Otizmli kızların dünyasına baktığımızda sıkça görülen bir durum var: sosyal kamuflaj. Yani, aslında kendilerini zorlayan sosyal durumları “normal” görünmek için gizleme veya maskeleme çabası.
Özellikle okul ortamlarında bu çok belirgin oluyor. Bir öğretmen ya da psikolog sınıfta gözlem yaptığında, otizmli kızların erkeklere göre farklı yollarla başa çıkmaya çalıştığını görebiliyor. Erkek çocuklar bazen doğrudan geri çekilirken, kızlar çoğunlukla “ortama uyum sağlamaya çalışıyormuş gibi” davranabiliyor.
2017’de Dean, Harwood ve Kasari’nin yaptığı bir çalışmada 96 çocuk gözlemlendi. Öğle aralarındaki oyunlarda otizmli kızların, diğer çocukların yakınında bulunmaya ve onların aktivitelerine ara sıra katılmaya çalıştığı fark edildi. Yani, tam anlamıyla oyuna katılmasalar bile, kendilerini akranlarının yanında konumlandırıyorlardı.
Ancak işin detayına bakıldığında farklı bir tablo ortaya çıktı:
- Otizmli kızlar göz devirmeyi, kıkırdamayı, bakış paylaşmayı ya da ince sosyal ipuçlarını çoğu zaman doğru yorumlayamıyordu.
- Akranlarının duygularını yanlış anlayabiliyorlardı.
- Etkileşimi sürdürmekte zorlanıyorlardı.
Bu yüzden uzaktan bakıldığında “normal sosyal davranış” sergiliyor gibi görünseler de, aslında büyük bir çaba harcıyorlar. Yani “sosyal maskeleri” var ama bu maske onların gerçek zorluklarını gizliyor.
Sonuç olarak araştırmacılar şunu söyledi: Otizmli kızlar, otizmli erkeklere göre sosyal zorluklarını daha etkili ama farklı biçimde maskeleyebiliyorlar.
- Kızlar, sosyal ilişkilere girmeye daha çok çalışıyor.
- Ama iş becerileri kullanmaya geldiğinde, akranlarıyla aynı seviyede devam ettirmekte zorlanıyorlar.
Kısacası: Otizmli kızlar genellikle “uyumlu görünüyor” gibi dursa da, bu görünüm çoğu zaman yoğun kaygı, yanlış anlamalar ve çok büyük bir çabanın ürünü oluyor.