruluşlarının, ilgili tüm sektörlerin özel gereksinimli bireyler için gerçekleştirdiği faaliyet ve programların bilinirliğini artırmak için bu programların kamuoyunda daha etkin bir şekilde duyurulması konusunda gerekli çalışmalar yapılması,

14. Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının himayelerinde; tüm paydaşların bir araya geldiği, son gelişmelerin ve teknolojik ürünlerin tanıtıldığı, tanı ve tedavi sürecine ilişkin bilgilendirmelerin yapıldığı kongre, çalıştay ve sempozyumların sayılarının ve niteliklerinin artırılması,

15. Ebeveynlerin, özel gereksinimli çocuğun gelişim evrelerinde izleyecekleri yol hakkında bilgi sahibi olmalarının sağlanması ve alanında uzmanlaşmış profesyoneller eşliğinde, tedavi ve eğitim süreçleri boyunca çocuklarının fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimlerinin takibinin yapılması,

16. Toplumun doğru ve gerçek bilgiye en kısa sürede ulaşabilmesini sağlamak amacıyla devlet kurumları tarafından, özel gereksinimli bireylerle ilgili konularda cep telefonu uygulamaları, internet siteleri ve görsel kütüphaneler oluşturulması; hâlihazırda var olan hizmetlerin bilinirliğinin artırılması,

17. Diyanet İşleri Başkanlığınca vaaz, hutbe, sohbet, konferans, seminer vb. programlarda başta özel gereksinimli bireylerle iletişim ve engelli hakları olmak üzere söz konusu bireylere ilişkin bilinç, farkındalık ve duyarlılığın artırılmasına yönelik içeriklere yer verilmesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanlarının hizmet içi eğitimlerle bu konudaki donanımlarının artırılması,

18. İçişleri Bakanlığı tarafından Mülki İdare Amirlerine (Kaymakam ve Valiler) hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerinde özel gereksinimli bireylere yönelik farkındalık eğitimleri verilmesi ve bu eğitimlerin süreklilik taşıması,

3.3. ERKEN TANI, TAKİP VE TEDAVİ ZİNCİRİNİN KURULMASI KONUSUNDAKİ ÖNERİLER

3.3.1. Tanı, Takip ve Tedavi Sürecine İlişkin Öneriler

19. Komisyonun çalışma alanında yer alan gelişimsel bozuklukların sebeplerinin araştırılması amacıyla ilgili bakanlıklar ve üniversiteler iş birliğinde etiyolojik çalışmaların artırılması için TÜBİTAK, Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP), Kalkınma Ajansı, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) gibi kurum ve kuruluşlarca finansal proje desteklerinde etiyolojik çalışmalara öncelik verilmesi,

20. Toplumda oluşan hassasiyetlerin giderilmesi amacıyla Komisyon kapsamında ele alınan tanı gruplarının yıllar içerisinde sıklığının artış göstermesi de göz önüne alınarak; ilgili kurum ve kuruluşların iş birliğinde gıda güvenliği, tarım ilaçları, çevresel kirlilik, aşı ve ilaçlar gibi etkenlerin gelişimsel bozukluklar üzerinde etkisi olup olmadığının araştırılması, konuya ilişkin gerekli önlemlerin alınması amacıyla bilimsel ve kanıta dayalı araştırmalar yürütülmesi ve bu konuda kamuoyunun bilgilendirilmesi,

21. Aşılar ile gelişimsel bozukluklar arasında herhangi bir bağlantı olmadığına ilişkin pek çok araştırma bulunduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, konu ile ilgili kamuoyunda kafa karışıklığına neden olabilecek bilgi kirliliğinin önüne geçebilmek için gerekli bilgilendirmelerin yapılması,

22. Ülkemizde bebeklik ve erken çocukluk dönemindeki her bebek, aşı ve büyümenin izlemi için aile hekimi ve çocuk hekimi ile karşılaşmaktadır. Her bir çocuğun gelişiminin standart araçlar kullanılarak izlenmesi, ortaya çıkabilecek sorunların en erken dönemde tanınması ve erken destek ve müdahaleden yararlanmalarının sağlanması için bu izlemin yaygınlığının ve etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması,

23. Sağlık, sosyal hizmetler, eğitim ve istihdam alanları başta olmak üzere farklı alanlarda hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında yürütülen iş ve işlemlerin; bireylerin varsa sağlık raporları, yoksa belirlenen gelişimsel risk etmenleri ve özel gereksinim alanları esas alınarak, Ulusal Veri Tabanı’nın;

 Kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun kolaylaştırılması,
 Söz konusu hizmetlerin niteliğinin artırılması,
 Hizmetlere erişimin kolaylaştırılması,
 Verilen hizmetlerin izleminin ve etkinlik analizinin yapılması, 

 Kamu kaynaklarının etkin ve yerinde kullanımının sağlanması,

  Verilen hizmetlerin tüm aşamalarının denetlenmesi,

 Uygulanacak politikalarda yol gösterici olması,

amacıyla oluşturulması; oluşturulacak veri tabanına, “kişisel verilerin korunması ilkesi” çerçevesinde ilgili bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları iş birliğinde belirlenecek olan yetkilendirme ölçütleri gözetilerek erişimin sağlanması,

24. Birinci basamakta Aile Sağlığı Merkezleri tarafından yürütülen “Bebek ve Çocuk İzlem Protokolleri”nin uygulanmasının önemi vurgulanarak ilgili protokollerin periyodik olarak gözden geçirilmesi ve ASM çalışanlarının (aile hekimi, hemşire vb.) bu izlemler konusunda teşvik edilmesi,

25.Sağlıklı Hayat Merkezlerinin sayıları artırılarak bu merkezlerde ergoterapistlerin istihdamının sağlanmasına yönelik çalışmalar yapılması,

26. İlgili bakanlıkların ve üniversitelerin iş birliğinde, kadın hastalıkları ve doğum, çocuk sağlığı ve hastalıkları, psikiyatri, çocuk ruh sağlığı ve ilgili diğer bölümlerin katkılarıyla evlilik öncesi dönemden başlamak üzere gebelik süreci ve sonrasını da kapsayacak şekilde eğitim modülleri oluşturulması, oluşturulacak modüllerle gebe okullarından başlayacak şekilde birinci basamak sağlık kuruluşları (Aile Sağlığı Merkezi, Sağlıklı Hayat Merkezi vb.) ile yerel yönetimler ve ilgili diğer kuruluşlar (Halk Eğitim Merkezi, Sosyal Hizmet Merkezi, Aile Yaşam Merkezi vb.) bünyesinde yürütülen faaliyetlerde iş birliğine gidilerek eğitimlerin verilmesi ve sürekliliğinin sağlanması,

27. Riskli gebeliklerin (Komisyonumuz kapsamındaki bozukluklar için gebelik öncesinde ve gebelikte tespit edilebilecek risk faktörleri olan gebelikler) kadın doğum uzmanları tarafından saptandıktan sonra, sürecin devamında gelişebilecek sorunlar açısından üçüncü basamak sağlık kurumlarındaki ihtiyaç duyulan ilgili tüm uzmanlık alanlarıyla birlikte izleminin sağlanması,

28. Gebelik takiplerinde down sendromlu bebek sahibi olma ihtimali olan ailelere bebek sahibi olmaya dair bilgilendirmenin yanı sıra, olası sendromun klinik özellikleri göz önünde bulundurularak, öncelikle psikososyal destek sunularak mevcut imkânlar çerçevesinde psikiyatrik destek almalarının sağlanması; doğumdan itibaren bebeğin ve diğer aile bireylerinin izlenmesi ve gelişebilecek sorunların erken dönemde çözümü konusunda hızla harekete geçilmesi,

29. Gelişimsel bozuklukların oluşumuna neden olabilecek öngörülemeyen perinatal sorunların (doğum hipoksisi, kordon dolanması, mekonyum aspirasyonu vs.) yönetilebilmesi için tüm doğumların sağlık kuruluşlarında yapılmasının desteklenmesi,

30. Doğum eylemi sırasında öngörülebilen/öngörülemeyen tüm risklerin doğru ve etkin yönetimi için doğumda görevli tüm sağlık çalışanlarının “Neonatal Resüsitasyon Programları”nda eğitimlerinin sürekliliğinin sağlanması,

31. Çocuk, Ergen ve Erişkin Ruh Sağlığı Hastalıkları Uzmanlarının tıpta uzmanlık eğitim programlarına, Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) tarafından uygun görülen sürelerde özellikle ağır engelli bireylere hizmet veren bakım merkezlerinin dâhil edilmesi,

32. Uygulamalı davranış analizi yüksek lisans programını tamamlayan meslek elemanlarının, hastanelerin psikiyatri kliniklerinde davranış analisti olarak çalışmasının sağlanması,

33. Mevcut sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi amacıyla aşağıda ayrıntılı bir şekilde ele alınan tedbirlerin hayata geçirilmesi,

Bu kapsamda;

Gelişimsel zorluğu olan çocukların ve ailelerinin sağlıkla ilgili tüm ihtiyaçlarının nitelikli olarak karşılanabilmesi için birinci basamak sağlık kuruluşlarında risk tespitinin daha erken yapılması ve etkin yönlendirmeyi içeren ek uygulamalara; ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında ise verilen hizmetlerin çeşitlendirilmesine ve yeniden organize edilmesine ihtiyaç vardır.

Ülkemizde bebeklik ve erken çocukluk dönemindeki her bebek aşı ve büyümenin izlemi için aile hekimi ve aile sağlığı personeli ile karşılaşmaktadır. Birinci basamak sağlık çalışanlarının bu hizmetlerine ek olarak standart araçlar kullanılarak psikososyal gelişiminin de izlemesi ve desteklemesi sağlanmalıdır. Bu bağlamda, Komisyon raporumuzun ikinci bölümünde detaylı olarak ifade edilen Sağlık Bakanlığı mevcut hizmetleri içerisinde yer alan ve hâlihazırda 1,2 milyon çocuğa ulaşmış olan otizm tarama takip ve tedavi programının model olarak alınarak kapsamının diğer gelişimsel bozuklukları içine alacak şekilde bahsi geçen standardize araçlar kullanılarak genişletilmesi sağlanmalıdır.

Birinci basamak sağlık personeli tarafından risk tespit edilen bebek ve çocukların yanı sıra,

  •   Riskli gebelik sonrası dünyaya gelen bebekler,
  •   Herhangi bir risk faktörü ile doğan bebekler,
  •   Doğum sonrası depresyonu, yoksulluk gibi psikososyal gelişimsel risk etmenlerisaptanan bebekler,
  •   Göç, savaş, terör, doğal afet, ebeveyn vefatı gibi travmatik süreçlere maruz kalanbebekler,
  •   Herhangi bir zamanda herhangi bir uzman tarafından gelişimsel sorun saptanan bebekler,
  •   Çocuğunda gelişimsel sorun olabileceğini düşünen aileler tarafından yapılan başvurular,

ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında çocuk ve ailelerin tüm biyolojik ve psikososyal ihtiyaçlarının karşılanabileceği ekiplerce ele alınmalıdır. İlgili branş hekimlerinin yanı sıra çocuk ve ailenin bütüncül olarak desteklenmesini sağlamak üzere katkı verebilecek tüm sağlık profesyonellerinin değerlendirme ve takip sürecinde aktif rol alması sağlanmalıdır. Bu bağlamda katkı verebilecek sağlık profesyonelleri aşağıda belirtilmiştir:

TRANSDİSİPLİNER EKİP ÜYELERİ

 Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı
 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Dal ve Yan Dal Uzmanları
 Çocuk Nöroloji Uzmanı
 Gelişimsel Pediatri Uzmanı
 Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı
 Kadın Doğum / Perinatoloji Uzmanı
 Tıbbi Genetik Uzmanı
 İlgili Diğer Ana Dal ve Yan Dal Uzmanları (Konsültan Olarak) 

 Hemşire
 Çocuk Gelişimci
 Psikolog
 Sosyal Çalışmacı
 Dil ve Konuşma Terapisti
 Fizyoterapist
 Ergoterapist
 Eğitim Uzmanı (Özel Eğitim Öğretmeni / Rehberlik Öğretmeni) 

 Diyetisyen

Hastane koşulları gözetilerek transdisipliner ekip üyeleri belirlenebilir. Örneğin bir sağlık kurumunda çekirdek ekip ilgili branş hekimi, hemşire ve çocuk gelişimciden oluşabilirken bir başkasında tüm üyeler geçici zamanlı olarak yer alabilir.

Bu ekip üyelerince yürütülmek üzere, her birey ve ailesine tanı anından itibaren danışmanlık yapılacak ve hem sağlık sistemindeki süreçler hem de tüm kamu hizmetlerinden faydalanma konusunda yardım sağlanacak “Bireysel Hizmet Danışmanlığı” sisteminin oluşturulması yerinde olacaktır.

Bu sistemin ülke genelinde kurulabilmesi ve sürdürülebilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının bir arada çalışmasını kolaylaştırabilmek için Cumhurbaşkanlığına bağlı bir yapı oluşturulması değerlendirilebilir.

Ayrıca, transdisipliner ekip üyelerinin pek çoğunun meslek yasası bulunmadığından sistemin işlerliği açısından bu konuya öncelik verilmesi yerinde olacaktır.

3.3.2. Yaşlara ve Gelişim Dönemlerine Göre Öneriler
I. 0-3YaşGelişimİzlemi
34. Tüm çocukların gelişimini desteklemeye yönelik hizmetlerin sunulması,

STK’lar ya da belediyeler içerisindeki anne-çocuk eğitim programlarının içeriklerinin güncellenmesi ve ailelerin bu merkezlere yönlendirilmesi; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve yerel yönetimlerin iş birliği ile bu yaş grubunun gelişim özelliklerine uygun kreş ve gündüz bakımevlerinin yaygınlığının artırılması ve bu evlerin haftada 1 günlük uyum programı olarak düzenlenmesi,

35. Bebek Dostu Hastane uygulamasının yaygınlaştırılmasına ve tüm hastanelerin bebek dostu hastane niteliği kazanmasına ilişkin çalışmalar yapılması,

36. 0-3 yaş çocukların değerlendirme araçlarının (psikolojik testler, gelişim testleri, dil testleri, fizyoterapi ve rehabilitasyon, ergoterapide kullanılan ölçekler)güncellenmesi, kültürümüze uygun hale getirilmesi; kamu hastaneleri ve ilgili meslek dernekleri arasında yapılacak protokollerle meslek elemanlarının eğitimlerinin desteklenmesi;

37. 0-3 yaş aralığında çalışan ekip üyelerinin konuyla ilgili bilgi, beceri ve donanımlarının güncel tutulmasına yönelik meslek içi eğitim programlarında süreklilik sağlanması,

38. Ekip üyelerinin mezun oldukları yükseköğretim kurumlarının eğitim içeriklerinin YÖK ile yapılacak iş birliği ile düzenli olarak güncellenmesi ve izlenecek hasta grubuna verilecek hizmet kalitesini artırmaya yönelik bilgi, beceri ve donanıma sahip olmalarının sağlanması,

39. Otizm tarama ve takip programının düzenli olarak izlenmesi yoluyla sürekliliğinin sağlanması, adı geçen programdan başta çocuk hekimlerinin ve süreçte yer alan ilgili öğretmen ve sağlık meslek mensuplarının yararlanmasının sağlanması,

II. 3-6 Yaş Gelişim İzlemi

40. Birinci basamakta Sağlıklı Hayat Merkezlerinde ilgili değerlendirmenin aşağıdaki ölçütler çerçevesinde yapılması,

 Gelişimi sağlıklı olanların okul olgunluğu açısından desteklenmesi için ailenin bilgilendirilmesi,

 Gelişiminherhangibiralanındagecikmesiolanlariçinmüdahaleprogramlarının işletilmesi,
 Müdahale programında olan bireylerin gereksinimlerinin Komisyonumuzca önerilen Bireysel Hizmet Danışmanı aracılığıyla izlenmesi ve gerekli müdahalelerin yapılması,

