Prof. Dr. Belma Tuğrul
İş arkadaşınızın anaokulundaki çocuklar olduğunu düşündüğünüzde anaokulu öğretmeni olmanın ne kadar dinamik, yaratıcı ve keyifli bir iş olduğunu söylemek de doğru olacaktır. Çok önemli bir iş yapan öğretmenlere saygılarımı sunuyorum. İşinize saygı duyun ve sevin…………
Bugün sunumunu yapacağım konuyla bağlantılı olarak “konuşan duvarlar” karşınızdaki duvara yansıyan rakamlar ve sayılar aracılığı ile kendimi size tanıtmak istiyorum. Benim özgeçmişimi ifade eden bu duvarı sizin için anlaşılır hale getirmek yani özgeçmiş duvarımı konuşturmak istiyorum. İşte duvardaki rakamlar ve anlamları….
50 4. 178. 590 2 27 14 103 1 64
50 (Yaşım), 14( anaokulu öğretmeni olarak çalışma sürem) 27 ( meslekteki çalışma sürem), 64 ( ülkemizde ziyaret ettiğim şehirler), 590 ( Hacettepe Üniversitesinde çalışma arkadaşlarımla benim mesleki deneyimlerimizin toplam yılı) 178 ( yayımlanan çalışmalarımın sayısı), 2 ( çocuklarımın sayısı), 4 ( 4 çocuklu bir ailenin çocuğu olmam) 1( hayalimdeki işi yapmam nedeniyle işime verdiğim değerin karşılığı). Konuşmacı tüm rakamlara ilişkin tanımlamaları yaptıktan sonra” sanırım bir eksik kalmadı” der . Oysaki 103 sayısını tanımlamamıştır. İzleyicilerin 103 ün unutulduğuna ait uyarısından sonra konuşmacı, bu sayının özellikle kendisi tarafından tanımlanmadığını açıklar ve eksik bırakılan bu rakamın çocukların tüm soruların yanıtlarını öğretmenden öğrenemeyeceklerine dikkat çekmek için olduğunu açıklar. “Çocuklarda öğrenmeye karşı ilgi, merak ve açlık hissi uyandırmak önemlidir. Çocuklar meraklarını uyandıran soruların yanıtlarını bulmaya özendirilmelidir bu nedenle de 103 sayısı ile ilgili bir açıklama yapılmamıştır” ifadelerini kullanan konuşmacı bu farklı özgeçmiş takdiminden sonra sunumuna geçmiştir.
Anaokulu öğretmeni olmak sürekli ve çok hızlı bir şekilde değişim ve gelişim gösteren küçük çocuklarla çalışmayı gerektirir ki bu da öğretmenin kendini sürekliolarak yenilemesini ve yaşam boyu aktif öğrenici olmasını zorunlu kılar.
Bir anaokulu, bünyesinde resmi olarak görevli öğretmenlerin dışında çocukların öğrenmesinden sorumlu çok zengin başka insan kaynaklarına da sahiptir. Öğrenme ve öğretme sürecinde öğretmenlerin üstlendiği rol çok önemlidir. Öğretmenlerin yeterlilikleri çocukların öğrenmesini en üst seviyede etkiler. Ancak, öğrenme sadece öğretmen ile sınırlı değildir. Bir anaokulunda tüm çocuklar da birbirleri için farklı boyutlarda öğretici niteliği taşımaktadır. Yani tahmin edilenin aksine anaokulunda öğretmenlere ilave olarak çocuk sayısı kadar öğretmen bulunmaktadır. Çocuklar birbirlerinden çok şey öğrenirler ve bu öğrenmeleri çok kolay gerçekleşir, çünkü birbirlerinin dilinde konuşurlar. Çocukları birbirlerinden daha fazla yararlanabilecek şekilde yönlendirmek etkin bir öğretmenin yeterlilikleri arasında yer alan bir beceridir. İyi planlanmış zenginleştirilmiş öğrenme ortamlarında çocuklar birbirleri için daha fazla yarar sağlayabilirler. Ancak çocukların öğrenmesini etkileyen insan kaynakları dışında bir başka kaynak daha bulunmaktadır. Çocuklar doğrudan öğretmenle ya da birbirleriyle iletişim içinde olmadan da dolaylı olarak öğrenme ortamının sunduğu olanaklar vasıtasıyla da öğrenirler. Yani, iyi düzenlenmiş, çocukların yaşları, ilgi ve gereksinimlerine göre tasarlanmış öğrenme ortamının kendisi de etkili bir öğrenme sağlayabilir. Eğitsel amaçlara hizmet eden duvarlardaki materyaller ve duvar oyunları çocuklara yarar sağlar.
