Dünya tarihinde çok ilginç bir dönemden geçiyoruz. Değişim ve dönüşümün çok farklı olduğu bu dönemde ” normal insana ” göre birçok otizmli birey ve aile için daha farklı bir zaman olduğu görülüyor.
Otizmi olan birçok insanın ve ailelerinin doğrudan etkilendiğini, hizmetlerde aksamalar gördüğünü ve bir sonraki şeyin belirsizliği ile başa çıktığını biliyoruz. Yeni içerikler geliştirildikçe bu sayfalar düzenli olarak güncellenecektir.
Size bu belirsizlik döneminde yardımcı olacağını umduğumuz bazı ipuçları oluşturduk. Unutmayın, bu süreç sonsuza kadar sürmeyecek ve kolay yapabileceğiniz birçok şey var.
Kaynak : https://www.autism.org.uk/~/media/nas/our-services/coronavirus/tips_for_adults_covid19.ashx?la=en-gb
Corona günlerinde ailelerimiz soruyor ne yapalım bu çocuklara hangi etkinlikleri yapalım,
Hangi filmi izletelim, kitap okutalım, masa başı çalışmaları veya hangi oyunları oynatabiliriz, neler yapabiliriz diye soruyorlar ?
Hepimizin stresli gergin ve kendimizi bile meşgul etmekte zorlandığımız, kendi düşünsel ve duygusal kaynaklarımızdan, yani kendi rezervden yediğimiz şu günlerde en sağlıklı yolu nasıl bulabiliriz? Çocuğumuzla birlikte öncelikle birinci görevimiz şu süreci doğru anlamak, doğru tanımlamak ve yapılandırmak…
Birincisi, bizim de canımız sıkılıyor, olan bitenleri anlamakta zorlanıyoruz, oldukça gerçek ve yaşamımızı risk ve tehlike altında hissettiğimiz bir dönemdeyiz. Ne kendimizi ne de çocuğumuz fantezi dünyasına sokacak, gerçeklerle bağımızı koparacak, ilişki ve sevgi kapasitemize zarar verecek seçimler bize zarar verebilir, her şeyi anlamamız ve kontrol altına almamız gerken bir dönemdeyiz. Kontrolün elden geldiğince bizde olması gereken bir dönemdeyiz.
İkincisi, belli bir plan dahilinde gündelik yaşamımızı sürdürmemiz mi gerekiyor, tabi ki hayır, her gün bir etkinlik bulmak, çocuğu eğlendirmek, her gün çocuğu oyalamak, boş geçmemesine çalışmak bu hem bizi hem de çocuğu yorar. Basit ve pratik çözümlerle, işe yarayan, sürdürülebilir çalışmalar olması önemli gibi görünüyor. Ama bir sürü oyun arıyorsanız internet bir derya, aratın karşınıza bir sürü etkinlik, çalışma, oyun çıkacaktır. Endişe etmenize gerek yok , seçin birini ve ilişki kurmayı başardıktan sonra etkileşime açık olduktan sonra her oyun sizi çocuğunuzla bağlantı kurmanızı sağlayacak ve daha sağlıklı bir ilişki kuracaksınız. Unutmayın insanı ilişki güçlendirir, ilişki zenginleştirir ve ilişki çocuklarımızın ruhsal ve zihinsel bütünlüğüne giden en yaratıcı yoldur.
Üçüncüsü, kaliteli zaman geçireceğim ve çocuğuma sürekli vakit ayıracağım diye kendinize meşguliyet yaratmanız gerekmez. Tabi ki kendi çocukluğunuza inmek size biraz iyi gelebilir ama bunun ne kadar süreciğini bilmiyoruz. sürekli etkinlik arama, sürekli kendini oyalama hali kendi başımıza kalmamak için yeni icatlar çıkarma meselesi süreci anlama ve kontrol etme mekanizmalarımızı da bozabilir. Kendimizle kalmaktan neden kaçınıyoruz, yaşamaktan sürekli şikayet ederek ve godotu belkler gibi birilerinin çözüm aramasını yine dışarıdan bekleyerek , iplerimizi başkalarının eline verme yada mutsuz olmaktan kaçınmak için neden bu arayış hali yani kendimizle ve çevremizle neden daha sağlıklı, gerçekçi ve ilişki temelli bir durum yaratamıyorum, bu sistemin içine ne kadar uyum sağlayıp oyuncaklarla, cep telefonu, bilgisayar ve başka şeylerle başarı, hırs, para peşinde koşup kendime değersiz bir dünya yaratmışım bunu sorgulamamıza yol açabilir, ipleri ne zaman kendi elimden bıraktım gibi bunu düşünmek içn büyük bir fırsat gibi gözüküyor. O yüzden biraz bazı şeyler için düşünme ve bazı şeyler içinde zamana bırakmamız en doğru karar gibi gözüküyor.
Dördüncüsü, ruh sağlığımızı korumak zorundayız. Olayların kontrolünde olması gereken kişiler biziz. Bizlerin de sürece dair çeşitli a, b, c planları olması gerekiyor gibi. Biz bir vürüsün yaydığı korku psikolojisine kapılıp endişe-kaygı ve depresyon halinin bizi bıraktığı çaresizlik hissini tanımalı, onu kabullenmeli ama esiri olmamalıyız. Kendimizin de yardıma desteğe oyuna güçlenmeye ihtiyacı var. Unutmayın bu süreci en başta götürecek kişi her halükarda biziz. Başkası değil. Bu süreçten büyüyerek, güçlenerek çıkmalıyız, geçmişte atalarımız daha büyük kötülükler, savaşlar, yıkımlar ve çaresizlikler içinde binlerce yılllık evrim sürecinin içinden bugünlere geldiler, içimizdeki yaşam sevgisi ve insanın içindeki ümide inanmak lazım. Çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakmak atalarımızın savaştığı gibi bizim de görevimiz. Bu bir insanlık görevidir. Şairin dediği gibi :