41. Riskli bebeklerin 3 yaşından sonra vakit kaybetmeksizin okul olgunluğu açısından incelenmesi, gecikme olan alanların belirlenmesi ve özel eğitim ve örgün eğitim sistemi içerisinde söz konusu alanların desteklenmesi için eğitsel değerlendirme ve tanılamaya yönlendirilmesi,

42. Kültürümüze uygun okul olgunluğu değerlendirme araçlarının geliştirilmesi ve okul olgunluğu değerlendirmelerinin yaygınlaştırılması,

43. 3-6 yaş aralığında çalışan ekip üyelerinin konuyla ilgili bilgi, beceri ve donanımlarının güncel tutulmasına yönelik meslek içi eğitim programlarının zorunlu hale getirilerek sürekliliğinin sağlanması,

III. Okul Çağı

44. Okulçağındakiözelgereksinimliçocukların;bütüncülolarakdeğerlendirilmesi, desteklenmesi ve gereksinimlerinin karşılanması için uygun ekip tarafından aile merkezli yöntemlerle ve bireysel hizmet danışmanlığı sistemi ile düzenli izleminin sağlanması,

45. MilliEğitimBakanlığıileSağlıkBakanlığıarasındaişbirliğiyapılaraköğretmen eğitimlerinin ivedilikle güncellenmesi; tıbbi bilgilendirmenin ve gerekli durumlarda yaklaşım ve iletişim biçimlerinin kazandırılması ve bu sürecin işletilebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığının ve Sağlık Bakanlığının ilgili birimleri arasında iş birliğinin sağlanması,

46. Özel gereksinimli çocukların yaşıtlarına göre daha sık tıbbi acil müdahaleye gereksinim duyabilmeleri nedeniyle tüm öğretmenlerin ilk yardım konusunda donanımlı hale gelebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında iş birliği yapılması,

47. Hastanelerde kullanılan değerlendirme araçları ile RAM’da kullanılanların uyumlu ve tamamlayıcı hale getirilmesi,

48. Hem sağlık ve eğitim hizmetlerinin birbirine karışmasının önüne geçmek, hem de verilen hizmetin niteliğini artırmak amacıyla özel gereksinimli çocukların tipik gelişim gösteren akranları ile bir arada eğitim gördüğü okullarda ve diğer resmi eğitim kurumlarında çocuk gelişimi, dil ve konuşma terapisi, fizyoterapi, ergoterapi gibi alanların entegre edildiği, ilgili branş hekimlerinin okul ziyaretleri ve düzenli aralıklarla bu kurumlarda değerlendirmeler yapmasına olanak tanıyan bir modelin ilgili bakanlıklar tarafından değerlendirilerek pilot uygulamasına başlanması,

49. Özellikleortaveağırdüzeydebilişselgelişimgeriliğiveotizmbulgularıolan15 yaş üzeri bireylerin Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinden yararlanmasının sağlanması,

50. Okul çağında en erken dönemden başlayarak güçlülük temelli bir yaklaşımla spor, sanat ve diğer ilgi alanlarına yönelik değerlendirmelerin yapılması,

51. Okul süresince kaynaştırma/bütünleştirme sürecinde yaşanan sorunlar, akademik güçlükler, sosyal hayata kabul, kariyer planlama, duygudurum sorunları, akran ilişkileri, maruz kalınan zorbalıklar, ihmal ve istismar, sınavlara ilişkin bilgilendirme ve yönlendirme, cinsel gelişim gibi hassas konularda bireyin ve ailenin danışmanlık almasının kolaylaştırılması ve ilgili uzmanlarla iş birliği yapılarak sürecin yönetilmesi,

52. Üniversitelerdeki öğrenci danışma merkezlerinin yapılarının güncellenmesi için YÖK ve Sağlık Bakanlığı arasında bir protokol yapılması ve özel gereksinimli bireylerin bu merkezlerden daha etkin şekilde yararlanmalarının sağlanması,

3.3.3. Tüm Yaş Grupları için Raporlama, Tanılama ve İzlem Süreci ile İlgili Öneriler

53. Tüm bozukluklarda tanı, tedavi ve takip kalitesinin arttırılması için Sağlık Bakanlığı tarafından tanı, tedavi ve takip rehberleri ile algoritmalarının (iş akış şeması) oluşturulması,

54. Gelişimselbozukluklarıntespitisonrasındaailelerintanıyaveilerleyensüreçlere ilişkin bilgilendirilmesi ve gerekli görüldüğü durumlarda psikososyal destek hizmetleri almalarını sağlamak için Sağlıklı Hayat Merkezlerine yönlendirilmesi,

55. Down sendromu, otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, özgül öğrenme bozukluğu, bilişsel gelişimde gecikme ve serebral palsi tanı, takip, tedavi ve raporlandırmasında yaşanan sorunların çözümü için;

  •   Sağlık Kurulu raporlarının hekimler tarafından her bir engel grubu özelinde değerlendirilerek daha uzun süreli verilmesine yönelik çalışmalar yapılması,
  •   İlgili hekim ve bireysel hizmet danışmanı tarafından çocuğun takibininsağlanarak rapor çıkartma sürecinin hızlandırılmasının sağlanması,
  •   Yönetmelikler gereği adı geçen bozukluklar için raporlandırma ve izlem sürecinden sorumlu olan çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanlarının ve çocuk nörolojisi, fiziksel tıp ve rahabilitasyon uzmanı ve ilgili diğer uzmanların; tanı, takip ve tedavide sorumlulukları bulunan gelişimsel pediatrist, psikolog, fizyoterapist, ergoterapist, dil ve konuşma terapisti, çocuk gelişimci araştırma/öğretim görevlisi ve meslek mensuplarının sayısının ve kamudaki istihdamının arttırılması için Sağlık Bakanlığı ve YÖK nezdinde yapılan çalışmaların arttırılması,

 Meslek gruplarının sayısının artmasıyla birlikte, söz konusu uzmanların ülke genelinde dengeli bir şekilde dağılmasını ve erişilebilir olmasını sağlayacak düzenlemelerin yapılması,

56. Tanı ve takip kalitesinin artmasına yardımcı olmak ve olgulara ayrılan zamanı arttırmayı teşvik etmek üzere Sağlık Bakanlığının Girişimsel İşlemler Listesi’nde gelişimsel bozukluk değerlendirmesi adı altında standart muayenenin süre ve puan karşılığı açısından iyileştirme çalışmalarının yapılması,

57. Gözleme dayalı tanı konulan söz konusu gelişimsel bozukluklar için hastanelerin ve bakanlıkların ilgili birimlerinde gerekli olan fiziki koşulların (aynalı oda ve kamera gibi) geliştirilmesi ve hizmet kalite ve çeşitliliğinin artırılması için grup terapi odalarının oluşturulması,

58. Psikologların, hastanelerde ruh sağlığı kliniklerinin yanı sıra çocuk kliniklerinde de hizmet verebilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılması,

59. Komisyonumuzun çalışmaları kapsamında yer alan tüm özel gereksinimli bireyler için alternatif ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ile tıp dışı uygulamaların maddi ve manevi zarar vermesini engellemek ve doğru yönlendirmeleri sağlamak üzere kurulacak bir bilimsel heyet tarafından mevcut tüm uygulamaların fayda-zarar oranlarının tespit edilmesi, faydalı uygulamaların desteklenmesi ve zarar verebilecek uygulamaların gerçekleştirildiği takdirde uygulanacak yaptırımların getirilmesi,

60. Özel gereksinimli bireylerin diş tedavisinde yaşadıkları sorunların çözümü için Isparta Süleyman Demirel Üniversitesinde bulunan Engelsiz Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi gibi örnek uygulamaların ülkemiz genelinde yaygınlaştırılması,

61. Erişkinliğe geçiş dönemi ve yetişkinlikte yaşanan tıbbi takip ve tedavi sorunlarını önlemek amacıyla “erişkinliğe geçiş ve yetişkin klinikleri” kurulması ve bu kliniklerde çalışacak personel için eğitim modüllerinin oluşturulması,

62. DEHB gibi medikal tedavi gerektiren durumlarda yaş ve ilaç dozu sınırlamasının ve yurt dışında kullanılıp da ülkemizde reçete edilemeyen ilaçların geri ödeme sistemine dâhil edilmesinin Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından değerlendirilmesi,

63. Aileleri DEHB konusunda bilgilendirmeye yönelik düzenlenen eğitimlerin artırılması; okuldaki psikoeğitim ve çevresel düzenlemeler, DEHB konusunda öğrencilere büyük bir fayda sağlayacağından, okullarda psikoeğitim yapabilecek meslek elemanlarının yetiştirilmesi ve mevcut personelin bilgi, beceri ve donanımının güncellenmesi,

64. Gelişimsel bozukluk tanısıyla izlenen psikososyal riski yüksek olan çocukların izlemlerinin hekimlerce kullanılan elektronik kayıt sistemlerinde uyarılar oluşturularak muayene randevularının aileye bildirilmesi,

65. Cinsel gelişim, mahremiyet ve istismardan korunma konularında ailelere, öğretmenlere, öğrencilere ve ilgili tüm profesyonellere yönelik eğitim programlarının hazırlanarak uygulanmasının sağlanması, bu konuda Çocuk İzlem Merkezlerinde görev alan ilgili personel tarafından eğitimler verilmesi ve istismar bildirimlerinde özel gereksinimli bireyler için ilgili bakanlıklar arasında ayrı bir protokol oluşturularak uygulanması,

66. Cinsel yönden aktif olan özel gereksinimli bireylerin cinsel yolla bulaşan hastalıklardan ve istenmeyen gebeliklerden korunmalarını sağlamak amacıyla aileye ve mümkünse bireye gerekli bilgilendirmenin yapılması,

67. Acil servis sağlık personellerine özel gereksinimli bireylere acil müdahele esnasında nasıl yaklaşılacağı konusunda eğitim verilmesi,

68. Ailelerin, engelli çocuklarının kriz yaşadığı durumlarda telefonla ulaşabileceği, ailenin evine gelerek çocuğu yatıştıracak ve ailelere benzer durumlarda nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgi verecek nitelikte Kriz Ekiplerinin 112 Acil Çağrı Merkezi bünyesinde oluşturulması,

69. Fizik tedavi ve rehabilitasyon birimi olan tüm sağlık kurumlarında serebral palsili çocuklar başta olmak üzere özel gereksinimli bireylere yönelik özel ortam düzenlemelerinin zorunlu hale getirilmesi ve fizik tedavi ve rehabilitasyon dal hastaneleri ve tıp merkezleri gibi merkezlerin fiziki koşul standartlarının yeniden gözden geçirilerek mevcut merkezlerin denetlenmesi ve niteliğinin artırılmasının sağlanması,

70. İhtiyaç duyulan tüm yardımcı teknolojik araç ve gereçlerin üretiminde maliyetin daha düşük olmasını sağlayacak yerli ve milli üretime ilişkin desteklerin artırılması amacıyla üniversiteler, teknokentler, TÜBİTAK, HAVELSAN gibi kurumlar ile ilgili bakanlıkların koordinasyon ve iş birliği içinde olması ve bu alanda çalışacak özel sektöre vergi, sigorta primi, hibe, Ar-Ge gibi konularda kapsamlı teşvikler verilmesi,

3.3.4. Sosyal Güvenlik Sistemi ile İlgili Öneriler

71. İlave ücret ve katılım payı konularında özel gereksinimli bireylere yönelik düzenleme yapılması, bu kapsamda;

a) Katılım payı uygulamasının tamamen kaldırılması,

b) Anılan kişilerin özel sağlık hizmeti sunucularında ilave ücret ödemeden hizmet alması yönünde düzenlemeye gidilmesi veya özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından bu kişilere özel ek indirim yapılmasının sağlanması,

72. Fizik tedavi ve rehabilitasyon seans sayısının, bireylerin durum ve ihtiyaçlarına göre özellikle gelişimin hızlı olduğu ve en fazla fayda sağlanabildiği erken çocukluk döneminde arttırılması yönünde düzenleme yapılması,

73. 16 yaş üstü SP’li bireyler için, 30 seans üstü fizik tedavi ve rehabilitasyon imkanının tümünü (90 seans) doktor raporu doğrultusunda özel dal merkezleri ve özel hastanelerde alabilmesi yönünde düzenleme yapılması,

74. 16 yaş altında olup genel sağlık sigortası primi devlet tarafından ödenen SP’li çocukların, özel dal merkezleri ve özel hastanelerden fizik tedavi alabilmeleri yönünde düzenleme yapılması,

75. Yılda 30 seans karşılanan robotik rehabilitasyon hizmetinin kişinin ihtiyacına göre artırılabilmesi yönünde düzenleme yapılması,

76. Tekerlekli sandalye standartlarının değiştirilmesi ve fiyatının piyasaya uygun olarak güncellenmesine yönelik çalışmalar yapılması, daha fazla sayıda bireyin akülü tekerlekli sandalye hizmetinden yararlanabilmesi için ödeme kriterlerinin gözden geçirilmesi ve SUT fiyatının artırılması,

77. SUT’ta yer alan tıbbi malzeme yelpazesinin genişletilmesi, bu bağlamda adaptif oturma, ayakta durma ve yürüme yardımcıları, engelli puseti gibi tıbbi malzemeler ve bireysel ihtiyaçları karşılamak üzere özellikli tekerlekli sandalyelerin SUT’a eklenmesi yönünde düzenleme yapılması,

78. Akülütekerleklisandalye,mekanikventilasyoncihazı,oksijentedavisicihazları (oksijen konsantratörü, oksijen tüpü ve başlığı, taşınabilir komponenti olan oksijen tedavi cihazları) ve ev tipi ventilatör cihazlarının iadesi zorunlu malzeme listesinden çıkartılması yönünde düzenleme yapılması,

79. SGK tarafından karşılanan hasta alt bezi ve enjektör fiyatlarının piyasa fiyatları baz alınarak ve kullanım miktarı gözetilerek yeniden düzenlenmesi,

80. SGK tarafından yayınlanan Hasta Alt Bezi Primer Tanı Listesi’nde Q90 ICD-10 kodunun (down sendromu) ayrıca tanımlanarak down sendromlu kişilerin de söz konusu haktan faydalanmasının sağlanması,

81. 5510 sayılı Kanun’un “Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi” başlıklı 73’üncü maddesinin onuncu fıkrasına göre vazife ve harp malullerinin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçler herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin SGK tarafından karşılanmaktadır. Bu kapsamda özel gereksinimli bireylerin, vazife ve harp malullerinde olduğu gibi ihtiyaç duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçlere herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin erişebilmesi için düzenleme yapılması,

82. Tanı ve takip kalitesinin bilimsel niteliğini ve kalitesini arttırmaya yardımcı olmak üzere kanıta dayalı psikolojik ve gelişimsel değerlendirme, ölçek, test, yapılandırılmış görüşme, bireysel ve grup terapileri, erken müdahale programı, çocuk gelişim uygulamaları, nöropsikoloji, fizyoterapi, ergoterapi ve konuşma terapisi değerlendirmeleri, müdahale ve uygulamaları, ev ziyaretleri, sosyal çalışma gibi uygulamaların Sağlık Bakanlığı, oluşturulacak bilimsel bir heyet ve SGK yetkililerince yeniden ele alınarak SUT’taki maddi karşılıklarının yeniden değerlendirilmesi,

83. Komisyonumuzunçalışmaalanındakiengelgruplarındakibireylerinhalihazırda fizik tedavi ve rehabilitasyon başlığı altında “işuğraşı tedavisi” olarak yer alan hizmetlerden psikiyatrik tedavi uygulamaları kapsamında da yararlanabilmeleri için SUT Eki EK-2/B listesinde “psikiyatrik çalışmalar” başlığı altında ergoterapi hizmetlerinin tanımlanması yönünde düzenleme yapılması,

84. Gelişimsel pediatri uzman hekimleri için “aile merkezli bütüncül gelişimsel değerlendirme” ve “erken gelişim uygulamaları” işlemlerinin SUT’ta tanımlanması yönünde düzenleme yapılması,