Hacettepe Üniversitesi Anaokulunda öğrenme duvarları olarak tanımladığımız konuşan duvarlar çocukların oyun aracılığıyla öğrenmesine hizmet etmek amacıyla eğitim programına dahil edilmiştir.
Çocukların öğrenme sürecinden en etkili şekilde yararlanabilmeleri için çocuklarınöğrenme ilgilerini dinamik tutacak, öğrenmeye karşı olumlu tutum geliştirmelerine neden olacak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Bir okulun eğitim anlayışının formal kayıtları ve dokümanları vardır. Bu formal kayıtların uygulama alanındaki örnekleri ise, okulun eğitim anlayışının, ilkelerinin, değerlerinin gerçek kanıtlarıdır. Şöyle ki, bir anaokulunun eğitim anlayışının dışa yansıyan yüzünü okulun duvarlarında, yerlerinde ya da tavanlarında sergilenen eğitsel etkinliklerden anlamak mümkündür. Çocukların dahil oldukları eğitim etkinliklerinin somut ifadeleri olarak duvarları incelemek o okulun eğitim yaşantısı hakkında önemli ip uçları verir. Duvarlardaki yazılı mesajlar, çocukların resimleri, fotoğraflar, eğitsel amaçla hazırlanmış posterler, panolar, eğitsel materyaller çocuklar tarafından yapılmış faaliyet örnekleri, sergileme teknikleri gibi bir çok görsel uyarıcı anaokulunun eğitim programındaki önceliklerini yansıtır. Bu anlamda duvarlar okulun iletişim dilidir. Duvarlardan mesajlar alınır. “ Bu okulda farklı düşünmeyi geliştirmek önemlidir, Çocuklar farklı şekilde düşünür, Bir problemin çözümünde bir çok yol vardır, öğrenilecek ne çok şey var, ben yapabilirim ama sen de yapabilirsin, Dene ve gör, merak öğrenmeyi tetikler vb “
Anaokulu öğretmeni olarak çocukların gereksinimlerini tanımlamak, nasıl daha kolay ve etkili öğrenebilecekleri üzerinde bilimsel verilerden yararlanmak gerekir. Çocuklar birçok yolla öğrenirler. Gözlemler yaparak, araştırma sürecinde aktif olarak sürece dahil olarak, modelleri taklit ederek, birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşim içine girerek, tekrarlar ve bağlantılar kurarak öğrenebilen çocuk için en etkili öğrenme yolu oyundur. Çocuklar için oyun oynamak ve oyun aracılığıyla öğrenmek doğal, kolay ve etkileşimli bir süreçtir. Bu nedenle çocuklar için öğrenmenin en üst seviyede gerçekleşebilmesi için çeşitli oyun etkinliklerinin planlanması yararlı olacaktır.
