Sorting by

×

dance movement therapy

Özgür ATLAS, Psk. Danışman

İstanbul Bilgi Üniversitesi Dans Hareket Terapisi Sertifika Programı kapsamında, Özgür Atlas (2016) tarafından otizmli, zihinsel engelli tanılarına sahip 9 çocukla yapılan dans ve hareket terapisi staj uygulamasının içeriği bu yazının konusu olacaktır.
Bu çalışma otizmli ve zihinsel engelli 9 çocuğun süreçlerinin kısa bir özetidir. Onlarla terapötik ilişki geliştirme araştırmasının bir parçasıdır. Dans/hareket terapisi (DHT) yoluyla bu çocuklara ulaşma ve onların hayatına “başka bir terapi mümkündür” anlayışına uygun olarak sözel ve davranışçı terapilerin dışında yaklaşmak için yaptığımız denemeler girişiminin özetidir. Sosyal iletişimde yetersizlik, tekrarlayıcı ve dürtüsel hareketlere eğilim, sınırlı ilgi ve davranış alanları, öğrenmede güçlük, akademik açıdan normalin altında bir zeka ve günlük yaşamda çeşitli zorluklar yaşayan bu çocuklara verdiğimiz yoğun davranışsal terapilerin ve özel eğitimin dışında DHT yoluyla bu çocukların nasıl etkilendiği ve gelişim gösterdiği ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Çalışma grubu ve süreç hakkında bilgi:
Haftada bir, 60 dakikalık seanslar halinde 24 hafta süren uygulamalara 3 otizmli, 5 zihinsel engelli, 1 özel öğrenme güçlüğü tanılı çocuk katıldı. Oturumlar Özel Yeditepe Atlas Özel Eğitim Merkezi’nin spor salonunda geniş bir alanda, oranın imkanları kullanılarak gerçekleştirildi. Bu uygulamaya başlamadan önce otizmli ve zihinsel engelli çocuklarının karakteristik özellikleri ve onlarla uygulanan DHT uygulamaları konusunda kaynak ve literatür bilgisi oluşturuldu.
Çocukların ilk hareket örüntüleri videoya çekildi. Çeşitli testler aracılığıyla başlangıç  (Gilliam Otistik Bozukluk Derecelendirme Ölçeği-2, Bir İnsan Resmi Çiz vb.)  ve sonuç gelişim durumları değerlendirildi. Genel olarak hareket edebilecek, komutları alabilecek, daha önce grup deneyimi olan ve yetersizliklerine göre iyi durumda olan çocuklar gruba alındı.  Grupta birbirinden farklı özür grubundan bireyler (otizmli, zihinsel engelli ) olduğu için farklı duyusal, duygusal ve davranışsal hedefler seçilerek başlandı. Genel olarak:
Dürtüsel ve uygunsuz davranışları kontrol edebilme, yönergeyi takip edebilme, diğerlerini dinleyebilme, diğer grup üyeleri ile göz teması kurabilme, sakinleşme, mekanı farklı düzeylerde kullanabilme, ağırlık, köklenme, dolaylı ve doğrudan dikkatin farkında olabilme, grup üyeleriyle iletişim başlatma, sürdürme ve sonlandırma, duyguları sözel yada sözel olmayan şekilde gösterebilme, anlatabilme ve ifade edebilme,  destek verebilme ve alabilme, fiziksel gerilimi azaltmayı öğrenebilme, öz beden farkındalığını artırma, hareket örüntülerini farklılaştırma, genişletebilme vb. gibi hareket ve ilişki bazlı hedefler seçildi.

Çalışmada yukarıda sayılan hedefler basitten karmaşığa doğru sıralayarak öncelikle öz beden farkındalığı üzerine çalışıldı. Laban Bartenieff, Kestenberg hareket analizleri kullanılarak çalışmalarda çeşitli temalar seçildi. Laban eforlarıyla hareket paternlerini kullanarak bedensel olarak hareket örüntülerini genişletebilmelerini ve zengin hareket niteliklerine ulaşmalarını daha sonra da iletişim, gerilimle baş etme, destek verebilme ve alabilme, dinleme, empati gibi becerilerin kazanılmasını hedefleyen çalışmalar yapıldı.