85. Kalıtsal bir hastalığı olan veya bu hastalık için taşıyıcı olduğu bilinen evli çiftlerin sağlam çocuk sahibi olmasına yönelik olarak preimplantasyon genetik tanı ile birlikte tüp bebek tedavi giderlerinin karşılanması için SGK’nın belirleyeceği kalıtsal hastalıklar listesi ile ilgili çalışmaların ivedilikle sonuçlandırılması yönünde düzenleme yapılması,

3.4. EĞİTSEL DEĞERLENDİRME VE TANI, ÖZEL EĞİTİM, DESTEK EĞİTİM VE REHABİLİTASYON HİZMETLERİ KONUSUNDAKİ ÖNERİLER

3.4.1. Eğitsel Değerlendirme ve Tanılama Sürecine İlişkin Öneriler

86. Eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve istihdam alanları başta olmak üzere farklı alanlarda hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında yürütülen iş ve işlemlerin bireylerin varsa sağlık raporları, yoksa belirlenen gelişimsel risk etmenleri ve özel gereksinim alanları esas alınarak;

Kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun kolaylaştırılması,

 Söz konusu hizmetlerin niteliğinin artırılması,

Hizmetlere erişimin kolaylaştırılması,
Verilen hizmetlerin izleminin ve etkinlik analizinin yapılması,

 Kamu kaynaklarının etkin ve yerinde kullanımının sağlanması,

 Verilen hizmetlerin tüm aşamalarının denetlenmesi, 

Uygulanacak politikalarda yol gösterici olması,

amacıyla Ulusal Veri Tabanı oluşturulması; oluşturulacak veri tabanının MEB’in veri ve bilişim sistemleri (MEBBİS-RAM Modülü, e-Okul, e-Yaygın, e-Kurs vb.) ile entegre edilmesi ve veri tabanına “kişisel verilerin korunması ilkesi” çerçevesinde ilgili bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları iş birliğinde belirlenecek olan yetkilendirme ölçütleri gözetilerek erişim sağlanması;

87. Eğitsel değerlendirme ve tanılama ile yönlendirme süreçlerine ilişkin iş ve işlemlerin tıbbi modelden, öğrencilerin eğitim ihtiyaçlarının işlevsel olarak betimlendiği ve bu doğrultuda eğitim ortamına yönlendirildiği eğitsel modele dönüştürülmesi,

88. Özel eğitim ihtiyacı olduğu öngörülen bireylerden sağlık kuruluşlarınca tıbbi tanısı konulmuş olanların eğitime erişiminde farklı sebeplerle geç kalındığı tespit edilmiştir. Söz konusu bireylerin eğitime erişimlerinin sağlanması için zaman kaybedilmeden RAM’lara yönlendirilerek eğitsel değerlendirme ve tanılamasının yapılması ve eğitime devamlarının sağlanması amacıyla bakanlıklar arası iş birliğinin güçlendirilmesi,

89. Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde görev alan özel eğitim ve rehberlik öğretmenlerinin nitelik ve nicelik yönünden ihtiyacı karşılayabilmesi için YÖK tarafından lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilen öğrenci kontenjanları ve ders sürelerinin artırılarak ders içeriklerinin yeniden yapılandırılması,

90. RAM’larda kısa vadeli çözümler üretilmesi adına özel eğitim ve rehberlik alanı dışında eğitim almış kişilerin sertifika eğitimleri ile sisteme dâhil edilmesi uygulamalarının sonlandırılması,

91. ÖzeleğitimverehberliköğretmenlerininRAM’lardaçalışmalarınıteşvikedecek düzenlemelerin yapılması,

92. Transdisipliner yaklaşım odağında RAM’larda fizyoterapist, ergoterapist, dil ve konuşma terapisti, çocuk gelişimci gibi meslek elemanlarının özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin eğitsel değerlendirme ve tanılamasını yapabilecek yeterli sayıda ve nitelikte istihdam edilmesi ve sunulan hizmetlerin niteliğinin geliştirilmesi,

93. RAM’ların personel durumu, eğitsel değerlendirme ve tanılamada kullanılan eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde bilgi toplama araç, gereç ve ölçekler (görüşme, doğrudan gözleme dayalı kontrol listesi, muhtevaya dayalı ölçek, beceri analizi ölçüt bağımlı ölçek ve ekolojik envanter vb.) ile değerlendirmede kullanılan materyaller, değerlendirme ortamları ve değerlendirme sürelerinin düzenlenerek hizmet standartlarının oluşturulması ve MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde de belirtildiği üzere RAM’ların yapısı ve sunduğu hizmetler ile merkezin işlevleri temelinde yeniden yapılandırılması,

94. Eğitsel değerlendirme ve tanılama sürecinde tüm profesyonellerin çocuğun e- portfolyosundan yararlanmasına ilişkin prosedür oluşturulması,

95. Gelişimi risk altında olan çocuklarla ilgili olarak okul ve aile iş birliğinde ev ve okul ortamında gerekli tedbirler alınması ve düzenlemeler yapılması, çocuğun gelişiminde ilerleme olmaması durumunda eğitsel değerlendirme ve tanılama amacıyla RAM’a yönlendirilmesi,

96. Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre; “Özel koşul gereksinimi var – ÖKGV” olarak raporu düzenlenenler için bu raporların yorumlanmasında yaşanan sorunların giderilebilmesi amacıyla RAM personeline ÇÖZGER’de yapılan değişiklikler ve uygulamaya dönük güncellemeleri içerecek hizmet içi eğitimlerin verilmesi,

97. RAM’larda görevli personelin özel eğitim ihtiyacı olan çocuklar ve ailelerinin psikolojik durumlarına hassasiyetle yaklaşmaları, onlarla doğru ve etkili iletişim kurmaları için iletişim becerileri konusunda hizmet içi eğitimlerin verilmesi,

98. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim hizmetlerinin niteliğini artırmak amacıyla; öğrencilere, ailelere ve öğretmenlere danışmanlık vermek ve destek eğitim sürecini izlemek üzere RAM personelinin yetki ve sorumluluğunda yer alan bir sistemin kurulması,

99. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin fark edilebilmesi amacıyla, tarama araçlarının sistematik şekilde kullanılmasının sağlanması,

100.Tanılama sürecinde ülkemizdeki kanun ve yönetmeliklerde yapılacak düzenlemelerle müdahaleye yanıt modelinin aşamalarına ve eğitim sürecinde müdahaleunsurlarına yer verilmesi, farklılaştırılan nitelikli müdahale süreçleri ile önleyici ve yerinde müdahaleyi içeren unsurların sürece eklenmesi ve okullarda ya da bölgesel olarak müdahale destek ekiplerinin kurulması,

3.4.2. Erken Çocukluk ve Okul Öncesi Dönem Eğitimine İlişkin Öneriler

101. Çocukların gelişiminin en hızlı olduğu erken çocukluk döneminde sunulan eğitim hizmetlerinin; gelişimi risk altında olan ya da yetersizlikten etkilenmiş çocukların durumlarının engele dönüşmesini önleyebildiği, bu sayede bireylerin ve devletin üstlendiği eğitim ve bakım maliyetlerinin azalacağı bilimsel araştırmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle tüm çocuklara erken çocukluk ve okul öncesi dönemde yoğun ve nitelikli eğitim verilmesi,

102. Okul öncesi eğitim kurumlarında beslenme, temizlik vb. ihtiyaçlar için alınan ücretin özel eğitim ihtiyacı olan çocuklardan alınmaması amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yapılması ve Temel Eğitim Genel Müdürlüğü bütçesinden ödenek ayrılması,

103. MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde yer alan, çocukların tüm gelişim alanlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve iyileştirilmesi ile çocuklara ait verilerin korunmasını amaçlayan e-portfolyo çalışmasının özel eğitim ihtiyacı olan çocukları da kapsayacak şekilde erken çocukluk döneminden itibaren yapılandırılması,

104. Erken çocukluk ve okul öncesi dönem eğitim hizmetlerinin tüm çocuklar için aynı düzeyde erişilebilir hale getirilebilmesi için okul öncesi eğitim kurumlarının sayısının ve niteliğinin arttırılması,

105. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen “Oyun Sandığı” uygulamasının erken çocukluk dönemindeki özel eğitim ihtiyacı olan çocukları da kapsayacak şekilde uyarlanması ve dağıtımının yapılması,

106. Okul öncesi eğitim kurumlarında görevli öğretmen ve yöneticilere; özel eğitim ihtiyacı olan çocukların özellikleri, eğitsel, sosyal, fiziksel, duyusal, duygusal vb. ihtiyaçları ile kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim hizmetleri hakkında bilgi, beceri ve tutum kazandırılması amacıyla hizmet içi eğitimler verilmesi,

3.4.3. Örgün Eğitim Sistemine İlişkin Öneriler

107. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin mesleğe yönlendirilmesine hizmet edecek mesleki değerlendirme sürecinin ilgili bakanlıklar koordinesinde gerçekleştirilmesi,

108.Özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik olarak e-İzleme Modülü hazırlanması ve e-Portfolyo, e-Rehberlik ve e-Okul gibi sistemlerle entegre edilmesi,

109. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin özel eğitim kurumlarına (kolejlere) kayıt ve kabullerinde yaşanan sorunların giderilmesi için okullara ailenin talebi doğrultusunda kayıt yapma zorunluluğu getirilmesi ya da bu öğrencilerin kaydı için kontenjan ayrılmasına yönelik mevzuat düzenlemesi yapılması,

110.MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde de ele alındığı üzere kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim hizmetlerinin niteliğini geliştirmek ve sınıf içi uygulamalara destek sağlamak amacıyla sınıf öğretmenlerine, branş öğretmenlerine ve yöneticilere, özel eğitim alanına ilişkin hizmet içi eğitimler verilmesi ve daha fazla kişiye aynı anda, aynı içerikte eğitim verilebilmesi için uzaktan eğitim teknolojilerinden de yararlanılması,

111. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamalarının gereği olan sınıf içi yardım ve destek eğitim odası gibi düzenlemelerin uygulama standartlarının, sayısının ve niteliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması,

112.Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim öğrencileri ile onlara ders okutan öğretmenlere destek sağlamak amacıyla okullarda özel eğitim servisi oluşturulması ve özel eğitim öğretmeni istihdam edilmesi,

113. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamalarının nitelikli olarak sunulabilmesi için, ilgili kurumlarda özel eğitim alan mezunu öğretmenlerin çalışması ve bu öğretmenlere yönelik teşvik sistemlerinin oluşturulması,

114. Özel eğitim programı uygulanan özel eğitim okullarında ilkokul kademesinden itibaren “görsel sanatlar ve el becerileri”, “müzik ve oyun” ve “oyun, spor ve fiziki etkinlikler” derslerinin alan mezunu öğretmenler tarafından okutulmasına ilişkin düzenleme yapılması,

115. Mevzuatta uygulamaya ilişkin hükümler bulunmasına karşın uygulayıcıların görev ve sorumluluklarını yerine getirmemeleri, olumsuz tutum ve davranışlar sergilemeleri nedeniyle özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin özel yetenek sınavı ile öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına kayıtlarında sorunlar yaşanmaktadır. Konuya ilişkin yaşanan mağduriyetlerin giderilebilmesi için öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda sınav ortamı düzenlenmesi, sınav yöntemi ile kullanılan ölçütler ve değerlendirme biçimlerinin çeşitlendirilmesi gibi konularda yönetici ve öğretmenlerin mesleki donanımlarının artırılması,

116. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin kademeler arası geçişlerde uyumlarını sağlamak üzere geçiş programlarının hazırlanması ve geçiş hizmetlerinde koordinasyonun sağlanması,

117. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamaları kapsamında olağan gelişim gösteren öğrenciler ile ailelerinin, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin ihtiyaç ve özellikleri ile eğitim uygulamaları hakkında bilgilendirilmesi ve sosyal kabul çalışmalarının süreklilik arz edecek şekilde yapılması,

118. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim uygulamalarına ilişkin var olan görsel, işitsel, dokunsal veya yazılı materyallerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması; bilgilendirici ve farkındalık oluşturucu faaliyetlerin artırılması,

119. Tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden özel eğitim öğrencilerinin ücretsiz taşıma kapsamında okullara erişiminin sağlanması; özellikle bedensel yetersizliği olan öğrencilerin ücretsiz taşıma kapsamına alınmasının öncelikli olarak değerlendirilmesi ve bu öğrencilere hizmet veren servis taşıtlarının erişilebilir olması,

120. Okul taşıtları rehber personeli ile okul servis araç sürücülerinin özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin özellikleri ve gereksinimleri konusunda donanımlı hale getirilmesi için eğitimler verilmesi,

121. Mevcut yapının niteliğinin artırılmasına yönelik önerilere ek olarak, özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin farklı alanlardaki ihtiyaçlarını karşılayacak meslek mensuplarının, bu öğrencilerin eğitim aldığı resmî eğitim kurumlarında görevlendirilmesi yoluyla hizmetlere erişiminin sağlanmasına ilişkin modelin pilot çalışmasının yapılması ve sonuçlarının değerlendirilmesi,

3.4.4. Yaygın Eğitim Sistemine İlişkin Öneriler

122. Özel eğitim ihtiyacı olan yetişkin bireyler için hayat boyu öğrenme kapsamında etkin politika oluşturulması ve bu bireyler için hazırlanmış mevcut hayat boyu öğrenme programlarının güncellenerek çeşitlendirilmesi,

123. Erişilebilirlik sorunu olmayan kurs merkezlerinde eğitim hizmeti sağlanması ve kurs programlarının uygulanması için görevlendirilen personele özel eğitim alanına yönelik hizmet içi eğitimler verilmesi,

124. MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde de diplomaya esas müfredatın yapısının revize edilmesi öngörülmüş olup, yapılacak çalışmalarda özel eğitim ihtiyacı olan bireyleri kapsayan düzenlemeler yapılması uygun olacaktır. Bu bağlamda; Açıköğretim Ortaokulu ve Liselerine kayıtlı öğrenciler için müfredat yapısının sadeleştirilmesi, ders kredilerinin azaltılması, öğrencilerin başarılı olmadığı dersler yerine seçebilecekleri alternatif ders seçeneklerinin çoğaltılması, öğrencilerin öğrenmeye erişimini artırabilmek için dijital içeriklerin hazırlanması, yapılan değişiklikler kapsamında hazırlanacak ders kitaplarının dağıtımının yapılması, ayrıca üniversite sınavını kazanmış olanlardan toplam ders kredisini tamamlayıp mezun duruma gelemeyenlerin mağduriyet yaşamaması adına mezuniyetlerinin sağlanması yönünde düzenlemeler yapılması,

125. Yerel yönetimler tarafından yürütülen yaygın eğitim faaliyetlerinin özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin ihtiyaçları bağlamında yaygınlaştırılması ve bu konuda yerel yönetimlerden beklenen sorumlulukların tanımlanması,

126. Hayat boyu öğrenme kapsamında sunulan mesleki eğitim programlarının üretim ve istihdama olanak sağlayacak şekilde çeşitlendirilmesi,

127. Yaygın eğitim hizmetinden yararlanan ebeveynler için kurs programının uygulandığı süre boyunca, özel eğitim ihtiyacı olan çocuklarının serbest zaman etkinlikleri yapabileceği ortamların oluşturulması,

128. MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde de yer alan hayat boyu öğrenme süreçlerinde, farklı hedef kitlelerine ulaşılması ve öğrenmeye erişimin artırılabilmesi için uzaktan eğitim teknolojilerinden yararlanılması,

129. Özel eğitim ihtiyacı olan yetişkin bireylerin yaygın eğitim kapsamında açılan kurs programlarına kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla erişimlerinin sağlanmasıiçin gerekli düzenlemelerin yapılması ve bu eğitim hizmetlerinin yaygınlaştırılması,

3.4.5. Öğretim Programları ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programlarına (BEP) İlişkin Öneriler

130. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere ders okutan tüm öğretmenlerin BEP hazırlanması sürecine ilişkin bilgi ve beceri düzeylerini geliştirecek ve alana yönelik donanımlarını artıracak zorunlu hizmet içi eğitimler verilmesi ve bu eğitimlerin sürekliliğinin sağlanması,

131. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için hazırlanacak BEP’lerin niteliğini artırmak üzere eğitim ortamı düzenlemeleri, öğretim materyali hazırlanması veya çeşitlendirilmesi, öğretim yöntem ve teknikleri ile değerlendirmede farklı yöntem ve teknikler kullanılması gibi hususlarda tüm öğretmenlere yönelik zorunlu hizmet içi eğitimler planlanması,

132. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için hazırlanmış BEP’ler üzerinden öğrencilerin gelişimlerinin izlenmesi, değerlendirilmesi ve öğrencilerin gelişimi doğrultusunda BEP’lerin güncellenmesi, öğrencilerin eğitim sürecine ilişkin bilgilerin kayıt altına alınması (kademeler arası geçişler, öğrencinin eğitim kurumunu değiştirmesi vb. durumlarda) amacıyla e-Okul’a entegre BEP’lerin aktarılacağı ekran hazırlanması,

133.Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan destek eğitim modüllerinin çeşitlendirilerek revize edilmesi,

134.Engellilik konusunda farkındalık oluşturmak ve sosyal kabulü artırmak amacıyla müfredat programlarında ayrıştırıcı ve damgalayıcı ifadeler yerine hak temelli bakış açısıyla kapsayıcı ifadelere yer verilmesi,

3.4.6. Aile Eğitimine İlişkin Öneriler

135. Aileleri, olağan çocuk gelişimi hakkında bilgilendirerek çocuklarının bakımı, beslenmesi gibi fiziki ihtiyaçları ile duygusal ihtiyaçlarını karşılama, gelişimini destekleme ve gelişimlerinde olağan dışı bir durum fark ettiklerinde hizmet alabilecekleri kişi/kurumlara müracaat etme ve sahip oldukları haklar gibi hususlarda bilinçlendirmek için Halk Eğitim Merkezleri aracılığıyla verilen aile eğitimlerinin yaygınlaştırılması,

136. Ailelere yönelik bilgilendirici ve farkındalığı arttırıcı erişilebilir dijital içerikler oluşturularak Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden erişimin sağlanması,

137. Ailelere, doğru evreleri izleme, hizmetlere ulaşım ve bilimsel temelli kanıta dayalı yaklaşımları benimsemesini sağlayacak nitelikte yönlendirici bilgilendirmeçalışmaları yapılması,

138. İlgili bakanlıklar koordinesinde ailelere psikolojik destek sağlanması ve aile eğitim programlarının sistematik olarak uygulanması ile ilgili çalışmaların yürütülmesi,

3.4.7. Fiziki Düzenlemeler, Öğretim Materyalleri ve Değerlendirme Sürecine İlişkin Öneriler

139.Eğitim kurumlarına ait binaların, dersliklerin, okul bahçesinin ve spor salonlarının özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin güvenli ve bağımsız olarak hareketetmelerini sağlayacak şekilde düzenlenmesi, bu bölümlerin öğretmen ve yöneticiler tarafından etkin kullanılmasına yönelik bilgilendirme ve denetlemelerin yapılması,

140. Çocukların işitsel, görsel ve dokunsal bilgiyi işlemleme performanslarını desteklemek amacıyla MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi doğrultusunda oluşturulan spor ve sanat atölyelerinin yaygınlaştırılması,

141.MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde dijital içerikler kullanılarak kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerinin yaşanabildiği platformlar oluşturulmasıöngörülmekte olup, bu kapsamda oluşturulacak içeriklerin özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin eğitim ihtiyaçları, öğrenme özellikleri ve erişilebilir olması hususları dikkate alınarak hazırlanması,

142. MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde akademik başarının ölçülmesinde kullanılan ölçütler ve değerlendirme biçimlerinin çeşitlendirilmesi öngörülmekte olup bu kapsamda yapılacak çalışmaların, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin eğitim ihtiyaçları ve öğrenme özelliklerinin dikkate alınarak yürütülmesi,

143. İlköğretim kademesinde kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimine devam eden öğrenciler için kolaylaştırıcı öğretim materyal setlerinin hazırlanması, söz konusu materyallere erişimin kolaylaştırılmasına ve sürdürülebilirliğine yönelik çalışmalar yapılması,

3.4.8. Fiziki Erişilebilirlik ve Eğitim Ortamlarının İşlevsel Kullanılmasına İlişkin Öneriler

144. Özellikle eğitim kurumlarına ait tüm binaların fiziki erişilebilirliğinin ivedilikle sağlanması,

145. Derslikler, atölye ve laboratuvarlar, yemekhane, okul bahçesi gibi alanların özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere uygun olarak düzenlenmesi ve etkin kullanılmasına yönelik bilgilendirme ve denetlemelerin düzenli olarak yapılması,

146. Bazı özel eğitim okullarında bulunan rahatlama odaları ile revirlerin tüm eğitim kurumlarında yaygınlaştırılması, Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile revirler için hemşire istihdam edilmesi,

147. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliği ile tüm öğretmenlere ilk yardım eğitiminin zorunlu ve ücretsiz olarak verilmesi,

3.4.9. Destek Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetlerine İlişkin Öneriler

148. Özellikle erken çocukluk ve okul öncesi dönemde yoğun özel eğitim hizmeti sağlanmasının çocukların gelişimi açısından önemi dikkate alınarak, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde devlet desteğiyle verilen eğitim saatleri sayısının öğrencilerin eğitsel gereksinimine göre belirlenmesi ve artırılması,

149. Transdisipliner yaklaşım odağında özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde fizyoterapist, dil ve konuşma terapisti, çocuk gelişimci gibi meslek elemanlarının istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması,

150.Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde ergoterapistlerin istihdam edilebilmesi için özel eğitim ihtiyacı olan bireyler için uygulanan tüm destek eğitim programlarında ergoterapistlerin tanımlanması, destek eğitim programlarına ergoterapi uygulamalarına ilişkin kazanımların eklenmesi ve ilgili mevzuatta görev, yetki ve sorumlulukların belirlenmesi,

151. Ülkemizde uluslararası koruma ve geçici koruma statüsüyle bulunan özel eğitim ihtiyacı olan çocukların özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde sunulan destek eğitim hizmetlerinden uluslararası kuruluşlarca sağlanacak finansal ve teknik destek çerçevesinde öncelikli olarak yararlanmasına ilişkin düzenleme yapılması,

152. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine ödenen destek eğitim ücretinin; özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde sunulan destek eğitimin niteliği, alan mezun personel istihdamı, kurumun fiziki koşulları ile hizmet verilen bölgenin özellikleri gibi hususlar da değerlendirilerek artırılması,

153. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde çalışan personelin özlük hakları ile çalışma koşullarının iyileştirilmesi,

154.Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin kurumsal kapasitelerinin değerlendirilmesi, kalite standartlarının geliştirilmesi ve sunulan eğitimin niteliğinin değerlendirilmesine yönelik denetleme prosedürlerine ilişkin düzenlemelere gidilmesi,

155.Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan destek eğitim modüllerinin revize edilerek eğitim hizmetlerinin niteliğinin artırılması,

156. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan bireyler ile sınır zekaya sahip olan bireyler için özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde uygulanmak üzere destek eğitim modülü hazırlanması,

157. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde aile eğitiminin zorunlu olarak verilmesine yönelik düzenleme yapılması,

158. Devlet teşviki ve hibelerinden öncelikle özel eğitim ihtiyacı olan öğrencileri kabul eden okulların yararlanmasına yönelik düzenleme yapılması,

159. Eğitim sektöründe zincir okullara, sahip kurumlara belirlenecek kriterler çerçevesinde özel eğitim okulu açma zorunluluğu getirilmesi,

160. Özel öğretim kurumlarından çeşitli nedenlerle ayrılan öğrencilerin ücretlerinin iadesi ile ilgili işlemler MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 56’ncı maddesinde yer alan hükümlere göre yapılmakta olup, söz konusu hüküm doğrultusunda öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen eğitim kurumlarından öğretim yılı başlamadan ayrılanlara yıllık ücretin % 10’u dışındaki kısmı; öğretim yılı başladıktan sonra ayrılanlara ise yıllık ücretin % 10’u ile öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktarın dışındaki kısmı iade edilmektedir.

Özel eğitim ihtiyacı olduğunu belgelendiren öğrenciler için düzenleme yapılarak öğrenim ücretini yıllık olarak belirleyen eğitim kurumlarından öğretim yılı başlamadan önce ayrılmış olan özel eğitim öğrencilerinden yıllık ücrette kesinti yapılmaksızın tamamının; öğretim yılı başladıktan sonra ayrılmış olanların ise öğrenim gördüğü günlere göre hesaplanan miktar düşüldükten sonra kalan yıllık ücretin iade edilmesi doğrultusunda düzenleme yapılması,

3.4.10. İhmal ve İstismardan Korunmaya Yönelik Öneriler

161.Fiziksel, duygusal ve cinsel istismar konularında bireylere, ailelere ve öğretmenlere gerekli bilgilendirmelerinin düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde yapılması,

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

‒ 363 

162. Cinsel gelişim, mahremiyet eğitimi, beden bütünlüğü ve farkındalığı ile tacizden korunma gibi konularda özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere, ailelere ve öğretmenlere sistematik olarak eğitim verilmesi ve bilgilendirme yapılması; söz konusu eğitimlerin hazırlanacak modül programlar esas alınarak verilmesi,

163. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik cinsel istismar şüphesi ortaya çıktığında, bu durumun bildirimi sırasında uygulanacak protokol ile ilgili düzenlemeyapılması,

164. STK ve gönüllü akademisyenlerin ihmal ve istismarın önlenmesi konusunda yürüttükleri çalışmaların artırılmasına yönelik teşviklerin oluşturulması,

3.4.11. Meslek Elemanlarına İlişkin Öneriler

165. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin eğitim sürecinde transdisipliner ekip yaklaşımının benimsenmesi, bu kapsamda ekipte yer alması gereken meslek elemanlarının (özel eğitim öğretmeni, dil ve konuşma terapisi, fizyoterapist, ergoterapist, çocuk gelişimci, psikolog, sosyal hizmet uzmanı vb.) belirlenerek istihdamlarının sağlanmasına yönelik düzenlemeler yapılması,

166. MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürülüğünün 06.01.2020 tarihli ve 10096465-20-E.314903 sayılı yazısı ile tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerine devam eden otizm spektrum bozukluğu olan öğrencilerin akademik sosyal ve öz bakım becerilerini okul ortamında desteklemek amacı ile ailenin teklifi, BEP geliştirme biriminin kararı doğrultusunda kolaylaştırıcı kişinin belirlenmesi ve sınıf içi ve sınıf dışında öğrenciye yardımcı olmak üzere okulda bulunmasının makam oluru ile uygun görüldüğü öğrenilmiştir.

Kolaylaştırıcı kişi uygulaması önemli bir adım olmakla birlikte; sadece OSB’li öğrenciler için değil tam zamanlı kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimlerini sürdüren diğer özel gereksinim alanlarındaki öğrenciler için de gerekebilmektedir. Bu nedenle yapılan düzenlemenin yetersizlik alanlarına yönelik bir sınırlama olmadan, kolaylaştırıcı destek ihtiyacı belirlenen tüm öğrencileri kapsaması amacıyla; Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak BEP geliştirme biriminin kararı yerine Özel Eğitim Değerlendirme Kurulunun teklifi ve Özel Eğitim Hizmetleri Kurulunun kararı doğrultusunda kapsama alınmasına yönelik düzenleme yapılması; kolaylaştırıcı kişilerin görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi ve istihdamlarının devlet tarafından sağlanması,

167. YÖK tarafından hayata geçirileceği duyurulan önlisans Engelliler Destek Programı ile özel eğitim ihtiyacı olan bireylere destek sunacak kişilerin nitelikli personel olması sağlanacak olup, bu programı tamamlayan kişilerin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kolaylaştırıcı kişi unvanıyla istihdam edilmesi,

168. Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinin çocuk gelişimi bölümlerinden mezun olan öğrencilere YÖK tarafından açılacağı duyurulan önlisans Engelliler Destek Programını tercih etmeleri halinde ek puan verilmesine yönelik düzenleme yapılması,

169. Evde Hasta Bakımı ve Yaşlı Bakımı Önlisans Programları ile Gerontoloji Lisans Programının müfredatlarına Komisyonumuzun çalışma alanında yer alan engel gruplarıyla ilgili derslerin eklenmesi ve boş kalan kontenjanların doldurulması amacıyla teşviklerin düzenlenmesi,

170. Öğretmen ve yöneticilerin özel eğitim alanına ilişkin bilgi, beceri, tutum ve farkındalığının artırılması amacıyla yürütülen eğitim faaliyetlerinin niteliğini geliştirmek ve sürekliliğini sağlamak amacıyla Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK iş birliğinde gönüllü akademisyenlik çalışmalarının teşvik edilmesi ve bu kapsamda uzaktan eğitim teknolojilerinden yararlanılması,

171. Özel ve resmî özel eğitim kurumlarında alan mezunu özel eğitim öğretmeni ihtiyacı nedeniyle alan dışından kişilere sertifika eğitimleri verilerek bu kurumlarda görevlendirilmelerinin, eğitimin niteliği yönünden ciddi sorunlara yol açtığı tespit edilmiştir. YÖK tarafından yürütülecek çalışma kapsamında lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilen öğrenci kontenjanlarının artırılması,

172.Mevcut uygulamada alan mezunu özel eğitim öğretmeni ihtiyacının karşılanamaması nedeniyle ders ücreti karşılığında görevlendirme yoluyla yükseköğrenim mezunu bireylerden eğitim kurumlarında istihdam edilenlerin, hizmetlerin verimliliği açısından özlük haklarında iyileştirmelere gidilmesi,

3.4.12. Yükseköğretime Geçiş ve ÖSYM’ye İlişkin Öneriler

173. Ortaöğretime geçiş ile başlayıp yükseköğretime geçiş sürecinde de devam eden sorunların analiz edilmesi ve çözüm önerileri oluşturulması için tüm paydaşların bir araya geldiği çalışmalar yapılması ve ortaya çıkan çözüm önerilerinin ilgili kurumlar tarafından uygulamaya konulması,

174.Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler eğitimlerini BEP’lerine göre tamamladıkları için, yükseköğretime geçiş sürecinde yapılan merkezi sınavlarda da BEP’lerin esas alındığı soruların hazırlanması ve sınav sisteminin buna uygun hale getirilmesi,

175. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin beyan etmeleri durumunda il merkezinde ÖSYM tarafından hazırlanan kablolu-kablosuz iletişimi kesilmiş sınav merkezlerinde tek kişilik salonlarda sınava alınmaları söz konusu olup, bu nitelikteki salon sayısının yetersiz olması durumunda engelli bireylerin başka bir il merkezine gönderilebildiği tespit edilmiştir. Bu uygulamaya son verilmesi ve tüm sınav merkezlerinde uygun sınav şartlarının sağlandığı sınav merkezlerinin yaygınlaştırılması,

176. Komisyonumuzun çalışma kapsamında yer alan bireylerden ek yetersizliği işitme olanların ortak sınav salonlarına girerken cihazlarının görevliler tarafından alınması uygulaması, bireyin sınav verimliliğini olumsuz şekilde etkileyebildiğinden, söz konusu uygulamaya sınav güvenliğini bozmayacak şekilde gerekli tedbirler alınarak son verilmesi,

177. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen tüm sınavların değerlendirilmesi sürecinde, 4 yanlışın 1 doğruyu götürmesi kuralının pozitif ayrımcılık ilkesi çerçevesinde hangi özel gereksinim alanlarına yönelik olarak uygulanmayacağına ilişkin çalışma yapılması,

178. EKPSS sürecinde yaşanan sorunların giderilebilmesi için sınav sorularının zorluk derecesine ilişkin çalışmalar yapılması,

179. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen merkezi sınavlarda görevlendirilen okuyucu ve kodlayıcıların özel gereksinimli bireyler konusunda donanımlarının artırılması,

3.4.13. YÖK’e İlişkin Öneriler

180. MEB 2023 Eğitim Vizyon Belgesi’nde de yer aldığı üzere okul öncesi ve sınıf öğretmenliği lisans programlarının yeniden yapılandırılmasıöncelikli olmak üzere eğitim fakültelerinin diğer lisans programlarının müfredatına gelişimsel zorlukları olan çocuklar ve onlara sunulacak destekler, kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitim hizmetleri, bu çocuklara yönelik olumlu tutum ve davranışların geliştirilmesi ve sosyal kabulleri gibi hususları içeren özel eğitim derslerinin eklenmesi suretiyle öğretmen yetiştirme politikasında değişiklik yapılması,

181. Kaynaştırma/bütünleştirme yoluyla eğitimin erken çocukluk ve okul öncesi dönemde başlayabilmesi için üniversitelerin okul öncesi öğretmen yetiştiren programları ile özel eğitim programlarını birleştiren ve bu grupların iş birliğini sağlayan ortak programların geliştirilmesi,

182. Eğitim fakültelerinin tüm lisans programlarında özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerle staj/uygulama yapılması zorunluluğu getirilmesine yönelik değişiklik yapılması,

183. Uzaktan eğitimle diploma verilen çocuk gelişimi ve sosyal hizmet lisans programlarına son verilmesi ve bu kapsamda yeni lisans programlarının açılmaması,

184. Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans müfredatına özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin değerlendirilmesi ve eğitimiyle ilgili derslerin konulması,

185.YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle öğretmenlik mesleği yeterliklerinin yeniden belirlenmesi,

186.Özel eğitim alan mezunu öğretmenlerin YÖK’ün aile danışmanlığı programlarına kabul edilmesine yönelik değişiklik yapılması,

187. Farklı lisans programlarından (mimarlık, mühendislik vb.) mezun olacak bireylerin engelli bireylere yönelik olumlu tutum ve davranış geliştirebilmesi ve mesleki uygulamalarında özel gereksinimli bireylerin ihtiyaç ve özelliklerini de dikkate alabilmeleri için gerekli müfredat düzenlemelerinin yapılması,

188. YÖK bünyesindeki tüm akademisyenlerin özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yaklaşım ve olası sorunlara müdahale konusunda donanımlı hale getirilebilmesi için eğitim düzenlemelerinin yapılması,

189. Özel gereksinimli bireylerin eğitiminde görev alan meslek elemanlarının yetiştirildiği lisans, yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilen öğrenci kontenjanlarının ve nitelikli öğretim üyesi sayılarının artırılması, mevcut bölümlerin öğretim üyesi kadrolarınının güçlendirilmesi ve akabinde yeni bölümler açılması,

190. Gönüllü akademisyenlik çalışmalarının teşvik edilerek YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde öğretmenlerin mesleki donanımlarının artırılmasına yönelik çalışmalara katkı sunulması ve özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin eğitim aldığı kurumlara doğrudan destek sağlanması,

191. Yükseköğretime başlayan özel gereksinimli öğrenciler için kayıtlı olduğu üniversite tarafından uyum eğitiminin zorunlu olarak verilmesi,

192. Ortaöğretim kademesinde özel eğitim programları uygulanan özel eğitim okullarından mezun olan öğrencilerin mezuniyet belgesine dayalı olarak yaşadığı sorunların bertaraf edilebilmesi için bu öğrencilerin sınavsız olarak kabul edilebileceği önlisans programlarının oluşturulması,

193. Yetenek sınavı ile yükseköğretime yerleşen öğrencilerin akademik içeriği yoğun olan derslerden başarısız olmaları durumunda pozitif ayrımcılığa dayalıalternatiflerin sisteme dâhil edilmesi,

194. Yükseköğretim döneminde BEP düzenlenmesi, başarının değerlendirilmesinde BEP’lerin esas alındığı soruların hazırlanması ve sınav sisteminin buna uygun hale getirilmesi,

195. Güzel Sanatlar Fakültelerinde engelli öğrenciler için ayrılan % 10’luk kontenjanın değerlendirilmesinde, engel türünden (zihinsel engelli, ortopedik engelli vs.) ziyade öğrencilerin yeteneklerinin değerlendirilmesine dikkat edilmesi ve seçici akademisyenlerin özel gereksinimli öğrenciler konusunda donanımlarının artırılması,

196. 14.08.2010 tarihli ve 27672 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yükseköğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği’nde engelli öğrenci tanımının “doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan yükseköğrenim öğrencisi” olarak yapıldığı ve bunun engelliliğe yönelik tıbbi bakışı yansıtan bir tanım olduğu Komisyon toplantılarında dile getirilmiştir. Yönetmelik’te yer verilen engelli öğrenci tanımının 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’daki engelli tanımı ile uyumlu olarakyeniden düzenlenmesi,

3.4.14. Eğitsel Değerlendirme ve Tanı, Özel Eğitim, Destek Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri Konusundaki Diğer Öneriler

197. Milli Eğitim Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatında özel eğitim ve rehberlik hizmetlerinin planlanması, yürütülmesi ve izlenmesinden sorumlu birimlerde öncelikle özel eğitim ya da rehberlik alanından mezun olanların görevlendirilmesi,

198. Okul ve RAM müdürlerinin, özel eğitim alanına ilişkin mevzuatın uygulanması sürecindeki görev ve sorumluluklarını yerine getirip getirmediğinin değerlendirilmesine ilişkin rehberlik ve denetim çalışmalarının sistematik olarak yapılması,

199. 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlüğe konulduğu 1997 yılından günümüze kadar özel eğitim hizmetleri kanununun çıkarılmadığı ve uluslararası sözleşmelerden doğan hükümlerin yerine getirilmediği Komisyon çalışmalarında sıklıkla dile getirilmiştir. Bu kapsamda özel eğitim kanununun hazırlanmasına yönelik çalışma başlatılması ve bu doğrultuda 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu’nda ve eğitime ilişkin diğer mevzuatta özel eğitim hizmetlerine ilişkin düzenlemeler yapılması,

200. Bakanlıklar ile diğer kurum ve kuruluşların hizmet sunumuna esas oluşturan “Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmelik”, “Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” ve “Çocuklar için Özel Gereksinim Raporu Yönetmeliği” gibi mevzuatlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi amacıyla uyumluluk çalışmalarının yapılması,

201. Özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerin, eğitsel değerlendirme ve tanılaması, eğitim ve öğretim sürecine ilişkin bilgi ve belgeler ile sağlık personeli tarafından düzenlenen bilgi ve belgelerin Milli Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak protokol kapsamında karşılıklı olarak ilgili meslek elemanları ile paylaşılması,

202. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre özel eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler ile yöneticiler ve özel eğitim sınıflarında görev yapan öğretmenlere ek ders ücretlerinin % 25 artırımlı ödendiği ancak yaygın eğitim kapsamında açılan kurs programlarında görevli öğretmenlerin bu haktan yararlanamadığı öğrenilmiştir. Özel eğitim ihtiyacı olan bireyler için açılan yaygın eğitim kurs programlarında görevlendirilen öğretmenlere de ek ders ücretlerinin % 25 artırımlı ödenmesi için düzenleme yapılması,

203. Aylık karşılığı ders görevi ve zorunlu ek ders görevini tamamlayan okul öncesi öğretmenlerinin 30 saatlik çalışma sürelerini doldurdukları için destek eğitim odalarında, okul öncesi dönemdeki çocuklardan evde ya da hastanede eğitim alanların eğitiminde ve erken çocukluk dönemi eğitim hizmetlerinde görevlendirilemedikleri öğrenilmiştir. 30 saatlik çalışma süresini tamamlayan okul öncesi öğretmenlerinin ilave ek ders görevi alabilmelerini sağlamak üzere “MEB Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”da değişiklik yapılması,

204. Özel eğitim öğretmenleri, aylık karşılığı ders görevi ve zorunlu ek ders görevini tamamladıktan sonra haftada 8 saate kadar ek ders görevi alabilmektedir. Alanda ihtiyaç duyulan özel eğitim öğretmeni ihtiyacının mevcut öğretmen kaynağı ile daha nitelikli olarak karşılanması ve özel eğitim öğretmenlerinin daha fazla saat ders ücreti karşılığında görevlendirilebilmesi için “MEB Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar”da değişiklik yapılması,

205.Özel eğitim öğretmenlerinin RAM’larda görev almalarını teşvik etmek amacıyla, RAM’larda görevli rehberlik öğretmenleri ile özel eğitim öğretmenleri arasındaki ek ders saatinden doğan ücret farklılığının giderilmesi için düzenleme yapılması,

206. Özellikle yetersizlikten ağır düzeyde etkilenmiş özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilerle çalışan özel eğitim öğretmenlerinin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda “fiili hizmet süresi zammı” olarak geçen yıpranma payından yararlanmasına yönelik düzenleme yapılması,

207. Özellikle yetersizlikten ağır düzeyde etkilenmiş, özel eğitim ihtiyacı olan öğrencilere eğitim verilen kurumlarda, öğretmenlerin görev almasını teşvik etmek amacıyla bu okulların zorunlu hizmet kapsamına alınması gibi düzenlemelerin yapılması,

208. Zorunlu eğitim çağındaki özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler için sunulan evde eğitim hizmetlerinde öğretmen görevlendirilmesinde yaşanan sorunların giderilebilmesi için evde eğitimde görevlendirilen öğretmenler için teşvik edici (yol ve yemek ücretlerinin karşılanması, ek ders ödemelerinde artış sağlanması, ek hizmet puanı verilmesi gibi) düzenlemeler yapılması,

209. MEB Eğitim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak ders yılı içerisinde engellilik konusunda olumlu tutum ve davranış geliştirilmesi ile farkındalık oluşturulmasını sağlayacak en az bir çalışmanın öğrenci kulüpleri tarafından yapılmasının zorunlu hale getirilmesine yönelik düzenleme yapılması,

210. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylerin evlerinden eğitim kurumlarına, eğitim kurumlarından evlerine ulaşımlarının sağlanmasında hizmet satın alınan servis şirketlerinin birçoğunun öğrencileri ders başlamadan önce okula getirmediği ve bu konuda aksaklıklar yaşandığı Komisyon toplantılarında ifade edilmiştir. Yaşanan bu sorunların giderilmesi için taşıma hizmeti satın alınan servis şirketlerine denetimlerin sıklaştırılması ve var olan cezai yaptırımların uygulanması konusunda hassasiyet gösterilmesi,

211. Özel eğitim ihtiyacı olan bireyin birinci derece yakınlarının ve kardeşlerinin, bu bireylerin eğitimi veya bakımıyla ilgili bir yükseköğretim programını tercih etmesi durumunda bu alanlara ilişkin önlisans ve lisans programlarına yerleştirilmesini teşvik edici uygulamalar (ek puan verilmesi, kontenjan ayrılması vb.) getirilmesi; mezuniyet sonrasında ise özel gereksininimli bireylere eğitim veya bakım hizmeti sunulan kamu kurum ve kuruluşlarına atamalarında kolaylık sağlanmasına yönelik düzenleme yapılması,

212. Özel yetenekli otizmli bireylerin gereksinimlerine ve seviyelerine uygun eğitim almaları suretiyle; toplumsal yaşama katılımlarının, üretim ve istihdama katkı sağlayabilmelerinin teminine yönelik düzenlemeler yapılması,

3.5. AİLELERE YÖNELİHİZMETLER, SOSYAL HİZMETLER VE TOPLUMSAL YAŞAMA KATILIM KONUSUNDAKİ ÖNERİLER

3.5.1. Ailelere Yönelik Öneriler

213. Sosyal hizmetler, istihdam, sosyal güvenlik, eğitim ve sağlık alanları başta olmak üzere farklı alanlarda hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında yürütülen iş ve işlemlerin bireylerin varsa sağlık raporları, yoksa belirlenen gelişimsel risk etmenleri ve özel gereksinim alanları esas alınarak, Ulusal Veri Tabanı’nın;

 ÇÖZGER ve erişkin sağlık raporlarının Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çalışma alanına ilişkin mevzuat çerçevesinde uyumlandırılması,

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

 Sosyal hizmetler alanında bütüncüllüğün sağlanması,
 Kurum içi ve kurumlar arası iş birliği ve koordinasyonun kolaylaştırılması, 

 Söz konusu hizmetlerin niteliğinin artırılması,
 Hizmetlere erişimin kolaylaştırılması,
 Verilen hizmetlerin izleminin ve etkinlik analizinin yapılması,
 Kamu kaynaklarının etkin ve yerinde kullanımının sağlanması,
 Verilen hizmetlerin tüm aşamalarının denetlenmesi,
 Uygulanacak politikalarda yol gösterici olması,

amacıyla oluşturulması ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı ve ilgili kuruluşların verilerine; “kişisel verilerin korunması ilkesi” çerçevesinde ilgili bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları iş birliğinde belirlenecek olan yetkilendirme ölçütleri gözetilerek erişiminin sağlanması,

214. Aileyi, bebeğin doğumundan itibaren yalnız bırakmayacak ve ailenin talep etmesine gerek kalmadan her türlü eğitim, sağlık, danışmanlık, yardım ve sosyal hizmetleri belirleyerek yararlanmasını sağlayacak aile destek mekanizması oluşturulması,

215. Tıbbi tanılama ve izlem süreci, eğitim süreçleri, zorlu yaşam olaylarına uyum, sosyal haklar, sosyal etkinlikler, istihdam, bağımsız yaşama uyum gibi konularda gelişebilecek sorunların çözümüne ilişkin ihtiyaç duyulduğunda ailenin ulaşabileceği, sistem ile aile arasında bağlantıyı sağlayabilecek belli meslek grubuna dâhil olan bireysel hizmet danışmanı belirlenmesi,

216.Ailelerin güncel çalışmalardan ve kanıta dayalı olan ve olmayan uygulamalardan haberdar olabilmeleri için bilimsel yayınlarınilgili bakanlıklar, üniversiteler, kurum ve kuruluşlar iş birliğiyle STK’lar tarafından ailelelerle paylaşılması,

217. İlgili bakanlık birimleri tarafından belli aralıklarla süreklilik arz edecek şekilde aile eğitimleri düzenlenmesi,

218. Yapılacak tüm çalışmalar/etkinlikler ve uygulamaların aile odaklı erken müdahale sistemi şeklinde oluşturulması,

219. Özel gereksinimli bireylerin ailelerinin ihtiyaçları olduğunda çocuğunu kısa süreli veya tüm gün güvenle bırakabileceği merkezlerin sayıca artırılarak, her ilde olmasının sağlanması için yerel yönetimlerle iş birliğinin geliştirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması,

220. Özel gereksinimli bireye sahip olan ailelerde eşlerden birinin terki veya boşanma ile biten sürecin nedenleri ile ilgili araştırmalar yapılması; bu konuda Aile,Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığının birlikte çalışmalar yürütmesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200)

ve arabulucuların; aile danışmanı, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog iş birliğinde sürece dâhil edilmesi,

221. Özel gereksinimli bireylerin anne-babalarının, kardeşlerinin ve bakım veren diğer kişilerin ve özellikle aile bireylerinden birinin vefatı durumunda özel gereksinimli bireylerin, ilgili bakanlıkların ve yerel yönetimlerin sorumlu birimlerinden belli aralıklarla ve süreklilik arz edecek şekilde psikolojik destek hizmetleri alabilmesinin sağlanması,

222.Özel gereksinimli bireylerin cinsel eğitim ve gelişimleri konusunda eğitimlerinin sağlanması; ailenin bilgilendirilmesi, ihmal-istismar durumunda ailenin hukuki olarak desteklenmesi, sağlık hizmetlerine erişimlerinin ve travmaya yönelik olarak yetkin kurumlardan psikososyal destek almalarının sağlanması,