Her çocuğun kendi sınırları içinde öğrenme kapasitesini geliştirebileceğini bilmekteyiz. Her çocuğun öğrenebileceği gerçeği çocukların öğrenme ilgileri ve öğrenme stilleri ile ilgili farklılıklara dikkat çekmektedir. Tüm çocuklar aynı anda, aynı oranda ve aynı şekilde öğrenemeyeceği için farklı öğretim yöntemlerinin ve araçlarının kullanılması pedagojik olarak zorunludur. Her çocuk farklı öğrenme ilgisiyle, farklı öğrenme stilinde öğrenir. Öğrenmeyi güdüleyen çevresel faktörler olmakla birlikte öğrenme öğrenenin bireysel tercihleriyle gerçekleşir. Çocuğun öğrenmeye hazır olması, öğrenmeyi istemesi gerekir. Öğrenme öğrenenin yapılandırma sürecidir. Çocukların öğrenebilmesi için zamana, düşünmeye, bağlantılar kurmaya, o şeyle ilgili olumlu duygu ve tutumlara gereksinimi vardır. Bu gerçek, öğrenme sürecinde çocuklarla ilgili eğitsel planlamaların yapılmasında çocukdostu bir fikir olarak önemli yer tutar. Her çocuğun öğrenebileceğine olan inanç, çocukların nasıl daha etkili öğrenebileceklerine ilişkin yöntemlerin ve materyallerin seçilmesine karşı bilimsel ilgiyi arttırmıştır. Öğrenme hakkındaki bilgilerimiz, çocukların aktif olarak dahil oldukları, oyun temelli etkinliklerle daha kolay ve etkili bir öğrenme gerçekleşebileceğine vurgu yapmaktadır.
Konuşan duvarlar çocukların öğretmenliğini üstlenir ve çocukların öğrenme sürecini zenginleştiren, güçlendiren kolaylaştırıcılar olarak işlev görür. Şöyle ki; konuşan duvarlar, çocukların öğrenme gereksiniminin karşılanmasında pekiştirme, tekrar etme, yeniden gözden geçirme, yorum yapma, anlam çıkarma, genişletme, değiştirme, yaratıcı düşünme, hakkında konuşma ve iletişim kurma gibi zihinselsüreçlerin geliştirilmesine hizmet etmektedir. Özetle konuşan duvarları, öğrenme başarısını arttırma yönündeki etkin fırsatlar olarak düşünmek doğru olacaktır.
Konuşan duvarların çocuklar için eğitsel mesajları bulunmaktadır. Bu mesajlar,süreç içinde doğrudan ve aktif olarak duvardaki oyunlar aracılığıyla çocukların kendisi tarafından yapılandırılmaktadır. Konuşan duvarlar çocukların keşfedici zihinlerini harekete geçirir, çünkü çocuklar konuşan duvarlarla etkileşim halindedirler. Öğrenmenin liderliği çocuktadır. Konuşan duvarlar çocukların bağımsız bir şekilde kendi bilgilerini yapılandırmalarında gereksinim duydukları kadar düşünmelerine fırsat verir. Öğrenme bir süreç içinde gerçekleşir ve bu süreç içinde öğrenenin katılımı, gönüllülüğü, ilgisi, motivasyonu, keyif alması öğrenmeyi olumlu yönde etkiler. Çocuklar okul içinde hareket halinde olmaya karşı yüksek ilgi ve eğilim gösterirler. Çocuklar hareket halindeyken fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak gelişirler. Öğrenme öğretmenle sınırlı olmadığı gibi sınıfın dört duvarıyla da sınırlı değildir. Çocukların sınıfları dışında okulun bütününün öğrenme fırsatlarıyla donatılmış olması ve fırsatların erişilebilir olması öğrenmeyi olumlu yönde etkiler. Konuşan duvarlar okulungenelinde bulunduğunda çocuğun öğrenme sınırlarını genişletmesine de olanak sağlar.
Zaman zaman bazı okul duvarlarının çok sayıda uyarıcılarla ancak amaçsızca “doldurulduğu” gözlenir. Çocuklar için görsel kirlilik etkisi yaratan niteliksiz duvar süslemeleri ile öğrenme etkisi yüksek olan konuşan duvarları birbirinden ayırmak gerekir. Duvarlar her zaman çocuklar için olumlu etkiler yaratmaz, hatta bazen duvarlar çocuklar için dikkat dağıtıcı olmaları, estetikten yoksun olmaları, kavram yanılgılarına neden olması vb gibi nedenlerden dolayı öğrenme engeli bile oluşturabilir. Anaokulu duvarlarında sergilenen çocuk faaliyetleri, çocuklara verilen eğitimin sonuçlarının, öğretmenlerin kullandığı öğretim yöntemlerinin somut bir çıktısıdır. Sınıftaki çocuk sayısı kadar tıpa tıp birbirinin aynısı denebilecek sıradanlıktaki çalışmaların sergilendiği duvarlar ya da öğretmen merkezli etkinliklerin doğal olmayacak kadar düzenli bir şekilde sergilenmesi çocukların yaratıcı düşünmelerini geliştirme yönündeki engellerden biridir. Anlaşıldığı üzere her şekilde duvarlar konuşur ancak yansıttığı mesajların çocuklara sağladığı gelişimsel katkılar göz önünde bulundurulduğunda her duvarın çocuk için eğitsel bir değer taşıyamayacağını da ayırt etmek gerekir.