Genel olarak grup oturumlarına ısınma ve doğaçlama hareket ile başlandı. Harekete hazırlık yapılan bu ısınma eylemlerinden sonra serbest dans etme, ikili çalışmalar, dokunma, mekan ve kontak çalışmalarıyla sürdürülüp belli bir bitirme ritüeliyle çalışmalar sonlandırıldı. Çeşitli sesler çıkarma, (hayvan seslerini ve taklitleri), yere vurma, çeşitli duygusal formları abartarak yapma, gülme, ağlama, şaşırma vb gibi eylemleri canlandırma, birbirine dokunma, masaj yapma, güven çalışmaları, birlikte hareket etme gibi bir çok tema deneyimlendi. Mekanda açılma, yer, oturma ve ayakta olma düzeylerini bir uçtan bir uca giderek deneyimlediler. Özellikle duvarı ve yeri iterek, vurarak sürünerek kendinin ve diğerinin vücudunun sınırlarını keşfetme, birlikte bir yerlere kopmadan hareket etme, teması kesmeden yürüme, koşma gibi eylemler gerçekleştirildi. Bu çalışmalar sırasında sıkışma, bağlanma ve çözülmeyi tekrar tekrar deneyimlemeyi tercih ettikleri gözlendi.

Laban eforları çalışıldı. Mekan, yer değiştirme, diğerleriyle mekanı paylaşmanın yanında, yerin, havanın özelliklerinin üzerinden geçildi. Doğrudan veya genel bir şekilde çocukların mekandaki farkındalıklarını artırmaya yönelik çalışıldı. Mekanda büyüme, daralma, uzama, kısalma, şişme- içe çökme gibi hareketler gerçekleştirildi. Belli bir yöne doğru karşıya, yanlara, yukarı aşağı, öne arkaya, çizgiler oluşturmaları için ve yatay düzlemde kapanma genişleme; dikey düzlemde uzama kısalma, sagital düzlemde ilerleme gerileme gibi bir dizi hareket önermeleri de gerçekleştirildi.  Ağırlık olarak güçlü ve hafifi deneyimlemeleri için de yerde, duvarda, minderde, diğerlerinin vücudunda tecrübe edindiler. Deri, kemik ve kaslarını hissetmeleri ve farkında olmaları için çalışıldı. Vücutlarının sınırlarını keşfetmek için çeşitli deneyimler yaşadılar.

Bartenieff bağlantıları olarak merkez-uç, baş-kuyruk bağlantıları çalışıldı. Nefes, hareket karşıtlıkları ısınma sırasında deneyimlenerek keşfedilmeye çalışıldı.  Bedenlerinin farklı özelliklerini, işlevselliklerini tanımaları amacıyla yarı bedenlerini, alt beden üst bedenleri keşfetmeleri için çalışmalar gerçekleştirildi. Özellikle Kestenberg ilkelerinden biri olan tutma, bırakma, koşma, durma çalışması birkaç farklı uygulama ile deneyimlendi. Düz, uyumlanan, yüksek yoğunluk serbest akış veya tutuk akış, düşük yoğunluk, anilik, kademeli artmayı ısınmada deneyimlemeleri için fırsatlar sunarak deneyimlemeleri teşvik edildi. Kanalize olmaları, ortak dikkati kullanmaları, esnek olmalarına yönelik hareket egzersizleri yapıldı. Beden bağlantıları örüntüleri (Bartenieff) – nefes, merkez-çeper, baş-kuyruk, yarı beden, homolateral, kontralateral (çapraz) çalışmada yoğun şekilde deneyimlendi. Emekleme, sürünme, geri dönme, çevirme, sallanma, zıplama, itme, çekme, kaldırma, fırlatma, açılma, kapama, uzama, genişleme, büyüme, küçülme, üstünden geçme, ağırlığını hissetme gibi eylemleri çalışmalarda denendi. Müzik olarak daha çok ritmik ve sözsüz ritmli parçaları tercih edildi. Bebekler, çubuklar, yastık ve minderler, marakas ve flütler, darbuka ve davulları kullanıldı.