3.5.2. Sosyal Haklara Yönelik Öneriler

223. Yoksulluk içinde olup da temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını en düşük seviyede dahi sürdürmekte güçlük çeken ailelere, kendi kendilerine yeterli hale gelinceye kadar çocuklarının bakımı ve desteklenmesi amacıyla 03.03.2015 tarihli ve 29283 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmetleri Hakkında Yönetmelik çerçevesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından geçici bir süre için verilen ekonomik ve psikososyal destekleri içeren sosyal ve ekonomik desteğin (SED) kapsamının genişletilerek, destek miktarlarının günün koşullarına uygun hale getirilmesi,

224. ÇÖZGER mevzuatının engelli bireylere ilişkin sosyal haklar ve ÖTV’den muafiyet açısından uyum sürecinin tamamlanması,

225.2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun kapsamında verilen “engelli aylığı” nailişkin Kanun’da yer alan “… her ne nam altında olursa olsun her türlü gelirler toplamı esas alınmak suretiyle hane içinde kişi başına düşen ortalama aylık gelir tutarı asgari ücretin aylık net tutarının 1/3’ünden az olanlar ile aynı tutardan fazla gelir sağlaması mümkün olmayanlar...” hükmünde bulunan 1/3 oranının artırılarak daha fazla engellinin engelli aylığından yararlanmasının sağlanması,

226.Komisyon toplantılarında engelli bireylerin bakım, sağlık, eğitim vb. harcamaları karşısında yetersiz kaldığı belirtilen 2022 sayılı Kanun’da düzenlenen engelli aylığında artış sağlanması için çalışmalar yapılması ve/veya gelir ölçütünü karşılayamayan bireylerin de engelli aylığından kademeli olarak yararlanabilmelerini sağlayacak düzenlemelere gidilmesi,

227. 2828 sayılı Kanun kapsamında verilen evde bakım aylığı miktarının artırılması ve kişi başına düşen asgari gelir miktarı ölçütünün yükseltilerek evde bakım aylığı alan kişi sayısının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılması ve/veya gelir ölçütünü karşılayamayan bireylerin de evde bakım aylığından kademeli olarak yararlanabilmelerini sağlayacak düzenlemelere gidilmesi,

228. Engelli bireye sahip aile fertlerinin; çocuğunun eğitim veya hizmet aldığı Milli Eğitim Bakanlığına veya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kamu kurumu veya özel kurumlarda tam veya kısmi süreli istihdamınında pozitif ayrımcılık ilkesi çerçevesinde öncelik sağlanması,

229. Çalışma hayatına katılan engellilerin, işten ayrılmaları durumunda engelli aylıklarının yeniden bağlanma sürecinin kolaylaştırılarak hızlandırılması,

230. 30.01.2010 tarihli ve 27478 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/2 Başbakanlık Genelgesinin 3’üncü maddesiyle kamu çalışanlarından kanunen bakmakla yükümlü olduğu engelli aile bireyinin bakıma muhtaç olduğunu belgelendirenlerin, engelli aile ferdinin günlük bakımı için izin kullanımında gerekli kolaylığın sağlanacağı ve personelin mesai saatleri dışındaki nöbet görevinden ve gece vardiyasından muaf tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayrıca, 28.01.1991 tarihli ve 20769 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Türk Silâhlı Kuvvetleri İzin Yönetmeliği’nde 2015 yılında yapılan değişiklikle Türk Silahlı Kuvvetleri çalışanlarına; bakmakla yükümlü olduğu engelli eşi, engelli çocukları ve yargı kararı ile vasi tayin edilmesi kaydıyla engelli kardeşinin özel eğitime getirilip/götürülmesi ve eğitime iştiraki maksadıyla haftada 8 saat günlük eğitim izni; bakmakla yükümlü olduğu “ağır engelli” eşi, çocukları ve aynı çatı altında yaşayan anne, baba veya yargı kararı ile vasi tayin edilmesi kaydıyla kardeşinin bakımı maksadıyla günde 1 saat günlük bakım izni verilmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ve 4857 sayılı İş Kanunu’nda benzeri düzenlemeler yapılarak, kamu sektörü ve özel sektör çalışanlarına günlük eğitim izni, günlük bakım izni ve nöbet muafiyeti vb. hakların tanınması,

231. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda ve 4857 sayılı İş Kanunu’nda 29.01.2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerle; ebeveynlerden birine, çocuklarının ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar yarım zamanlı/ kısmi süreli çalışma olanağı getirilmiştir. Kanun değişikliğine dayanılarak, 08.11.2016 tarihli ve 29882 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Analık İzni veya Ücretsiz İzin Sonrası Yapılacak Kısmi Süreli Çalışmalar Hakkında Yönetmelik çıkarılarak dileyen işçilerin söz konusu haktan yararlanması sağlanmıştır. Aynı haktan memurların da yararlanabilmesi için memurlara ilişkin yönetmeliğin de ivedilikle çıkarılması;

232.Kamuda çalışan ve engelli çocuğa sahip olan annelerin yarı zamanlı çalışma/esnek çalışma saatleri ile ilgili düzenleme yapılması,

233. SGK tarafından malûl kabul edilmeyen ve 18 yaşını, lise ve dengi kurumlarda öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenime devam etmesi halinde 25 yaşını dolduran ancak çalışmayan engelli erkek bireylerin, anne ve babaları üzerinden sağlık yardımının devam ettirilebilmesi yönünde düzenleme yapılması,

234. Engelli erkek bireylere yetim aylığınınmaluliyet oranı ve yaş sınırı aranmaksızın bağlanması,

235. SGK Sağlık Kurulu, maluliyet tespitinde; down sendromluların da içinde yer aldığı zihinsel yetersizliği olan bireyler için “çalışma gücü kaybının % 60 ve zekâ puanının 50 ve altı olması” kriterlerini aramaktadır. Zekâ puanı 50’nin üzerindeki zihinsel yetersizliği olan bireyler malul sayılmadıklarından dolayı bu bireyler yetim aylığı alamamakta ve genel sağlık sigortaları anne ve babaları üzerinden devam edememektedir. Dolayısıyla bu bireylerin mağduriyetlerinin giderilmesi için maluliyet tespiti yapılırken zekâ puanının “70 ve altı” olarak belirlenmesi yönünde düzenleme yapılması,

236.Down sendromlu bireyler, genetik özellikleri nedeniyle çeşitli sistemik hastalıklar ve erken yaşta alzheimer riski taşımaları nedeniyle çalışma hayatına uzun süreli katılımları mümkün olamayabilmektedir. Bu açıdan yarı zamanlı çalışan down sendromluların prim ödeme gün sayıları ve sigortalılık süreleri bakımından tam zamanlı gibi değerlendirilmesi ya da emeklilik şartlarının kolaylaştırılması hususunda düzenleme yapılması,

237. Kadın sigortalıların erken emeklilik hakkından yararlanması için başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunması koşulunun kaldırılarak bu hakkın engelli çocuğu olan bütün anneleri kapsayacak şekilde düzenlenmesi,

238.Erken emeklilik hakkından yalnızca anneler değil, babalar ve bakım yükümlülerinin de yararlanabilmesi yönünde düzenleme yapılması,

239. Başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan kadın sigortalıların, aylığa hak kazanma koşullarından olan yaş şartının esnetilmesine yönelik çalışmalar yapılması,

240. 2828 sayılı Kanun kapsamında ağır engelli bireyin sürekli ve yatılı olarak korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden faydalandığı sürenin de annenin prim

Türkiye Büyük Millet Meclisi (Sıra Sayısı: 200) ödeme gün sayısına eklenmesi ve emeklilik yaş hadlerinden indirilmesi yönünde düzenleme yapılması,

241. Engellinin bakımını sağlayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ya da olmayan çalışanların sigorta primlerinin indirilmesi konusunda çalışma yapılması,

242. Engelli bireye sahip olan ailelerin devlet kurumlarınca organize edilecek güvenli mekânlarda bir araya getirilerek deneyimlerini birbirleriyle paylaşmalarının sağlanması,

3.5.3. Bakım Verenin Vefatı Halinde Engelli Bireyin Durumuna İlişkin Öneriler

243. Mevcut bireysel emeklilik sisteminin engelli bireylere göre uyarlanması ve “engelsiz bireysel emeklilik sistemi” oluşturulması, oluşturulacak sistemle engellibireylere engelli tanısı konulup raporlandıktan sonra ebeveynin talebi halinde maaşlarından yapılacak kesintilerle, mevcut bireysel emeklilik sistemine benzer şekilde devlet destekli birikim hesabı oluşturulması,

244. Tüm yaş gruplarına uygun yatılı bakım ve rehabilitasyon merkezi, yatılı umut evi, gündüz bakımevi ve gündüzlü hizmetin de verildiği yatılı bakım merkezlerinin her ilde bulunacak şekilde ülke genelinde yaygınlaştırılması, var olan merkezlerin nitelik olarak iyileştirilmesi ve meslek elamanlarının anılan merkezlerde istihdamı ile ilgili gerekli çalışmalar yapılması,

245. Bakımevilerinde, koruma altına alınan/barındırılan bireylerin; istihdam sürecine katılmasına, sosyal hayatta yer alabilmesine ve ailelerinin yanına geri dönmelerine ilişkin donanımlarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar da yürütülmesi ve bu süreçte ailelere uyum süreci için gerekli destek hizmetlerinin sağlanması,

246. Bakımevlerinde istihdam edilecek bakım elemanlarının öncelikli olarak staj olanaklarının da bulunduğu ilgili önlisans programlarını tamamlamış kişilerden seçilmesi, hâlihazırda çalışan bakım elemanlarının donanımlarının artırılması,

247. Yoğun davranış problemleri bulunan özel gereksinimli bireylerin barındırıldığı bakımevlerinin çalışanlarına; saldırganlık eğiliminde olabilen özel gereksinimli bireylere yaklaşım ve kendini koruma konularında, yurt dışındaki iyi uygulamalar da incelenerek, gerekli eğitimlerin verilmesi,

248. Bazı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde, hizmet veren mesleki personel sayısının yetersizliği ile hizmet alımı yapılan personelin niteliğinden kaynaklanan sorunlar yaşandığından; bu merkezlerdeki personel sayısının artırılması, sunulan hizmetlerin niteliğinin artırılması için hizmet verilen engel grupları konusunda alanında ihtisaslaşmış uzmanlarca verilecek hizmet içi eğitimlerin sayısı ve niteliğinin artırılarak sürekliliğinin sağlanması ve engellilerle çalışacak ara elemanların seçimi konusunda özen gösterilmesi,

249. Üniversitelerin ilgili bölümlerine devam eden öğrencilerin staj programlarında engelli bireyin bağımsız yaşamını desteklemeye yönelik uygulamalara yer verilecek şekilde düzenleme yapılması,

250. Ebeveynin/bakım verenin vefatı durumunda, engelli bireyin kurum bakımına alınmadan önce bireyin kendi ev ortamında bağımsız yaşam becerilerinin desteklenmesine öncelik verilmesi ve bu geçiş sürecinin oluşturulacak mekanizmalarla desteklenmesinin sağlanması,

251. Ağır düzeyde engelli bireyler için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı bakım merkezlerinin sayı, kontenjan ve niteliklerinin arttırılması,

3.5.4. Sosyal Hayata Katılım Konusundaki Öneriler

252. Otizm Eylem Planı’nın uygulanması kapsamında, otizmli bireylere sağlanan imkânların organizasyonunda “İl Koordinasyon Kurulları” bünyesinde yeni bir yapılanmaya ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir. Bu yeni yapının (alt kurul), ilgili tüm il müdürlüklerinde görevli otizm hizmetlerinin ana sorumlularının bulunacağı aylık toplantılar düzenlenmesi, sorun yaşayan aileler için bu toplantılarda vaka saatleri oluşturulması, yapılan çalışmaların 2 ayda bir il koordinasyon kurulları düzeyinde değerlendirilmesi, oluşturulacak alt kurulun il otizm hizmet portföyü ve kritik personelin tespiti gibi konuları öncelikli olarak ele alması,

253. Otizm Eylem Planı kapsamında oluşturulan İl Koordinasyon Kurullarının ve Komisyonumuz tarafından önerilen alt kurulların diğer engel grupları için de oluşturulması ve aynı çalışma yönteminin benimsenmesi,

254. Özel gereksinimli bireye sahip olmanın aileler için sosyoekonomik anlamda pek çok sorunu beraberinde getirdiği, bu bireyler için çok önemli olan toplumsal yaşama katılımı artıracak nitelikteki hizmetler için sağlanan desteklerin yetersiz kaldığı tespit edilmiştir. Ulaşım, kültür-sanat, sosyal aktivite, spor faaliyetleri, seyahat edebilme konularında erişilebilirliğin sağlanması ve yaygınlaştırılması ile özel gereksinimli bireylerin ihtiyacı olan hizmetlerden ücretsiz yararlandırılmasının sağlanması için ilgili bakanlıkların il müdürlükleri ile yerel yönetimlerin iş birliğinin güçlendirilmesi,

255. Diyanet İşleri Başkanlına bağlı yapıların (cami, Kuran kursu vb.) engelli bireyler için erişilebilir hale getirilmesine yönelik yürütülen faaliyetlerin hızlandırılması,

256. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından yürütülen okul spor faaliyetleri takım sporları grup müsabakalarında kaynaştırma/bütünleştirme uygulamaları kapsamında; en az 1 özel gereksinimli öğrenci sporcu bulunduran takıma +1 puan verilmesine yönelik düzenleme yapılması,

257. Gençlerin serbest zamanlarını değerlendirmelerine yardımcı olma ve sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlere yönlendirme hizmetlerinde bulunan gençlik merkezlerinin, özel gereksinimli bireylere yönelik faaliyetlerinin sayısının ve niteliğinin artırılması,

258. Gençlik ve Spor Bakanlığı gençlik kamplarında, özel gereksinimli bireylere ve ailelerine yönelik faaliyetlerin yaz ve kış dönemlerinde sayısının artırılarak sürekliliğinin sağlanması,

259. Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Projeleri Destek Programı kapsamında; özel gereksinimli bireylerin sportif, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile toplumsal hayata tam ve bağımsız katılımlarını hedefleyen projelerin öncelikli olarak desteklenmesi,

260. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde özel gereksinimli bireylere yönelik hizmet veren engelsiz ulaşım araçlarının tüm illerde olmasının sağlanması ve bu konuda yerel yönetimler ve ilgili meslek odaları ile iş birliği yapılması,

261. Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde hayata geçirildiği öğrenilen “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesinden, öncelikli olarak spor ile rehabilitasyona daha çok ihtiyacı olan özel gereksinimli bireylerin faydalanmaları için gerekli düzenlemelerin yapılması,

262. Özel gereksinimli bireylerin belediyelere ait spor tesislerden daha etkin faydalanmalarını sağlamak amacıyla spor ekipmanları ve antrenör temini konusunda belediyeler ile spor federasyonları ve kulüpleri arasında iş birliği protokollerinin yapılması hususunun Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından koordine ve teşvik edilmesi,

263. Özel gereksinimli bireyler ile ailelerinin moral ve motivasyonu artırmak ve bu bireylerin yetenekli oldukları spor branşlarını keşfetmek amacıyla ruh ve beden sağlıkları için spor yapmalarına katkı sağlayan ve festival niteliğinde düzenlenen yerel/ulusal/uluslararası organizasyonların sayılarının ve kapsayıcılığının artırılması,

264. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı yurtlarda barınan özel gereksinimli öğrencilerin günlük yaşamını kolaylaştırmak amacı ile tüm yurtların fiziksel ortamlarında gerekli düzenlemelerin yapılması,

265. Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı yurtlarda çalışan meslek elemanlarına, özel gereksinimli bireylere yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılması,

266. Yeni kurulan spor tesislerinin tamamen evrensel tasarımla yapılması, mevcut spor tesislerine engellilerin erişebilirliğinin sağlanması ve spor tesislerinde özel gereksinimli bireylerin güvenli ve bağımsız olarak hareket etmelerini sağlayacak fiziksel ortam düzenlemelerinin yapılması,