Çocuklar pedagojik bir anlayış ile hazırlanan duvar oyunları ile görsel olarak da beslenirler. Sürekli değişen, yenilikler katılan duvarlarda çocukların yaratıcı düşünme becerilerinin gelişmesi de desteklenmektedir. Çocuklar duvarlar hakkında konuştuklarında, duvarlardaki uyarıcılardan anlamlar çıkardıklarında aynı zamanda görsel okuma becerilerini de geliştirme fırsatı bulurlar. Ayrıca kendi fikirlerinin ve ürünlerinin farklılıklarını gözlemleme fırsatı bulduklarından farklılıklara karşı duyarlılıkları da gelişir. Çocuklar kendilerine ait ürünlerin bir sanat eseri duyarlılığıyla sergilendiğini ve uzunca bir süre korunduğunu gözlemlediklerinde kendilerini önemlihissetme konusunda duygusal olarak da desteklenmektedirler
Bu sunuda Hacettepe Üniversitesi Anaokulundaki konuşan duvarlara ilişkin örnekler paylaşılacaktır. Anaokulunda çocuklar oyun temelli bir çok etkinliğin katılımcısı, lideridir. Çocuklar zaman zaman sınıflarında oynadıkları oyunları daha sonra duvarlara taşımaktadırlar, zaman zaman da oyunlar doğrudan duvarda başlamakta ve sınıfta devam etmektedir. Anaokulumuzdaki duvarlar çocuklar için etkili öğrenme fırsatlarına dönüştürülmüştür.
Demokrasi duvarı: Anaokulunda çocuklar kendileri ile ilgili konularda seçim süreci geçirirler, seçim sandıklarında oy kullanırlar, daha sonra sandıklar açılır, oylar sayılır ve sonuçlar demokrasi duvarında grafiklerle görselleştirilir. “Anaokulumuza kimikonuk olarak davet edelim? ( Karikatürist, sihirbaz, müzisyen, artistik cimnastikçi, palyaço vb) Aşçı amca bize ne’li pasta yapsın? ( çilekli, muzlu, çikolatalı, sütlü-beyaz, kivili, karışık meyveli). Yeni yılda okulumuza hangi oyuncak alınsa iyi olur?( Zıplama topu, bisiklet, kuklalar vb)” demokrasi duvarındaki oyunlardan bazılarıdır. Her ay bir demokrasi oyunu oynanır ve bir ay boyunca çocukların oyun sürecini takip etmesi ve sergilenen grafik ile ilgili olarak düşünme ve tartışma fırsatı bulması sağlanır.
Rengi Aynı Şekli Farklı Duvarı: Çocuklarla kırmızı, yeşil, turuncu, sarı, mavi, pembe renklerinden oluşan bir sergi yapmaya karar verilir. Oyunun tek bir kuralı vardır. Herkes renkli kağıtlarını istediği şekilde kesecek ya da yırtacaktır ama kimsenin kağıdının şekli birbirinin aynısı olmamalıdır. Bu nedenle çocukların birbirlerinin çalışmasını dikkatle gözlemlemesi esastır. Aynı renkte fakat farklı şekillerde kesilmiş kağıtlar okulun camlarında sergilenir. Oyun bir ay boyunca devam eder, çocuklar günler içinde renk koleksiyonlarını zenginleştirirler
Duvarda – Yerde Oyun Var: Üç farklı boyutta el resimleri duvara, ayak resimleriyere, boy uzunluğunu ifade eden renkli boy şeritleri duvara yapıştırılır. “Elin hangi renk elden büyük/ küçük/ aynı boyda dene ve göster” ifadelerinin yer aldığı yönergeler duvarlara asılır. Çocuklar okula geliş – gidişleri sırasında ve yemekhaneyegiderken vb durumlarda yerde ve duvarlardaki renkli modeller üzerinde denemeleryaparlar.