Çalışma sonucundaki gözlemler ve değerlendirme:
Yirmidört haftalık seans sonucu gruba katılan çocuklardan, ailelerden ve diğer öğretmenlerinden alınan geri bildirimler olumlu düzeyde olmuştur. Belirtilen değerlendirme sonuçlarında, görüşmelerde ve sonradan çekilen hareket bazlı videolarında çocukların çoğu için  ”kendine güvenli hareket ediyor”, ”’bedenini daha iyi kullanıyor ”, ”dikkati arttı”, “göz teması kuruyor”, “işbirliğine yatkınlığı arttı”, “kendi kendilerine çabucak sakinleşebiliyorlar”, “çalışmalara daha istekli geliyorlar ve katılmak istiyorlar” gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu ifadeler dışında, seanslara başlamadan önce çocuklardan alınan verilerle yirmi dört haftalık seans sonrasında alınan veriler karşılaştırıldığında, hareket repertuarlarının genişlediği, diğerleriyle anlamlı iletişim başlatabildikleri ve isteklerini erkenden ifade edebildikleri görülmüştür. Etkileşime açıklık ve sosyal iletişimde grupta olma anlamında olumlu yönde gelişmeler olduğu kaydedilmiştir.

OSB tanılı çocukların bireysel çalışmayla desteklenip gruba öyle katılımına karar verilirse daha iyi olacağı gözlendi. Ayrıca dans terapisinde önemli olan hareketin derinlemesine gözlemlenmesi ve bireyin iç dinamikleriyle bağlantılandırılması konusu gündeme geldi. “Bir kişinin bedeninde gözlemlenmeyen efor özellikleri onun kişilik yapısında ya da çevreyle kurduğu ilişkide yeterince gelişmemiş, bastırılmış ya da çatışmalı olan yanlara denk düşeceğini” söyleyen bir teori böyle birbirinden farklı yetersizliğe sahip çocukların hayatında terapist  tarafından görüldü. (Çatay, s.7-9).

Bedensel ifade olanaklarımı çeşitlendirmenin yollarını hareket, imge, duygu ve anlam arasında sürekli bir ilişki kurarak yapmak oldukça öğreticiydi. Özellikle otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanılı çocuklarla çalışırken onlarla bağ kurmanın farklı yolları keşfedildi. Empatik bağ kurmak için aynalamanın farklı biçimleri keşfedildi. Empatik yansıtmayı kullanmanın çok boyutlu bir süreç olarak çocukların etkileşim kurmasına oldukça fayda sağladığı görüldü.

Bedenin asla yalan söylemediği bir sürecin içinde farklı öğrenme ve yaşam pratiklerine sahip bu çocuklarla farklı bir şekilde de çalışılabileceğinin özel eğitimciler, bu alanda çalışan uzmanlar ve çocukların aileleri tarafından da farkına varılmasını ve bu tarz çalışmaların çoğalmasını umuyoruz. 

REFERANSLAR : 
Çatay, Z. (book chapter in review). Beden ve ben arasında dokunan ağ: Dans/hareket terapisi. Erişim Tarihi: 05.03.2016.
http://www.sanatpsikoterapileridernegi.org/uploads/6/4/5/5/6455557/catayzeynepbedenvebenaras.pdf
 
Güner, O. & Toska, C. (2016) Öğrenme Bozukluğu Tanısı Almış Çocuklarla Dans Hareket Terapisi. Erişim Tarihi: 19.04.2017.
http://www.sanatpsikoterapileridernegi.org/ogrenmebozcocukdht.html
 
Atlas, Ö. (2016). Otizmli ve Zihinsel Engelli Özel Eğitime İhtiyaç Duyan Çocuklarda Dans Hareket Terapisi Uygulamaları Proje Sunum Raporu.

Kaynak : www.sanatpsikoterapileridernegi.org