267.Başta antrenörler olmak üzere spor tesislerinde görevli tüm personele farkındalık ve engelli bireylerle doğru iletişim konularında eğitimler verilmesi,

268. Özel gereksinimli bireylerle ilgilenecek olan antrenörlerin sayısının artırılması ve eğitimlerin kişiye özel olarak geliştirilmesi,

269. Engelli bireylerin özel sektöre ait tiyatrolardan, sinemalardan, lunaparklardan, açık hava alanlarından veya alışveriş merkezlerindeki çocuk eğlence alanlarından indirimli olarak yararlanmaların sağlanması,

270. Engellilerin kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimler tarafından işletilen yüzme havuzlarından, spor tesislerinden, hayvanat bahçelerinden, tiyatrolardan, sinemalardan, müzelerden, aile yaşam merkezlerinden, gençlik merkezlerinden ve kültür, sanat, spor ve sosyal amaçlı diğer tesislerden ve bu tesislerin verdiği hizmetlerin tamamından ücretsiz olarak yararlanmalarının sağlanması,

271. Türk Kızılayı tarafından her yıl engelli bireyler ve ailelerine yönelik “engelsiz kamp” adıyla düzenlenen tematik kampların, yıl boyunca düzenli aralıklarla yapılarak yaygınlaştırılması; benzer tematik kampların, eğitim ve dinlenme tesisleri bulunan kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları (TOBB, TESK vb.) ile kamu yararına çalışan dernek ve vakıflar (Yeşilay vb.) tarafından da düzenlenmesi,

3.5.5. Ailelere Yönelik Hizmetler, Sosyal Hizmetler ve Toplumsal Yaşama Katılım Konusundaki Diğer Öneriler

272.Özellikle 0-3 yaş grubunda yer alan özel gereksinimli çocukların da yararlanabileceği, kaynaştırma/bütünleştirmeyi sağlayacak özel ve kamu kreşleri ile çocuk yuvalarının sayılarının artırılması,

273. Gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerince açılan özel kreş ve gündüz bakımevleri ve özel çocuk kulüplerine özel gereksinimli çocukların kabulünde sorunlar yaşanması sebebiyle, koruyucu ve önleyici bir hizmet modeli olarak geliştirilen “ücretsiz bakım hizmeti” ile ekonomik güçlük içinde bulunan ailelerin çocuklarına % 3 kontenjan ayrılarak bu birimlerden ücretsiz olarak yararlanmalarının sağlanması,

274. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlarda ek ders ücreti karşılığında çalışan meslek elemanlarının, hizmetlerin verimliliği açısından çalışma koşulları ve özlük haklarının iyileştirilmesi yönünde düzenlemeye gidilmesi,

275. Şehirler arası seyahetler sırasında otobüs ya da özel araç ile seyahat edildiğinde mola verilen tesislerin engelli bireyler için erişilebilirliğinin sağlanmasına yönelik düzenlemelerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yerel yönetimler iş birliğinde yapılması,

276. Kaldırımlara araç park edilmesi nedeniyle; yayalar, bebek arabası kullananlar vs. yanı sıra engelli bireyler de ulaşımda güçlük çekmektedir. Araçların kaldırımlara park edilmesinin engellenmesi için ilgili kurumlar tarafından engellilik ve trafik bilinciyle ilgili kamu spotunun hazırlanması, kamu spotlarının yayınların en çok takip edildiği zaman diliminde yayınlanmasının sağlanması ve kaldırımlara parkla ilgili trafik denetimlerinin sıklaştırılması,

277. Apartman kapılarının fiziksel güç gerektirmeyecek şekilde manyetik kapı otomatıyla açılmasını sağlayacak sistemler geliştirilmesi ve kullanımının teşvik edilmesi,

278. Giyim mağazalarının engelli bireylerin erişimine uygun hale getirilmesi ve özellikle engelli bireylerin kullanımına uygun soyunma kabinlerinin oluşturulmasının sağlanması,

279. Kamu kurumu binalarının tüm üniteleriyle (giriş, danışma bankosu, asansör vs.) engelli bireylerin erişimine uygun hale getirilmesi,

280. Başta kamu binaları olmak üzere tüm binalardaki asansörlerde engellilerin kullanabileceği portatif oturma yerlerinin oluşturulması,

281. TCDD trenlerinde engelliler için tekerlekli sandelye alanı bulunmakla beraber, bu alanlarda engelli bireylerin refakatçilerinin kullanabileceği koltukların da yer alması,

282. Engellilerin erişimi için oluşturulan bazı rampa ve kaldırımların standartlara uygun şekilde yapılmadığı görülmüştür. Söz konusu yapıların valilikler ve yerel yönetimlerce sıkı şekilde denetlenmesi ve mevzuata uygun hale getirilmesi,

283. Ağır otizmli bireylere yönelik hizmet veren bakımevlerinin sayısının artırılması ve yaygınlaştırılması için teşviklerin çeşitlendirilmesi ve bu konuda yerel yönetimlerin ve özel sektörün sürece dâhil edilmesi,

284. Komisyonumuzun çalışma alanında yer alan engel grubundaki bireylerin önemli birçoğunun aynı anda birden fazla yetersizliğe sahip olmaları nedeniyle; 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’un 7’nci maddesinde de hüküm altına alındığı üzere, bilgi ve iletişim teknolojilerine erişim konusunda güçlüklerin giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınması, bu kapsamda öncelikle kamu kurumlarının resmi internet sitelerinin engelli bireyler için erişilebilir olmasının sağlanması,

285. El kol koordinasyonu sorunu yaşayan serebral palsili bireylerin çatal, kaşık gibi gereçleri kullanmakta zorlanması nedeniyle yemek yerken ailesi ya da bir başkasından yardım almak zorunda kaldığı belirtilmiştir. Engelli bireylerin bağımsız hareket edebilmelerini desteklemek amacıyla, engelli bireylere uygun ergonomik çatal, kaşık gibi yemek gereçlerinin otel, kafe ve restoran gibi işletmelerde bulundurulmasının Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yerel yönetimler tarafından standartlar belirlenerek teşvik edilmesi ve bu alanda farkındalık oluşturulması,

3.6. İSTİHDAM SÜREÇLERİ VE ÇALIŞMA HAYATINA KATILIM KONUSUNDAKİ ÖNERİLER

3.6.1. Özel Gereksinimli Bireylerin Çalışma Kapasitelerinin Belirlenerek Mesleki Değerlendirme ve Yönlendirme Yapılmasına İlişkin Öneriler

286. Çocuklar İçin Özel Gereksinim Raporu (ÇÖZGER) ve/veya Erişkinler İçin Sağlık Kurulu Raporu bireylerin çalışma kapasiteleri konusunda yeterli bilgiiçermediğinden, 14 yaşını tamamlamış engellilerin çalışma kapasitelerinin belirlenmesi için ilgili transdisipliner ekip üyelerinin katılımıyla mesleki yönlendirmeye ışık tutacak gereksinim kılavuzu hazırlanması ve söz konusu raporların istihdam amacıyla daha işlevsel hale getirilmesi,

287. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü Mesleki Rehabilitasyon Merkezi örneğinin ülke genelinde yaygınlaştırılarak özel gereksinimli bireylerin mesleki beceri ve yeteneklerinin incelenmesi, çalışma kapasitelerinin değerlendirilmesi, işe yönelik eğitimleri, iş analizlerinin yapılması ve işin gerektirdikleri ile bireyin kapasitesinin uyumlandırılarak istihdam fırsatlarının sağlanması açısından Mesleki Rehabilitasyon Hizmetleri giderlerinin İşsizlik Sigortası Fonundan veya Hazineden karşılanması için mevzuat değişikliği yapılması,

288. Özel gereksinimli bireylerin mesleki değerlendirme ve yönlendirmelerinin yapılması kapsamında, ÇÖZGER raporu ve RAM’lardaki eğitsel değerlendirme ve tanılama süreçlerinin koordinasyonun sağlanması ve mesleki yönlendirmenin yapılabilmesi için;

 İlköğretim döneminde yapılan eğitsel tanılama kapsamında hazırlanan bireyselleştirilmiş eğitim programları (BEP) içeriklerinin mesleki yönlendirmeyi içerecek şekilde düzenlenmesi,

  •   Spor ve sanat alanlarında yetenekli özel gereksinimli çocukların belirlenerek ilgili bölümlere yönlendirilmesi ve ayrıca bu alanlarda yetenekli ve istekli olan bireylerin de çalışma hayatına katılımının desteklenmesi,
  •   Ortaokuldan liseye geçiş sürecinde, özel gereksinimli çocukların kapasitelerinin hangi işe uygun olduğunun belirlenip geleceğe yönelik projeksiyonların sistematik şekilde yapılması suretiyle mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyona yönlendirilmesi,

 İŞKUR tarafından okullarda yapılan meslek danışmanlığı seminerlerinin özel gereksinimli bireyleri içerecek şekilde yeniden biçimlendirilmesi ve bu seminerlere ailelerin de dâhil edilmesi,

3.6.2. İŞKUR’un Kurumsal Kapasitesinin Artırılmasına İlişkin Öneriler

289. Engelli bireylerin işgücü durumlarının değerlendirilerek istihdama yönlendirilebilmeleri amacıyla İŞKUR bünyesinde “Mesleki Değerlendirme Birimleri”oluşturulması,

290. Dünyada gelişmiş birçok ülkede engelli bireylerin istihdamında başarılı bir şekilde uygulanan Destekli İstihdam Modeli (Engelli İş Koçluğu) uygulamasını 2018 yılından itibaren hayata geçirmeye yönelik çalışmalar yapan ve engelli işçi istihdamının takip ve denetiminden sorumlu olan İŞKUR’a;

 Kuruma kayıtlı 162.256 engelli işgücüne sunacağı hizmetleri geliştirebilmesi,
 Engelli bireyleri istihdama kazandırabilmesi,
 Engelli işçi çalıştırma yükümlülüğü bulunan 17.612 işverene işyerlerinde

Destekli İstihdam Modeli kapsamında Engelli İş Koçluğu uygulaması ile etkili

ve verimli bir hizmet sunabilmesi;
amaçlarıyla 1.000 adet yeni İş ve Meslek Danışmanı kadrosu tahsis edilerek kurumsal kapasitesinin artırılması,

291. İŞKUR’da görev yapan Engelli İş Koçlarının hizmet içi eğitim programlarının gözden geçirilerek engellilerle iletişim ve mesleki değerlendirme konularında donanımlarının artırılması,

292. Çalışma hayatına katılmak amacıyla İŞKUR’a engelli statüsünde kayıt olmak isteyen engellilerin onayları alınarak; oluşturulması planlanan ortak veri tabanında yer alan sağlık raporlarındaki istihdam ile ilgili ihtiyaç duyulan bilgilere İŞKUR’un erişiminin sağlanması,

3.6.3. Mesleki Eğitim ve Mesleki Rehabilitasyon Hizmetlerinin Geliştirilmesine İlişkin Öneriler

293. Özel gereksinimli bireylerin yaşamış oldukları işsizlik sorununun çözümü ve çalışma hayatına katılımlarını artırmak amacıyla bu kişilerin mesleki eğitim ve beceri seviyelerini yükseltecek ve işgücü piyasasına girişlerini kolaylaştıracak olan mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi ve ayrıca özel sektörün bu alanda teşvik edilmesi,

294. İŞKUR’un sunmuş olduğu aktif işgücü programları olan mesleki eğitim kursu, işbaşı eğitim programı, kendi işini kurma projesi ve toplum yararına programlardan özel gereksinimli bireylerin daha fazla yararlandırılmasının sağlanması,

295. Nüfusu 100.000’in üzerinde olan belediyeler tarafından özel gereksinimli bireylerin istihdam süreçleri ve çalışma hayatına katılabilmeleri amacıyla mesleki bilgi ve beceriler de kazanabileceği “Engelsiz Yaşam Merkezleri” kurulmasına yönelik mevzuat değişikliği yapılması,

3.6.4. Özel Gereksinimli Bireylerin Çalışma Hayatına Katılımlarının Sağlanmasına İlişkin Öneriler

296. Özel gereksinimli bireylerin durumlarına uygun olarak aşağıda sayılan alternatif istihdam şekilleri göz önünde bulundurularak çalışma hayatına katılımlarının sağlanması;

 Stratejik İstihdam: Üstün zekâya veya özel yeteneğe sahip özel gereksinimli bireylerin stratejik birimlerde/pozisyonlarda istihdamlarının sağlanması,

 İdeal İstihdam: Özel gereksinimli bireylerin de diğer bireyler gibi olağan süreçlerden geçerek istihdama katılımlarının artırılması,

 İş Koçu Destekli İstihdam: Özel gereksinimli bireylerin işe ve işyerine uyumunun sağlanması amacıyla iş koçu desteğiyle işyerlerinde kaynaştırmalı istihdamlarının sağlanması,

 Zorunlu İstihdam: 4857 sayılı İş Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu gereğince zorunlu çalıştırma yükümlülüğü kapsamında özel gereksinimli bireylerin istihdamlarının artırılması,

 Korumalı İstihdam: Özel gereksinimli bireylerin devlet tarafından teknik ve malî yönden desteklenen ve çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyerlerinde istihdamlarının artırılması,

3.6.5. Özel Gereksinimli Bireylerin İstihdamlarını Artıracak Teşvik ve Desteklerin Uygulanmasına İlişkin Öneriler

297. Özel sektör işyerlerinde ve korumalı işyerlerinde çalıştırılacak özel gereksinimli işçilerin prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan işçi ve işveren sigorta primlerinin tamamının Hazine tarafından karşılanmasına yönelik mevzuat değişikliği yapılması,

298. İş Koçu Destekli İstihdam Modelinin geliştirilmesi amacıyla özel gereksinimli bireylerin işe ve işyerine uyumunun sağlanması için işverenlerin en az 6 ay süresince yapacağı ilave giderlerin karşılanarak bu bireylerin istihdama katılımlarının teşvik edilmesi,

299. Korumalı işyerlerinin sayısının daha fazla teşvik uygulanarak artırılması ve bu işyerlerine vergi muafiyeti sağlanması,

300.Çalışma ortamlarının, işe alınan özel gereksinimli bireylerin özelliklerine göre düzenlenmesi amacıyla işverenlere sağlanan teşvik ve desteklerin artırılması,

301. Nüfusu 100.000’i geçen belediyeler tarafından; park, bahçe ve kaldırımlarda ihtiyaç duyulan fidan, çiçek, yer ve duvar kaplama malzemesi gibi ürünlerin üretileceği ve özel gereksinimli bireylerin çalışabilecekleri korumalı işyerleri kurulması,

302. İşyeri açma hakkı olmayan özel gereksinimli bireylerin veli ya da vasisi aracılığıyla kendi işyerlerini açabilmelerinin ve bu işyerlerinde istihdamlarının sağlanması,

303. Özel gereksinimli bireyleri en fazla istihdam eden işverenlerin her yıl geleneksel olarak il ve ülke bazında ödüllendirilerek işverenlerin ve toplumun engelli istihdamına bakış açısının olumlu yönde geliştirilmesi,

3.6.6. Özel Gereksinimli Bireylerin ve Ebeveynlerinin İstihdam Süreçlerinde Karşılaştıkları Sorunların Çözümüne Yönelik Diğer Öneriler

304. İŞKUR ile iş birliği içerisinde özel gereksinimli bireylerin birinci derece yakınlarına pozitif ayrımcılık yapılarak “Toplum Yararına Programlar” kapsamında ilgili hizmet birimlerinde düzenlenecek programlara katılımlarının sağlanması,

305. Kendi işyerini açan engellilere, 26.05.1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 81’inci maddesinde düzenlenen işyeri açma izni harcını indirimli olarak ödeme kolaylığı sağlanması,

306. Kendi işyerini açan engellilerin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşuna kayıt ücretinden muaf tutulması,

3.7. YEREL YÖNETİMLERE İLİŞKİN ÖNERİLER

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda engelli bireyler ile ilgili çeşitli hükümlere yer verilmektedir. Komisyon toplantılarında yapılan görüşmelerde ve yerinde inceleme çalışmalarında, yerel yönetimlerin engelli bireyler ve ailelerine yönelik pek çok faaliyet yürüttüğü gözlemlenmiştir. Bununla birlikte yürütülen faaliyetlerin diğer kamu kurumlarıyla koordinasyonu konusunda eksiklikler olduğu ve yerel yönetimlere engelli bireylerin sorunlarının çözümü noktasında daha fazla görev verilmesinin ve bu bağlamda anılan Kanunlarda yer alan ilgili hükümlere ilaveten birtakım yeni düzenlemeler getirilmesinin gerektiği değerlendirilmiştir. Ayrıca engelli bireylerin yerel yönetimlerden, sorunların çözümü noktasında bazı beklentileri olduğu da anlaşılmıştır.

