Çeviren: Ebru Oktay
Otizm belki de insanları Alzheimer hastalığından koruyor olabilir. 17 Haziran’da Medical Hypotheses dergisinde yayımlanan makalede, bu konuda ortaya konan bilgiler paylaşıldı. Ancak elbette doğruluğunun kanıtlanması için biliminsanlarının daha pek çok çalışma yapması gerekecek.
Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden moleküler biyolog Cara Westmark’a göre, iki hastalık arasındaki bağlantı heyecan verici görünüyor. Zira her iki hastalık da son on yılda sayıca çok büyük artış gösterdi.
Araştırmayı yürüten Harvard Tıp Fakültesi’nden Alvara Pascual-Leone ve Brown Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Lindsay Oberman, otizmin Alzheimer’i engelleyebileceği düşüncesinden hareket ettiler. Araştırmacıların her ikisi de, beyne gelen değişik uyarılara verilen yanıtın beyin üzerinde nasıl bir değişiklik yarattığına (beynin plastisitesi) odaklandı. Değişiklikler, beyin hücreleri arasında güçlü bağlantılar oluşması veya nöral yolun yeniden döşenmesini sağlıyordu. Daha önceki çalışmalar, Alzheimer hastalarında düşük beyin plastisitesi olduğunu; otistiklerde ise bunun yüksek düzeyde olduğu belirlenmişti.
Farkı açığa çıkarabilmek için Pascual-Leone ve Oberman otizmin bir şekli olan Asperger’s sendromlu 35 hasta ile olmayan 35 kişilik kontrol grubu üzerinde transkranial magnetik stimülasyon tekniği denilen bir yöntem uyguladılar. Burada motor kortekse dışardan çok hafif bir uyarı veriliyordu. Ortalama olarak Asperger’s sendromluların ellerinde meydana gelen yanıt, olmayanlara göre daha fazlaydı ve bu da yüksek beyin plastisitesi ile uyumluydu.
Bu yükselmiş beyin plastisitesi yaşla azalıyordu. Çalışmada, Asperger’s olsun ya da olmasın beyin plastisitesi yaşlılarda, gençlere göre çok daha azalmıştı. Araştırmacıların düşüncesine göre çalışmaya başlandığında ise yükselen plastisite, otizm-Alzheimer bağlantısı bulunan kişilerde hiçbir zaman çok düşük seviyelere inmeyecekti.
Çalışmaya katılan Asperger’s sendromluların IQ’ları normaldi. Araştırmacılar otizmin diğer formlarında ve özellikle de entelektüel yetersizlik olan biçimlerinde nasıl bir yanıt alacaklarını bilmiyor. Harvard bağlantılı hastanelerin kayıtlarında 55 yaş üstü Alzheimer ve otizmin herhangi bir tipini birlikte gösteren hasta kaydı bulunamadı. Araştırma sonuçları olgu sayısı 10’un altına düştüğünden, genel sonuçları da geçersiz kılacağından bu tip olguların çok nadir ya da hiç olmadığı kanaatine varıldı.
Pascual-Leone’ye göre bu “olmama” halinin biyolojik olmayan gerekçelerle açıklanması mümkün görünüyor. Yıllar önce doktorlar birine semptomları dikkate almaksızın otizm tanısı koyabiliyordu, ya da erişkin yaşlarda otizm tanısı çok az konabiliyordu. Westmark’a göre bir diğer olasılık da özellikle azalmış entelektüel yetileri olan otistiklerde yaklaşan Alzheimer hastalığının belirtilerini fark edebilmenin neredeyse imkânsız olmasıydı.
Araştırmacılara göre otizmin koruyucu olması çok yeni bir fikir olabilir; ancak başka birilerinin de tam tersi bir görüşü ortaya atıp araştırmalar yapabileceğini düşünüyorlar. Aslında bu araştırmalar ve diğerleri, otizmin kesin bir formunda hastaların Alzheimer riskinin arttığını bile ima eder durumdadır. Zira bu hastalarda Alzheimer’a neden olduğu belirlenen amiloid beta protein fragman düzeyleri değişik düzeylerde bulunmuştur.
Pascual-Leone’ye göre yapılacak daha fazla çalışma, bu iki hastalık arasındaki ilişkiye bir düzen getirecektir. “Umarız bulunan bağ her iki hastalığın da semptomlarını azaltmada etkili olabilecektir” diyor çalışmayı yapan ekip. Yine de egzersiz, ilaçlar ve beyin eğitimleri beyin plastisitesini değiştirmede temel bir potansiyel taşıyor.
Kaynak : https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2014/08/01/otizm-alzheimera-karsi/