İki Nokta 100 Farklı Çizgi: Duvara 100 küçük dikdörtgene ayrılmış büyük bir pano çizilir. Her bölümde iki nokta vardır. Çocukların bu iki noktayı her gün farklı bir şekildebirleştirmesi beklenir. Oyun 100. gün etkinliği kapsamında 100 gün boyunca devameder.
100 İp Ucu 100 Şekil: Duvara 100 küçük dikdörtgene ayrılmış büyük bir pano çizilir. Her gün farklı bir şekil ya da nesne ip ucu olarak yapıştırılır, çocukların bu ipucununçağrıştırdığı şekli, resmi çizmesi beklenir. Oyun 100. gün etkinliği kapsamında 100 gün boyunca devam eder.
100 Gölge: Duvara 100 küçük dikdörtgene ayrılmış büyük bir pano çizilir. 100 Farklı gölge panoya yapıştırılır, her gün bir gölgenin görüntüsü üzerine yapıştırılır. Çocuklar 100 farklı resmi gölgesinden tanımaya çalışırlar. Oyun 100. gün etkinliği kapsamında 100 gün boyunca devam eder.
1 Soru 100 Yanıt: Aile katılımı kapsamında her ay çocuklara düşünmeye, araştırmaya yönelik sorular sorulur, çocuklar soruların yanıtlarını evde bulup özel kağıtlara yazdırarak okula getirirler. Yanıtlar önce sınıflarda okunur sonra da ilgili duvarda sergilenir. Yanıtların gelmesi bir ay içine yayılır, her ay yeni bir soru ile çalışılır
100 Önemli Şey: Duvara 100 küçük dikdörtgene ayrılmış büyük bir pano çizilir. Hergün çocuklar için önemli olduğu düşünülen bir şeyin( kişi, yer, nesne, olay, durum, eylem) resmi panoya yapıştırılır ve o gün için önemli olduğu belirlenen tema ile ilgili olarak çocukların tartışma şansı bulmaları sağlanır. Önemli olan şeylerle ilgili çocukların gereksinimleri ve istekleri duvara yansıtılır. Oyun 100. gün etkinliği kapsamında 100 gün boyunca devam eder.
Arkadaşlık Duvarı: Çocukların resimleri renkli kartlara yapıştırılır ve okul arkadaşları dışındaki arkadaşlarının isimlerini yazdırarak okula getirmeleri ve panodasergilemeleri istenir.
Bu Duvar Beni Anlıyor: Çocukların arkadaşlık ilişkilerinde karşılaştıkları problemlerin çözümüne ilişkin görüşlerini öğrenmek amacıyla çeşitli problemdurumları karşısında gösterecekleri duygusal tepkileri duvardaki yüz ifadelerinedokunarak ifade etmeleri beklenir
Domino Sergi: Çocukların boyama etkinliğinde yaptığı çalışmaları renk eşleştirmesi yapılarak uç uca yapıştırılır. Çocukların bir kurala bağlı olarak çalışmalarını sergilemeleri çocuklar için dikkat çekici bir değişiklik olarak kullanılmaktadır
Yoklama- Okulda Olman Bizim İçin Çok Önemli: Anaokulunda çocuklar kendi yoklamalarını kendileri yapmaktadırlar. Geldikleri günleri yoklama panosunda işaretlemektedirler.
Hacettepe Üniversitesi Anaokulunda duvarlar doğal bir sergi alanı oluştururlar. Çocuklar öğrendiklerini pekiştirmek, geliştirmek ve genişletmek için etkileşimli bir ortam bulurlar. Çocukların nasıl düşündüğünü anlamanın bir yolu bu duvarları dikkatle incelemektir. Konuşan duvarlar çocukları konuşturmanın yaratıcıbir formudur.