Komisyon toplantıları ve Komisyon tarafından gerçekleştirilen yerinde inceleme ziyaretleri çerçevesinde Komisyonumuzca belirlenen; adı geçen Kanunlarda yer alan hükümlere ilave olarak yapılması gereken kanuni düzenlemelere ve engelli bireylerin çözüm beklediği sorunlara ilişkin öneriler aşağıda sıralanmaktadır:

307. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesi; “Büyükşehir belediyelerile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır. Diğer belediyeler de mali durumları ve hizmet önceliklerini değerlendirerek kadınlar ve çocuklar için konukevleri açabilirler.” hükmünü içermektedir. Maddede yapılacak değişiklik ile büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyelere geçici misafir, gündüz bakım, yatılı bakım ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri de verilecek engelsiz yaşam merkezleri açma zorunluluğu getirilmesi,

308. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda yapılacak değişiklikler ile il belediyeleri meclislerinde ve nüfusu 100.000’in üzerindeki ilçe belediye meclisleri bünyesinde engellilere yönelik zorunlu ihtisas komisyonları kurulması,

309. Tüm belediyelerin; yetki alanında ikamet eden engelli vatandaşların engel gruplarına ve oranlarına, yaş, cinsiyet, eğitim ve sosyal durumlarına ilişkin bilgileri içeren veri tabanları oluşturması; bu hususun kanuni dayanağının Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda ve Belediye Kanunu’nda yapılacak değişiklikler ile sağlanması,

310. Engelli bireylerin acil durumlarda; diyaliz gibi kronik ve bir merkezde uzun süreli veya yaşam boyu tedavi gerektiren hastalıklarda ya da akut gelişen ancak yine bir sağlık merkezinde süreli tedavi gerektiren hastalıklarda (akut enfeksiyon vb.) sağlık merkezlerine ulaşımının yerel yönetimlerce sağlanması konusunda düzenleme yapılması, bu hizmetin belediye sınırları gözetmeksizin mesafe ölçüsü dikkate alınarak yerine getirilmesi,

311. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 77’nci maddesinde düzenlenen; engellilere yönelik hizmetlerin yapılmasında beldede dayanışma ve katılımı sağlamak, hizmetlerde etkinlik, tasarruf ve verimliliği artırmak amacıyla gönüllü kişilerin katılımıyla düzenlenen programların çeşitlendirilerek yaygınlaştırılması ve tüm belediyelerin Gençlik ve Spor Bakanlığınca oluşturulan “Genç Gönüllüler” platformuna benzer yapılar oluşturması,

312.Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyelerin Komisyonumuzun çalışma alanında yer alan özel gereksinimli bireylerin istihdamedilebileceği korumalı işyerleri açmalarının yasal zorunluluk haline getirilmesi,

313.İl ve ilçelerdeki kaynakların ve tesislerin etkin ve verimli şekilde kullanılabilmesi için, belediyeler tarafından engellilere yönelik yürütülen faaliyetlerin veoluşturulan tesislerin kullanımına ilişkin kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordinasyon eksikliğinin giderilmesi amacıyla kaynak ve etkinlik analizleri yapılarak kurumlar arası iş birliğinin geliştirilmesi,

314. Belediye başkanlıklarınca, belediyelere ait binaların tamamının, tüm engelli bireylerin güvenli ve bağımsız hareket etmelerini sağlayacak şekilde erişilebilir hale getirilmesi konusunda hassasiyet gösterilmesi,

315. Belediye sınırlarındaki ve mücavir alanlardaki yol, kaldırım, sinyalizasyon gibi yapıların engelli bireyler için erişilebilir olmasının sağlanması için ilgili bakanlıklar tarafından etkin denetimler yapılması,

316.Yerel yönetimler tarafından; engelli bireyler, aileleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla periyodik toplantılar yapılarak engelli bireylerin yaşadıkları sorunların doğrudan dinlenilmesini sağlayacak mekanizmaların kurulması ve büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler bünyesinde engelli hizmetleri daire başkanlıklarının oluşturulması,

317. Belediye çalışanlarına yönelik engelli bireylerin hakları ve engellilerle iletişim konusunda zorunlu ve periyodik farkındalık eğitimleri verilmesi,

318.Yerel yönetimlerce engelli bireylerin sosyal yaşama aktif katılımı için düzenlenen sportif, kültürel vb. aktivitelerin artırılması,

319. Belediyeler bünyesindeki yüzme havuzları ve spor salonlarının erişilebilirliğinin sağlanması, söz konusu tesislerde görevli personelin özel gereksinimlibireylerin ihtiyaç ve özellikleri konusunda donanımlarının artırılarak bu tesislerin aktif kullanımının sağlanması,

320.Kamuya ait yerlerde, şehir merkezlerinde, hastanelerde, alışveriş merkezlerinde, parklarda, piknik alanlarında vs. engellilere yönelik erişilebilir ihtiyaç odalarının ve aile tuvaletlerinin kurulması ve ruhsatlandırma işlemlerinin bu hususlar dikkate alınarak yapılması,

321. Toplu taşıma araçlarının erişilebilir olması; mevcut toplu taşıma araçlarının engelli bireylerin rahatlıkla, yardım almadan inip binecekleri şekilde modifiye edilmesi; bu kapsamda otobüslerde fiziki güç gerektiren veya kumandayla yönlendirilen rampalar yerine fiziki güç gerektirmeyecek şekilde açılan rampaların kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılması ve toplu taşıma araçları alınırken bu hususlara dikkat edilmesi,

322. Engelli bireylerde idrar kaçırma durumunun sık yaşanması nedeniyle toplumsal yaşama katılımda sorunlar yaşandığı öğrenilmiştir. Bu tür sorunların yaşanmaması için belirli alanlarda (otobüs durakları yakınlarında vs.) engellilerin erişimine uygun olarak tasarlanan tuvaletler kurulması,

323.Oyun parklarının engelli çocuklara uygun hale getirilmesiyle ilgili bazı çalışmaların yapıldığı Komisyonumuza iletilmekle beraber birçok parkın engelli çocuklara uygun olmadığı öğrenilmiştir. Yeni yapılan parkların farklı engel grubundaki çocukların erişimine uygun şekilde tasarlanması ve mevcut parkların erişime uygun hale getirilmesi için belediyeler ve üniversitelerin ilgili bölümleri (endüstriyel tasarım vb.) ile iş birliği yapılması,

324. Hanehalkı içinde engelli bir birey olduğunu belgelendirenlerin su faturalarında en az % 25 oranında indirim uygulanmasına ilişkin yasal düzenleme yapılmasıönerilmektedir.

Kaynak Not: http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/sirasayi_sd.sorgu_baslangic

https://dosyamerkez.saglik.gov.tr/Eklenti/37614/0/tbmm-down-sendromu-otizm-ve-diger-gelisim-bozukluklar-meclis-arastirma-raporupdf.pdf

Sedef Erken ile Röportaj :

Pandemi OtizmTV sohbetleri kapsamında avukat, aktivist Sedef Erken ile anne olarak yaşadıklarından, avukat ve aktivistilik sürecine kadar görüşme yaptık. Aşağıdaki listede görüşmelerin içeriğine ulaşabilirsiniz.

Ayrıca röportajda İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği’nin hazırladığı , Türkiye Otizm Meclisi Sekreterya Adaylığı Seçim Bildirgesini de ayrıntılı konuştuk.

Sedef Erken derneğin sekreterya görevinde güçlü bir birlikteliğin sağlanması amacıyla dernek tarafından hazırlanan maddeleri açıkladı. Derneğin neden Türkiye Otizm Meclisi’nde sekreterya görevinde yer almak istediğini dinlemek için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz.

Seçim Bildirgesinde Maddeler

-Demokratik ve katılımcı yaklaşım

-Şeffaflık ve hesap verilebilirlik

-Tüm paydaşlarla etkili, çözüm odaklı ve sürdürülebilir ilişkiler kurma

Öncelikleri iç paydaşlarla birlikte belirleme, kolektif çalışmayla ilerleme

-Performansı etkin yöntemlerle periyodik olarak izleme, ölçme ve değerlendirme

-Yasal gerekliliklere tam uyum

-Türkiye genelinde tüm üye stklara adil, tarafsız, kapsayıcı ve etkin hizmet sunumu

Kanıt temelli savunuculuk

-Kaynak yaratma, kaynakların adil dağılımını sağlama

-Atacağımız her adımın tüm otizmli bireyler için faydalı olması adına doğru ve ilkeli temsiliyet

28 Mayıs 2021’de Türkiye Otizm Meclisi genel kurulunda alınacak kararlarla sekretaryanın kim olacağı belirlenecek, burada aday olan diğer dernek ve oluşumların da kendi fikirlerini de açıklamaları için OTİZMTV olarak buradan çağrı yaptığımızın bilinmesini isteriz.

Sedef Erken İle Yaptığımız sohbetin bazı bölümlerine aşağıdaki bağlantıları tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Sosyal Medya Kullanımı ve Aileler Ne Yapmalı ?

Aktivizm, Nöroçeşitlilik ve Otistik Aktivistler Üzerine

Sürdürülebilir Bir Özel Eğitim Politikalarının Oluşturulması Üzerine

Röportaj için Sedef Erken’e tekrar teşekkür ederiz. Röportajın tamamına aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Bölüm 1:

Bölüm 2

F. OSB olan bireylerin ve ailelerinin; sosyal güvenlik, sosyal yardım ve sosyal hizmetlerden daha etkin biçimde yararlanmasının ve toplumsal yaşama tam katılımlarının sağlanması

F. 1.OSB olan bireyler için gündüzlü ve kısa süreli bakım ve rehabilitasyon hizmetleri geliştirilecek ve yaygınlaştırılacaktır.

F.2.OSB olan bireyler için evde destek hizmetlerinin çeşitlendirilmesi sağlanacaktır.

F.3.Evde bakım hizmetinden yararlanan OSB olan bireylere yönelik bakım hizmetlerinin niteliği arttırılacaktır.

F.4.OSB olan ve sürekli bakıma muhtaç çocuğu olan anne veya baba ile bakmakla yükümlü olan kişilerin erken emeklilikten yararlandırılması sağlanacaktır.

https://youtu.be/_qIjHihIflM

E. OSB olan bireylerin istihdamlarının sağlanması ve çalışma hayatı ile ilgili düzenlemelerin yapılması

E.1.OSB olan bireylerin çalışabilecekleri korumalı işyeri kurulması için işverenlere verilecek teknik desteğe ilişkin olarak ikincil mevzuat çalışmaları tamamlanacaktır.

E.2.İŞKUR bünyesinde istihdam edilen “iş ve meslek danışmanları”nın kuruma kayıtlı iş arayan OSB olan bireylere yönelik mesleki danışmanlık hizmetlerinin etkinliği arttırılacaktır.

D. OSB olan bireylerin ayrımcılığa uğramadan bütünleştirilmiş ortamlarda eğitim görmelerinin sağlanması ile eğitsel değerlendirilmeleri, özel eğitim, meslekî eğitim, destek eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi

D.1.OSB olan bireylerin özelliklerine ve gereksinimlerine özgü eğitim programları geliştirilecek ve uygulanacaktır.

D.2.OSB’li öğrencilerin Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde eğitim alabileceği eğitim kurumlarının sayısı ile bu kurumlarda verilen destek eğitim hizmetlerinin niteliği arttırılacaktır.

D.3. Kaynaştırma yoluyla eğitim gören OSB olan öğrencilere gereksinimlerine uygun destek hizmetleri ile bu uygulamaların başarılı yürütülebilmesi için makul uyarlamalar ve eğitim ortamları düzenlemeleri yapılacaktır.

D.4.OSB olan bireyler konusunda örgün eğitim kurumları ile rehberlik ve araştırma merkezlerinin insan kaynağı ve fiziki kapasitesi güçlendirilecektir.

D.5.OSB olan çocukların eğitimini sağlamaya yönelik olarak erken çocukluk dönemi eğitimcisi yetiştirilecektir.

D.6.OSB olan bireylere hizmet veren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde sunulan eğitim hizmetlerinin niteliği artırılacak ve söz konusu merkezlerin etkin bir biçimde denetlenmesi sağlanacaktır.

D.7.OSB olan öğrencilere yönelik sınıf geçme ve genel değerlendirme sistemi kaynaştırma uygulamalarına uygun olarak yürütülecek, bu konuda alternatif değerlendirme sistemleri hayata geçirilecektir.

D.8.OSB olan öğrencilerden uygun olanların güzel sanatlar ve spor liselerinde kaynaştırma uygulamasından yararlanması sağlanacak, yetenek sınavları, OSB olan bireylerin özelliklerine uygun hale getirilecek ve bu okulların müfredatları geliştirilecektir.

D.9.Çeşitli sanat ve spor dallarında yetenekli olan ve yükseköğrenim görebilecek OSB olan bireylerin yükseköğrenim kurumlarına kabulü konusunda tabi oldukları değerlendirme sistemine ilişkin yasal düzenlemeler yapılacaktır.

C. OSB’li çocuğu olan ailelerin bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi, eğitilmesi ve yönlendirilmesi ile bu ailelere gerekli sosyal desteklerin sağlanması

C.l. Birinci basamak sağlık kuruluşlarında “Aile Destek Birimleri” kurularak bu birimlerde görevli uzmanlarca ailelere danışmanlık ve izleme hizmeti verilecektir.

C.2.Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ile tüm özel eğitim kurumlarında ailelere yönelik eğitsel rehberlik ve danışmanlık hizmetlerinin niteliği artırılacaktır.

C.3.OSB’li bireye sahip ailelere yönelik bakım, sosyal hizmet ve yardım konularında bilgilendirme yapılması, eğitim ve danışmanlık hizmeti verilmesi için illerde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlükleri ile Sosyal Hizmet Merkezleri bünyesine yeni hizmet birimleri eklenecektir.

C.4.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı web sitesinde ailelere yönelik uzaktan eğitim programı ile web portalı oluşturulacak ve yayınlar hazırlanacaktır.

Alanındaki tedbirler :

B.1.OSB ile ilgili tarama ve izleme çalışmaları zorunlu hale getirilecektir.

B.2.Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen “Birinci basamak sağlık hizmetlerinde çocuk izleme programları” kapsamında yürütülen değerlendirme, izleme ve destek sağlama çalışmalarının etkinliği artırılacaktır.

B.3.Sağlık Bakanlığı “Çocuğun Psikososyal Gelişimi Destekleme Programı”na OSB değerlendirme programı ekle­necek ve söz konusu program (ÇPGD) “Aile Hekimliği Uzaktan Eğitim Modülleri”ne entegre edilecek ve bu uygulama ülke genelinde yaygınlaştırılacaktır.

B.4.Hastanelerin çocuk psikiyatrisi, psikiyatri ve gelişimsel pediatri kliniklerinde OSB konusunda kurumsal kapasitesinin arttırılması sağlanacaktır.

B.5.Üniversite ve araştırma hastaneleri bünyesinde OSB’liler ile ilgili tanı, tedavi ve araştırma merkezlerinin kurulması ve sayılarının artırılması sağlanacaktır.